Sonunda Filistin'e Devlet Yolu Açıldı
BM Genel Kurulu’nda yapılan tarihi oylamada 138 ülke “evet” oyu kullanırken, 9 “hayır”, 41 de “çekimser” oyu çıktı
Bugüne kadar Birleşmiş Milletler’de “gözlemci kuruluş” sıfatıyla temsil edilen Filistin “üye olmayan gözlemci devlet” statüsü kazandı.
BM Genel Kurulu’nda yapılan tarihi oylamada 138 ülke “evet” oyu kullanırken, 9 “hayır”, 41 de “çekimser” oyu çıktı
BM Genel Kurulu’nda yapılan tarihi oylamada 138 ülke “evet” oyu kullanırken, 9 “hayır”, 41 de “çekimser” oyu çıktı
Birleşmiş Milletler’de “gözlemci kuruluş” sıfatıyla temsil edilen Filistin’in uluslararası kurumlarda “devlet” sıfatına sahip olma rüyası gerçek oldu. BM Genel Kurulu’nda önceki gece Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın konuşmasıyla başlayan ve sert tartışmalara sahne olan “Filistin Sorunu” başlıklı oturumun ardından dün gece Filistin’in “üye olmayan gözlemci devlet” statüsü için oylama yapıldı. Oylama sonucu Filistin’in talebi için aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 138 ülke, ”evet”, 9 ülke ”hayır” oyu kullandı, 41 ülke ise çekimser kaldı. Böylece 193 üye ülkenin yarıdan bir fazlasının (salt çocuğluk) oyunu alması gereken Filistin “üye olmayan gözlemci devlet” statüsünü kazandı.
Tam üyelik yolu açıldı
Filistin bu sıfatla uluslararası arenada hareket kabiliyeti büyük oranda artacak. Filistin, BM’de “daimi gözlemci” olarak yer alıyordu. İsviçre’nin 1946’da “daimi gözlemci” statüsüne kabul edilmesiyle başlayan bu uygulama çerçevesinde, yıllar içerisinde Avusturya, Finlandiya, İtalya ve Japonya gibi pek çok “gözlemci”, BM’nin “üyesi” haline geldi. Örneğin İsviçre, yaklaşık 50 yıl “gözlemci devlet” olarak anıldıktan sonra 2002’de BM üyesi oldu. Yani Filistin için de BM üyeliği yolu bu kararla açılmış oldu.
ABD: Barışa büyük engel
Oylama sonrasında ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice, Ortadoğu’da iki devletli çözümün ”evet” oyuyla sağlanamayacağını öne sürdü. Rice, kabul edilen ”talihsiz ve zedeleyici tasarının barış sürecinde büyük bir engel oluşturacağını savundu. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da oylama sonucunun ”barış sürecini zedeleyecek talihsiz bir karar olduğunu” söyledi. Clinton, ”Filistin ve İsrailliler hak ettikleri barışı sadece taraflar arasındaki doğrudan müzakereler yoluyla başarabilirler: Egemen, kendi ayakları üzerinde durabilen ve bağımsız bir Filistin’in, Yahudi ve demokratik bir İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı, iki halk için iki devlet” dedi.
Filistin’in geçen yıl yaptığı tam üyelik başvurusu da ABD’nin veto tehdidi nedeniyle Güvenlik Konseyi’nde engellenmiş ancak UNESCO tarafından kabul edilmişti. ABD, bu nedenle UNESCO’ya yardımlı azaltmıştı. Kararın ardından ABD’nin diğer organizasyonlara yaptığı yardımları da azaltabileceği belirtiliyor.
İsrail: Sorumsuzluk
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ise oylamadan sonra İsrail devlet radyosuna verdiği demeçte ”Mahmud Abbas barış yapmakla ilgilenmediğini bir kez daha kanıtladı” dedi. İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon da radyoya yaptığı açıklamada, İsrail’in artık çıkarlarına göre hareket edeceğini ifade etti. Ayalon, uluslararası toplumun bir kez daha sorumsuzluğunu kanıtladığını ileri sürdü.
Gül ve Erdoğan’dan kutlama
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Filistin’in BM’de ”üye olmayan gözlemci devlet” statüsü kazanmasının ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı telefonla aradı. Gül, oylamanın sonucundan dolayı Abbas’ı tebrik etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Abbas’ı telefonla arayarak kutladı ve ”Sizin şahsınızda tüm Filistin halkını tebrik ediyorum. Hayırlı olsun” dedi.
ABD karşı çıktı, Türkiye destekledi
Destek verenler: Rusya, Çin, Belçika, İspanya, Türkiye, Fransa, Danimarka, Avusturya, İspanya, Norveç, İsviçre ve Yunanistan.
Karşı çıkanlar: İsrail, ABD, Kanada, Mikronezya, Nauru, Almanya, Hollanda
Çekimser: İngiltere, Litvanya, Avustralya, Bosna Hersek, Hırvatistan, Karadağ
65 yıl sonra aynı gün
Filistin’in başvuru için 29 Kasım tarihini seçmesi de tesadüf değil... 29 Kasım 1947 tarihinde İngilizlerin bölgeden çekileceğini belirterek Birleşmiş Milletler’e başvurmasının ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Filistin’i biri Yahudi biri de Arap devleti olmak üzere iki kısıma ayırma kararı almıştı. Teklif edilen toprak paylaşımını İsrail kabul ederken Arap devletleri ve Filistin’in Arap unsurları reddetmişti.
Sabaha kadar kutlama
BM Genel Kurulu’ndaki oylamadan sonra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas bir teşekkür konuşması yaptı. Filistinliler ise sabaha kadar kutlama yaptı.
Yeni statü ne getirecek?
Filistin’in BM’de “üye olmayan gözlemci devlet” statüsü alması geçen yıl Güvenlik Konseyi’nde reddedilen tam üyelik statüsünün yerini tutmasa da önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
- Tam üye olmasa bile “gözlemci devlet” statüsü, Filistin’in artık BM’de bir devlet olarak kabul edilmesi anlamına gelecek.
- Bu statüyle Filistin’in egemenliği de kabul edilmiş olacak. Böylece İsrail, 1967 sınırları dışında inşa ettiği yerleşimler nedeniyle ‘işgalci’ konumuna düşecek.
- Filistin Birleşmiş Milletler ile ilişkili birçok kuruluşa başvuru hakkı kazanacak. Bunlardan en önemlisi Uluslararası Ceza Mahkemesi olacak. İsrail’in en büyük çekincesi de Filistin’in yeni UCM’ye ‘savaş suçu’ suçlamasıyla gitmesi.