TAHLİYE TALEPLERİNDE PATLAMA YAŞANIYOR
Ergenekon davasında tahliye talebi patlaması yaşanıyor; sanıklar ardı ardına tahliye dilekçesi sunuyor, gözler mahkemelerde...
Anayasa Mahkemesi'nin eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında verdiği 'Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği' şeklindeki kararı ve Özel Yetkili Mahkemeleri Kaldıran Yasa değişikliğinin ardından Ergenekon Davası'nda tutuklu bulunan emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Tuğamiral Alaettin Sevim, Orgeneral Tuncer Kılınç ve emekli Korgeneral Mehmet Eröz de bugün avukatları aracılığıyla tahliye talebinde bulundu.
Nöbetçi mahkemeye sunulan dilekçede, Hasan Iğsız'ın ve Alaetttin Sevim'in 33 aydır tutuklu olduğu belirtilerek, Iğsız ve Sevim hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 Ağustos 2013 tarihli kararı ile mahkum edildiği ve tutukluluk halinin devamına karar verildiği anımsatıldı.
"MÜVEKKİLERİM HAKSIZ VE HUKUKA AYKIRI KARARLAR NETİCESİNDE 33 AYDIR TUTUKLU"
Avukat Ergün dilekçesinde müvekkillerinin haksız ve hukuka aykırı kararlar neticesinde 33 aydır tutuklu olduğu, 7 aydır Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararının yazılmadığı belirtti. Dilekçede, "Müvekkillerimin mahkûmiyetine dair gerekçeli kararın henüz yazılmamış olması, haksız ve hukuka aykırı tutukluluk durumlarının yargısal denetim dışında kalmasına, dosyanın Yargıtay önüne götürülememesine ve bu sebeple kişi hürriyeti ve güvenliği kapsamında anayasanın 19. maddesinin 8. fıkrasının ihlal edilmesine sebep vermiştir.
Takdir edileceği üzere gerekçeli kararın bugüne kadar yazılmaması nedeniyle resen temyize tabi olan hükmün ve tutukluluk halinin devamı kararının Yargıtay tarafından incelenmesi olanağının da bulunmadığı, gerekçeli kararın yazılmasından sonra gerekçeli kararın sanıklara, müdafilere, katılanlara ve vekillerine tebliği, karara karşı anılan kişilerin temyiz dilekçelerini vermeleri, bu dilekçelerin ilgili karşı tarafa tebliği süreci ve süresi ile Yargıtay aşaması da dikkate alındığında, müvekkillerim hakkında verilen hükmün esastan incelenmesi ve ayrıca tutukluluk hallerinin de Yargıtay tarafından değerlendirilmesi olanağının da daha da geriye kalacağı, bu sürecin müvekkillerimin haksız mağduriyetine neden olacağı açıktır" denildi.
"MÜVEKKİLERİM IĞSIZ VE SEVİM'İN HUKUKİ DURUMU İLKER BAŞBUĞ İLE AYNI MAHİYETTEDİR"
"Hasan Iğsız ve Alaettin Sevim'in sabit ikametgah sahibi olduğu, sosyal durumları, tutuklu kaldıkları süre, delillerin toplanmış ve hükmün verilmiş olması karşısında tedbir mahiyetinde olması gereken tutuklamadan beklenen gaye elde edilmiştir" denilen dilekçenin sonuç ve talep kısmında şu ifadelere yer verildi:
"Müvekkillerim ile aynı dosya kapsamında sanık olarak yargılanan, hukuki durumu müvekkillerim ile aynı mahiyette bulunan Mehmet İlker Başbuğ tarafından, talebimiz ile aynı konuda Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvuru üzerine verilen hüküm ile bu hüküm üzerine verilen tahliye kararına ilişkin karar örnekleri de dilekçemizin ekindedir. Müvekkillerim Hasan Iğsız ve Alaettin Sevim'in bihakkın veya takdir olunacak adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyelerine karar verilmesini talep ederim."
AVUKATLAR TAHLİYE DİLEKÇESİ VERMEYE DEVAM EDİYOR
Hasan Iğsız ve Alaettin Sevim'in yanı sıra emekli Orgeneral Tuncer Kılınç ve emekli korgeneral Mehmet Eröz de avukatları aracılığıyla Nöbetçi İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye talepli dilekçe sundu. Avukatların tahliye talepli dilekçelerinde Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ hakkında verdiği "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği" şeklindeki kararının dosyadaki tüm sanıkları ilgilendirdiği, İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesince İlker Başbuğ hakkında verilen tahliye gerekçelerinin kendileri müvekkileri için de geçerli olduğunu belirtti.
Dilekçelerin sadece tevzi işlemlerini yapan Nöbetçi 18. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye talepli dilekçeleri 2-3-4-6-8-19-20 ve 21. Ağır Ceza Mahkemeleri'ne gönderdi. Mahkemelerin tahliye talepli dilekçeleri bugün karara bağlaması bekleniyor.
Kaynak: