Rüştü Kalaç
Spor Toto Erkekler Kupası 1.Gün
SPOR TOTO ERKEKLER KUPASI 1. GÜN
SPOR TOTO ERKEKLER KUPASI İLK GÜN
Türk Telekom - Pınar Karşıyaka Karşılaşması
Büyük Mücadele
Sekizli finallerin ilk maçında Türk Telekom ile Pınar Karşıyaka kozlarını paylaştı. Başkent temsilcisi, Karşıyaka'nın oyuna 7-0 lık hızlı başlangıcına yüksek yüzdeyle üçlük atarak cevap verdi. Bu periyotta 5'te 4 üçlük atan Telekom boyalı alanda da Cemal Nalga'nın etkin oyunu devreye girince periyodu 24-21 önde bitirdi.
İkinci periyoda hızlı giren Telekom, Kerem Tunçeri'nin etkili şut ve turnike performansıyla oyunu 4 dakika boyunca domine etti ve bir ara farkı 12 sayıya kadar çıkardı. Bu dakikadan itibaren Karşıyaka tam saha baskılı savunmaya başladı ve farkı eriterek devre arasına 6 sayı farkla geride girdi. Kerem'in olmadığı dakikalarda Telekom oyun kurmakta da, topu sahasından çıkarmakta da çok zorlandı. Dikkati çeken diğer bir konu da Andric'in Cemal Nalga'nın yerine oyuna girdiği dönemlerde sergilediği etkisiz oyun tarzı idi. Adeta sahada yoktu.
Üçüncü periyotta Telekom, farkı Kerem ve Radivojeviç ile koruyorken Karşıyaka'da Dixon sahneye çıktı. Hem de ne çıkış! 14-2 lik seri ile maçın başından sonra ilk kez Karşıyaka öne geçti. Bu dakikadan sonra maçın sonuna kadar liderlik taraflar arasında defalarca el değiştirdi. Telekom ilk yarıdan sonra etkisiz görünen Cemal Nalga'yı yeniden kullanarak pota altında etkili görünürken Karşıyaka her sıkışıklığı Dixon formülüyle aşmayı tercih etti.
Tarafların normal sürede yenişememesi üzerine, başabaş geçen maç uzatmaya gitti. Uzatma periyodunda çekişme sürerken bitime iki buçuk dakika kala Telekom kenar yönetimi Kerem'i kenara aldı. Bunun ardından Telekom iki hücumda iki top kaybı yaparken Karşıyaka Dixon ve Batista ile sayı üretmeye devam etti ve maçın sonuna önde girdi. Alelacele Kerem'i yeniden oyuna almak Telekom'a yetmedi ve büyük mücadeleye sahne olan maçı Karşıyaka 87-80 kazanmayı bildi. Maçın adamı ise attığı 28 sayının yanında 6 asist yapan ve 5 ribaunt alan Dixon'du.
Fenerbahçe Ülker - Trabzonspor Karşılaşması
İki Ayrı Fenerbahçe
Günün ikinci maçında Fenerbahçe ve Trabzonspor karşılaştı. Kadro derinliği ve oyun kapasitesi açısından bu iki takım arasında önemli bir seviye farkı var. Maçın ilk periyodunda tahmin edilebileceği gibi Fenerbahçe öne fırladı her dakika farkı artırarak ilk periyodu 22-14 devreyi ise 50-29 önde kapattı. Ancak burada ilgi çekici olan maçı hep önde götürmesine rağmen Fener'in Trabzonspor'un sert savunması karşısında savruk ve düzensiz hücum etmesiydi. Kleiza'nın sahayı domine eden üstün oyunu farkın açılmasını sağladı.
İkinci yarıda ise sahada iyice bocalayan ve ne yapacağını bilemeyen bir Fenerbahçe vardı. Takım bir türlü organize olamıyor ve oyuncularının bireysel yetenekleriyle ayakta kalıyordu. Kleiza hem savunmada hem hücumda etkili oyununa devam ederken Melih yüksek yüzdeyle şut atarak ona destek oluyordu. Bo McCaleb ise takımı oynatmasa da kendi gayretiyle hücum ribauntları alıp pota altı sayılarıyla takıma katkıda bulundu.
Fener'in pota altı etkinliğinin Bo'ya kalmış olması hazin. Bu bölgede Vidmar'ın sakatlığına çare olarak getirilen Sekulic'in göz doldurmadığını belirtelim. Anlaşılan Fener 5 numarasız oynamaya devam edecek. İlk yarı 50 sayı atan Fenerbahçe ikinci yarı yalnızca 22 sayı bulunca farklı biteceği düşünülen karşılaşmanın son anları heyecana sahne oldu.
Trabzon üçüncü periyotta özellikle Penney'in son periyotta da daha çok Can Maksim Mutaf’ın etkili oyunuyla son dakikalarda oyuna heyecan getirdi. Ancak şu bir gerçek ligde Efes karşısında maçın sonunu zora sokan Fenerbahçe bu kötü ikinci yarı performansını sergilemese Trabzon maça ortak olamazdı. Trabzon'un bu kadroyu acilen takviye etmesi ve bir sonraki sezona da daha derinlikli alternatif seçenekler bir kadro kurması lazım. Aksi halde Bekolig'de uzun süre tutunamazlar. Sonuçta Fenerbahçe maçı zorlanarak da olsa 72-66 kazanmayı bildi. Ama ikinci yarıları kötü oynama alışkanlığı umarız Euroleague’de devam etmez.
Bu arada maç boyunca yapılan uyarı anonslarına rağmen sürekli karşılıklı küfür eden her iki takım taraftarı çok ayıp etti. Daha kötüsü ise Fenerbahçe'nin genç milli guardı Kenan düşüp bileğini kırdığında Trabzon tribünlerinden tutulan oh-oh temposuydu. Ülkesini gurur verici biçimde temsil etmiş gencecik bir sporcuya duyulan bu nefret taraftarlıkla falan açıklanamaz. Spor yöneticilerinin bu konuya daha fazla kafa mesai harcaması gerektiği açıktır.
İkinci gün maçlarıyla görüşmek üzere...
Sağlıkla kalın...