Devlet uzun zamandır internet siteleri üstünden yayımlanan haberlerin varlığından rahatsızdı. Her ne kadar devlet bu rahatsızlığını “isimsiz site kuruyorlar her tür yalan dolanı söylüyorlar” kisvesiyle dile getiriyor olsa da aslında kontrol edilemez varlığı devlet kurumlarının canını yakıyordu.

Ardından başbakan bir televizyon konuşmasında bundan sonra internette çıkan sorunlarla RTÜK uğraşacak deyince biz çıkarılmaya çalışan kanun çalışmaları konusunda bilgisi olmayanlar daha neler dedik. İşin içinde mahkemeler, BTK ve TİB varken RTÜK’e de ne oluyordu? Devlet Su İşleri’nin işe girmesi bile daha mantıklı olabilirdi bir bakış açısıyla. Meğer olay başkaymış.

Meclis çatısına 12 Mart 2014 tarihli bir kanun tasarısı düştü. Altında tüm bakanların imzası var. Gerekçe ve maddelere baktığımızda karşımıza iyisiyle kötüsüyle onlarca incelenmesi gereken konu çıkıyor. Bunları TKNLJ stilinde sizlerle paylaşmak istiyorum:

• Çıkan kanunla birlikte site sahiplerinin ve dahi servis sağlayıcılarının isim ve adreslerinin sitede yazılması gerekiyor. Bunu yapmayanlara 500 TL ila 20 bin TL’den az olmayacak para cezası öngörülüyor.

• İnternet sitelerinin adresleri sahipleri bu şekilde halkın önüne atılmış oluyor. Benim gibi ofisi olmayan gazeteciler ev adreslerini halka verecekler bu bakış açısıyla.

• Basın kanunun her tür iyiliklerinden faydalanabilecek miyiz peki? Orası muğlak. Mesela ben maçlara girebilecek miyim ücretsiz biçimde? Başbakanın konuşmalarını yerinde ve canlı izleyip beyefendinin uçağına akredite olabilecek miyim?

• En enteresan maddelerden biri yazdığınız haberlerin 6 ay boyunca saklanma zorunluluğu. Ben haberi yazınca silemeyeceğim. 6 ay içinde benden isterse vermekle yükümlüyüm. Sitem çökerse? Haberler giderse? Eğer haberleri veremezsem bin TL’den az olmamak üzere cezaya çarptıralacağım mevcut maddelere göre.

• Eğer bir şey yazmışsam ve biri buna cevap verirse bunu bir haftadan az olmamak suretiyle sitemde yayımlamakla yükümlüyüm. Eğer yayımlamazsam 150 bin TL’den az olmamak üzere para cezasına çarptıralacağım mevcut kanunla…

• Sürmekte olan bir duruşmayı etkileyecek şeyler yazarsam 50 bin TL, birinin haberini basarsam 10 bin TL, cinsel saldırı ve cinayet gibi fiillere özendirirsek 10 bin TL’den az olmayacak cizalar ve güzel hapis süreleri bizleri bekliyor.

• Peki benim sitemin basın olup olmadığını nasıl anlayacağız? Mesela bilen bilir ben sitemi haber değil yorum olarak kullanıyorum. İlla basın kapsamında mı yargılanacağım?

• Haydi o da tamam, forum siteleri haber sitesi olarak mı yayımlanacak? Mesela Ekşi Sözük’ün durumu ne olacak? O kadar muğlak ki…

• Yeni kanunla el koyma ve dağıtım yasağı da bizleri bekliyor. Hem 5651 hem de 5187 tehdidi var artık üzerimizde.

• Bu kadar kötülüğün yanına bir de havuç konmuş: Artık basın ilan kurumunun resmi ilanlarını da alabilecekmiş “bağzı” yayınlar. Bunların kimlere, nasıl bir yayın politikası izleyenlere gideceği çok açık değil mi?

Ben diğer yayınlar gibi şu sitede bu haber çıkmış diye haber yapmadım. TBMM’den kanun taslağını ve 5187′nin mevcut halini alarak üstünden çıkarımlar yaptım. Umarım herkes bu yoldan gider.

Kısacası, internet özgürlüklerine istendiği takdirde kullanılabilecek çok ciddi bir yaptırım geliyor.

Hepimize hayırlı olsun.

Diyor Serhat AYAN

Kaynak : http://www.tknlj.com