SÜT DÖKMÜŞ AK KEDİLER!

SÜT DÖKMÜŞ AK KEDİLER!

'Ak kediler bunlar' Muharrem İnce, 17 Aralık'ta başlayan, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu değerlendirdi.

 YALOVA’da konuşan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, “Eğer bu ülkede savcı, Başbakan’ın oğlunu ifadeye çağırıyorsa, Başbakan'ın oğlu meydan okuyorsa ve gitmiyorsa, Türkiye bir faşist devlet olmuştur artık" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, seçim bölgesi Yalova'da, partisinin Belediye Başkan Adayı Vefa Salman’ın seçim irtibat bürosunun açılışına katıldı. Burada konuşan Muharrem İnce, 17 Aralık'ta başlayan, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu değerlendirdi. Konuşmasına, “Siz çocuğunuzu okutamazken, çocuğunuza yurt bulamazken, çocuğunuzun çeyizini düzemezken, birilerinin kutularından milyon dolarlar çıkıyorsa, siz çocuğunuza cep harçlığı veremiyorsanız, bu gidişe ülkede yaşayan 76 milyon kişi ile birlikte, 'dur' demeniz lazım" diye başladı. İnce, Başbakan'ın oğlunun ifadeye gitmemesini, Türkiye'de bir rejim değişikliği olarak nitelendirdi. İnce, "Sizin çocuğunuza polisten bir yazı geldiğinde, sabaha kadar uyuyamazsınız. 'Sabah çocuğum, karakola gidecek mi, gitmeyecek mi ?'diye. Sizin çocuğunuzla Başbakan'ın çocuğunun arasındaki fark nedir? Hukuk devletiyse burası, hiçbir fark yoktur. Eğer bu ülkede savcı, Başbakan'ın oğlunu ifadeye çağırıyorsa, Başbakan'ın oğlu meydan okuyorsa ve gitmiyorsa, Türkiye bir faşist devlet olmuştur artık. Buna beraber 'dur' diyeceğiz" dedi.

Türkiye’nin gidişinin padişahlığa doğru olduğunu belirten İnce, Başbakan Erdoğan'ı işaret ederek, “'Benim müsteşarım' diyor, 'Benim valim' diyor, yakında 'Benim hakimim', 'Benim savcım' diyecek. Türkiye’de hukuk işlemezse, Türkiye’de ucu Başbakan'ın oğluna dokunacak diye, TBMM'nde kanun değiştiriyorsa, Türkiye bir padişahlığa doğru gider. Başbakan demişti ya; 'Bu bir istiklal savaşıdır' diye. Ben de o zaman bu bir istiklal savaşı değil, bir 'istikbilal savaşı' demiştim. Şimdi de diyorum ki, şair, 'Bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor' diyordu ya, ben onu değiştiriyorum; “Bir Bilal uğruna yarab, hukuk devleti batıyor' diyorum" diye konuştu.

TÜRKİYE BATMIŞ, ÜLKENİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ

Sözlerine, “TÜBİTAK’ın başına bir kereye mahsus, Başbakan'ın atadığı kişi gelecek. MİT müsteşarını yargılamamak için gece yarısı kanun çıkaracaklar. Gazetelere, televizyonlara yayın durdurma yetkisini Başbakan alacak." diyerek sürdüren Muharrem İnce, "Sonra da bu ülkede hırsızlıkları, yolsuzlukları engelleyeceğiz, öyle mi? Bu mümkün değil. Her taraf rüşvet, her taraf yolsuzluk fışkırıyor. Türkiye batmış, ülkenin çivisi çıkmış artık. Yargı kokmuş, adalet çökmüş, üniversite bitmiş, ordu dağıtılmış ve hepimizin parası bu milletin 90 yıllık birikimleri çalınmış. Buna bir 'dur' demek lazım. 89’da yolsuzluklar konuşulurken, bu millet 'dur' dedi. Şimdi 2014’te hep beraber aynısını yapmalıyız" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI DURUMU İDARE EDİYOR

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de yüklenen İnce, “Türkiye’de bütün bunlar olup biterken, Sayın Cumhurbaşkanı kılını kıpırdatmıyor. Bakanlar kurulunu toplayıp başkanlık yapmıyor. Meclisi olağanüstü toplantıya çağırmıyor. Siyasi parti liderlerini çağırıp bir toplantı yapmıyor. Yargı zirvesi yapmıyor. Cumhurbaşkanı’nın görevi, bir kriz olduğunda kurumlar arasında uyumu sağlamaktır. Ne yazık ki Cumhurbaşkanı da etliye sütlüye karışmadan, durumu idare etme yolunu seçiyor. Türkiye, durumu idare etmenin yollarını çoktan geçmiş durumda. Türkiye’nin çivisi çıktığı bu ortamda siz yurtsever, Atatürkçü, sağcı, solcu hiç fark etmez. Geçmişte hangi partiye oy verirse versin, hiç fark etmez" dedi.

AK KEDİLER BUNLAR

Kendisini dinleyenlere, "Bir insanın yatak odasında 6 tane kasa ne işe yarar?" diye soran İnce, "Eğer bir bakanın çocuğunun yatak odasında 6 tane kasa çıkıyorsa, para sayma makinesi çıkıyorsa, hala daha Başbakan çıkıp, 'Bunu İsrail yaptı, Amerika yaptı' diyorsa, sen de bunan inanıyorsan, yuh olsun o zaman" dedi. 

Bakan çocuğunun yatak odasındaki para makinesinin, haram paraya el sürmemek için buraya konulduğunu söyleyen İnce, " Nasıl olur da bu ülkenin bakanı işadamlarının uçağıyla umreye gider. Sen de gidersin ona, 'Allah kabul etsin' dersin, öyle mi? Bu kadar kolay mı? Allah Allah dediler, memleketi yediler. İş hesaba gelince, süt dökmüş ak kediler bunlar" diye konuştu.

KASALARIN SAYISI 12 OLUR

Türkiye'de müslümanların, bu hükümet döneminde, kendileri gibi kalu beladan beri müslüman olanlar ile Tayyip'ten sonra müslüman olanlar diye ikiye ayrıldığını savunan Muharrem İnce, "Müslümanlık bunların tekelinde değil. Müslümanlık, yetimin hakkını yememektir, devletin parasına el uzatmamaktır. Müslümanlık, bu milletin fakir çocukları aç gezerken, işsiz gezerken, yatak odasında 6 tane kasada dolar biriktirmemektir. Bunlar Hz. Muhammed’in, Hz. Ömer’in hayatından hiç mi ders almamışlar. Hiç mi o adaletten, o dini duygulardan nasibini almamışlar. Siyaseti, din ticaretiyle, hırsızlığı, haramı, din duygularıyla kapatmak istiyorlar. Siyaset ayrı, dini duygularımız ayrı. İkisini birbirine karıştırmamak lazım ama hırsızlardan da hesap sormak lazım. Sen hesap sormazsan, o kasaların sayısı 12 olur. Para sayma makinesinin daha da otomatiği gelir" dedi.

Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, (DHA)

Kaynak:Haber Kaynağı