Gezi olaylarının yıl dönümünde Taksim’de yapılan eylemlerde polisleri arkasına alıp, “Allah’ım ne kadar tatlıyım, çok tatlıyım di mi” diyerek çektiği ‘vine’ videoyla fenomen olan Hasan Basri Keleş, eyleminin nedenini anlattı. 

Evrensel gazetesinden Sinem Uğurlu’ya konuşan Keleş, Taksim’e eyleme katılmak üzere gittiğini, ancak polislerin geçişine izin vermemesi üzerine sinirlenip, “Şimdi onlar düşünsün” diyerek böyle bir video çekmeye karar verdiğini söyledi. 

“Polislerin suratlarındaki o sinsi gülümsemeleri gördükçe iyice delirdim” diyen Keleş, “Eee delirmişken, ‘Şimdi onlar düşünsün’ dedim. Bir de ölen arkadaşlarımızın hiçbirinin katili bulunmadı ve aramızda dolaşıyorlar. Bu yüzden çektim biraz da o videoları” dedi. 

“Gözaltına alınmaktan korkmadın mı?” sorusuna Keleş “Hayır. Galiba ruh hastası sandılar beni. Sansınlar. Yaşasın tam bağımsız ruh hastalarının mücadelesi” diyerek cevap verdi. 

Herkesin yüzünü güldürmekten mutlu olduğunu ifade eden Keleş, “Dünyadaki en güzel şey aslında insanları gülümsetebilmek. En son ben metrobüste boş koltuk bulduğumda sevinip gülmüştüm” diyor ve yine kendisine gülenlere bir mesaj daha yolluyor “Beni de güldürün vicdansızlar!”

‘TELEFONUMA EL KOYMAK İSTEDİLER’ 
Videoları çektikten sonra neler oldu? Polislerle aranda neler yaşandı? 
Çekerken birkaç polis ile tartıştık. Telefonuma el koymak istediler, darp ettiler boynumdan sıkarak, ama arkadaşlarım yanımdaydı gözaltına alamadılar o yüzden. İnsanlar gülerken aslında, ben polislerle münakaşa halindeydim. Türkiye öyle bir ülke haline geldi ki; keyfi gözaltılar, keyfi yasaklamalar ama sorarsan diktatör değil tabii. Bence ülke girişine artık şu tabela asılmalı: “Türkiye’de muhalif olan her canlı bir gün gözaltını tadacaktır. RTE” 

‘ALOOO ÇEKMESENE’ 
Bir sivil polisi yanına alarak “Bak bu sivil” diyorsun videoda. O sivil polisi yanına almayı nasıl başardın? 
Sivil polis meselesi çok ilginçti. Mis Sokak’taydım. Servis edilen polis fotoğraflarını gördüm, sırt çantalı, sopalı falan yani. Artık o kadar gözü karalar ki; çantadan çıkartıp insanları öldürmeye yemin etmişler. Sokağın sonunda bekliyorlardı. Ben fark edince bunları, çekeyim dedim. Sonra gittim aralarına. Ben kendimi çekiyormuşum gibi yaptım ve o da girdi araya. “Sivil bu sivil” dedikten sonra zaten “hişşş noluyo”, “alo çekme” falan dediler.