Metropoll Araştırma Merkezi’nin Başkanı Özer Sencar, Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunu 'hezimet' olarak değerlendiren CHP'li muhaliflerle ilgili ilginç bir gerçeği açıkladı.

Sencar, Emine Ülker Tarhan ve Süheyl Batum'un oy oranını seçimden önce ölçtüklerini ve ortaya çok düşük bir puan çıktığını açıkladı.
 
“Atilla Güner’le Akşam Postası”na konuk olan Metropoll Araştırma Merkezi’nin Başkanı Prof. Özer Sencar, şunları söyledi:
 

“TARHAN VE BATUM CHP’LİLERİN YARISININ BİLE OYUNU ALAMADI”
 
- Emine Ülker Tarhan diyor ki; sol şerit boş kaldı, Atatürk’ü unuttuk. Bu tanımlara uygun bir kişiye seçilme şansı verilseydi, mesela Süheyl Batum aday olsaydı, maksimum oy düzeyi ne olurdu?

Sencar: Biz Batum’un oy düzeyini ölçtük. Eğer CHP Batum’u gösterseydi, ancak CHP’lilerin bile yarısının oyunu alabiliyordu. Emine Ülker Tarhan’ı da ölçtük. Onun da oy kapasitesi CHP’nin yarısını geçmiyordu. Bu iki politikacı CHP’li seçmenin bile %75’ini, %80’ini alamayacağını gördük biz araştırmalardan. İlle sol Atatürkçü bir aday çıkaracağız ve kendi partisinin oyunu alamadan bir sonuç çıkacak. Bu daha büyük bir mahcubiyet değil mi?
 
“KILIÇDAROĞLU DEĞİL, MUHALEFET BAŞARISIZ”
 
- Cumhuriyet Halk Partisi açısından durum nedir, Kılıçdaroğlu başarısız mı?
 
Sencar: Kılıçdaroğlu başarısız değil ama muhalefet başarısız. CHP ve MHP cephesi başarısız. Çünkü 5 milyon seçmenini sandığa taşıyamadılar. 1,5 milyon civarında MHP’li seçmen AK Parti’ye gitti, 600-700 bin civarında muhtemelen veya 500 bin bunu kesin olarak söylemek mümkün değil, Selahattin Demirtaş’a gitti ve 2 milyon seçmen de sandığa gelmedi, tatile gitti. Dolayısıyla muhalefet kadrolarıyla genel başkanların bazılarının çalışıp, bazılarının çalışmaması bir şeyi değiştirmez. CHP ve MHP 5 milyon seçmeni sandığa taşıyamadığı için burada sorumludur. Bu işten mağlubiyeti onlara aittir. Ama Kemal Kılıçdaroğlu şu nedenle arkadaşları tarafından itham ediliyor; siz yanlış iş yaptınız diyorlar ortak aday çıkartmakla. Bir sol adayı çıkaracaktık, ne alırsak onunla alacaktık.
 
Halbuki Kemal Kılıçdaroğlu şunu düşündü; biz bir sol adayı çıkarırsak, MHP’liler de bir ülkücü adayı çıkarırlarsa belki birinci turda Tayyip Erdoğan yeterince oy alamaz, ikinci tura kalır ama ikinci turda MHP’lilerin %80’i CHP’li adayı desteklemeyecek Tayyip Erdoğan’ı destekleyecektir. Önceden ikinci turun kaderi belliydi. Halbuki şimdi eğer biraz CHP ve MHP teşkilatı ve özellikle Devlet Bahçeli ve kadrosu, kurmayları yeterince çalışsaydı 500 bin kişilik bir seçmen kitlesi Tayyip Erdoğan’dan Ekmeleddin İhsanoğlu’na dönseydi ikinci tura kalacaktı seçim. Veyahut da 4 milyon civarında sandığa gelmeyen seçmenin 1 milyonu eğer ikna edilip Ekmel Bey’e oy verselerdi, ikinci tura seçim kalacaktı.
 
Dolayısıyla yöntem yanlış değildi ama iki parti çıkardıkları adaya sahip çıkmadılar, ortada bıraktılar. Bu aday da politik tecrübesi ve birikimi bu mücadeleyi, bu kampanyayı götürmeye yetecek donanıma sahip değildi. Ayrıca parası da yoktu bildiğim kadarıyla. Seçim demek para demektir. Eğer 7-8 milyon harcadıysa Ekmeleddin Bey eminim ki Tayyip Bey 500 milyon harcamıştır.