Dışişleri Bakanlığında, dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının sızdırılmasına ilişkin soruşturmanın “Türkiye ile savaş halindeki bir devlet yararına siyasal veya askeri casusluk” suçlamasından yürütüldüğü ortaya çıktı. Anayasa uyarınca “Savaş ilan etme” yetkisi TBMM’deyken, savcılık bu suçlama ile soruşturma yürüttü.

KOLTUĞA KRİMİNAL İNCELEME

Savcılık soruşturmada, Dışişleri Bakanlığı makamında bulunan ve üzerinde yırtık tespit edilen bir koltuğu da kriminal incelemeye gönderdi. Böceğin bu koltuğun içine yerleştirilmiş olabileceğinden kuşkulanıldı. Ancak koltuğun yıpranma nedeniyle yırtıldığı belirlendi. Ayrıca Bakanlık’taki jammer cihazlarının da fonksiyonunu yerine getirmediği tespit edildi.

SURİYE İLE SAVAŞ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu konudaki soruşturmayı Anayasa uyarınca “Bir ülke ile savaş ilan etme” yetkisi TBMM’de olduğu halde, “Türkiye ile savaş halindeki bir devlet yararına siyasal veya askeri casusluk” ve “Devletin savaş imkanlarının tehlikeye sokulması” suçlarından yürüttüğü ortaya çıktı.

Anayasa’nın 87. ve 92. maddelerinde, “Ülkenin başka bir ülkeye karşı savaş ilanına karar verme yetkisi” ve “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine izin verme yetkisi” TBMM’ye aittir” ifadeleri yer alıyor.

JAMMERLAR ÇALIŞMIYOR

Soruşturmada, MİT’in olayla ilgili inceleme yaparak savcılığa bilgi verdiği de belirtildi. MİT’in yazısında “Ses kayıtlarının büyük ihtimalle ortam dışından yapılmadığı, toplantı mekanında bulunan ve daha sonra dışarı çıkarılan bir kayıt cihazının pratik biçimde değiştirilebilen objeler üzerine yerleştirilerek yapılmış olabileceği, makam katında sadece bir adet güvenlik kamerası bulunduğu ve bu kameranın da uygun konumlandırılmaması nedeniyle bazı odalara giriş çıkışların görülemediği, Bakanlığa ait GSM Jammer cihazlarının fonksiyonlarını da yerine getirmediği” bilgileri yer aldı. Böylelikle Dışişleri Bakanlığı makamının bu tür dinlemelere karşı ne kadar korunaksız olduğu da anlaşıldı.