Samanyolu Haber Sitesinde yayınlanan haber:



KARANLIK BİR MERKEZ

Karanlık bir merkez, Muhterem  Hocaefendi'yle yapılan telefon görüşmelerini kaydetti. Bazı karanlık sosyal medya hesaplarıüzerinden internete sızdırdı. Hiçbir yasal izin olmadan yapılan ve kişisel hak ve hürriyetlere saldırı anlamına gelen olay aydınlardan büyük tepki gördü.

 Aydınlar, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin dinlenmesiyle ortaya çıkan son olayın kamuoyunda yasadışı telefon dinlemeye yönelik kaygıları arttırdığına dikkat çekiyorlar. Gazeteci Yazar   Adem Yavuz Arslan "Türkiye'de bu tür dinleme yapabilecek tek kurum" olduğunu söylüyor. Olup bitenler kamuoyunda, aydınlar arasında kaygıyla takip ediliyor.

 Bir karanlık merkezin, Muhterem Hocefendi ile yapılan telefon görüşmelerini kaydedip, arşivlediği ve montajlayarak bazı mecralara servis ettiği çok açık. Camia'yı, tıpkı 28 Şubat darbesinde olduğu gibi hedef haline getirmeye çalışıyorlar.

Milliyet Gazetesi Yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Hürriyet'ten Ahmet Hakan Coşkun ve Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ve Bugün Gazetesi Yazarı Adem Yavuz Arslan telekulak skandalı için bakın neler söylediler:

Milliyet Gazetesi Yazarı Aslı Aydıntaşbaş:

"İllegal dinlemenin her türlüsüne karşıyım. Böyle bir siyasi ortamda Hocaefendi'nin dinlenmesi hem ayıp hem de beni şaşırtmadı."

"Ben ses kayıtlarını dinledim. Suç unsuru olmadığını söylemek istiyorum. Çünkü Bank Asya'yı ben bir kaç gündür bu ses kayıtlarından önce haberlerini okuduk. Ve bir hükümet bankayı batırmaya çalışması tehlikeli bir iştir. Hem yapamaz hem kanunlara aykırıdır. Koç grubunun Bank Asya'yı batırmak bunlar akıllı işler değil. Aklı selime ihtiyaç var. "

"Bana göre dinlemeler her zaman devlet içindeki bazı güçler tarafından yapıyor. Çünkü dinleme dediğiniz şey sizin benim ufak bir araçla yapabileceğimiz bir şey değil. Finans gerektiriyor. Ve organizasyon gerektiriyor. Daha da ötesi talimat gerektiriyor. 2-3 arkadaşın yapabileceği değil. 5 polisin de yapabileceği bir şey değil. Emirle yapılan bir şey. Demokrasiye sahip çıkma zamanı."

Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan Coşkun:

"Buna hepimizin itiraz etmesi lazım. Bugün ona yarın bize öbür gün dinleyenlere dönebilecek bir yöntemdir bu. Uzak durulması gereken ve ayıp bir yöntemdir. Kınanması gerekir." 

"Kimin yaptığını bilmiyorum. Ama hükümet yanlısı çizginin bu ses kayıtlarına kuvvetli vurgu yapması üstünde tepinmesi ve içeriği tartışmaya açmasının anlamlı olduğunu düşünüyorum. Ve bu açıdan kendileri yapmamış olsalar da bunu yapanlara teşvik ettiklerini düşünüyorum. Bunu ahlaken hukuken ve siyaseten çok büyük yanlış olduğunu düşünüyorum. Hükümet dinlemiştir diyemeyiz ona dair elimizde bir delil yok ama hangi çete bunu yaptıysa bunu yapanları teşvik eder şekilde bunu yayınlıyorlar. Çok sakıncalı."

"Bulunur mu bulunmaz mı bilmiyorum. Ben bununla mücadelenin reddederek isterse Başbakan'ın Kılıçdaroğlunın dinleme kaydı olsa bile bunları kullanalım tavrı olmamalı. Kim yaparsa yapsın. İçeriğini bile tartışmamak bunu yok saymak bu çeteleri teşvik etmemek bu yasadışı olayın bitmesini ve işe yaramazlığını ortaya koymak."

Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı:

"Muhafazakar olduğunu söyleyen bir ülkede bu denli bir ahlaksızlığın yapılıyor olması bu ülkede ne kadar riyakar insanlarla dolu olduğunun göstergesidir."

Bugün Gazetesi Yazarı Adem Yavuz Arslan:

"Hocaefendi'nin yayınlanan telefonunda yer alan bazı hususlar iktidara yakın gazeteler/gazetecilerce bir süredir dillendiriliyordu. Bu da Gülen'in illegal dinlenip arşivlendiğini, montajlanarak belli çevrelere servis edildiğini gösteriyor. Kumpas ile ilgili bir başka delil de şu: malum olduğu üzere AK Parti'nin bir sosyal medya timi var. Hatta sayı hayli kalabalık. Bazı hesaplar ise özellikle vekil ve bakanlarca takip/retweet edilmesiyle meşhur. İşte o hesaplar Hocaefendi'nin kayıtlarını sosyal medyada yaydı. Yani herhangi bir istihbarat bilgisine sahip olmasanız bile 'kumpasın adresini' görmek mümkün."

 Samanyolu Haber