Kaya Çetin
Şeyime Gündoğdu, Gündoğan’dan soruyor:
MO-DERİN HOCA SORULARINIZI YANITLIYOR
Cukkacıların hamisi, deniz fenerinin yakini, medyanın korkulu düşü, Pensilvanyalının hayırsız ortağı, garip gurebanın belalısı, ayakkabı kutularının efendisi, inanç tacirlerinin feriştahı, ibik kaldıranların amansız düşmanı, hocaların hocası, Mo-derin Hocam; hırsıza hırsız demek caiz midir?
El-cevap:
Şeyime, sen akıllı bir hanıma benziyorsun; lakin içine cinler girmiş evladım. Böyle sakıncalı konularla kendini heder etmenin manası var mı? Bir ara, el ayak çekildikten sonra gel, şeyine bakalım.. yani içindeki cinleri çıkarıp seni rahatlatalım Allah’ın izniyle.
Hırsıza “hırsız” denmesine gelince, elbette ki denecek; hırsıza “hırlı” denmez ya evladım. Lakin burada çok ince bir ayırım var ki, dikkatli olmak gerekir. Her hırsıza hırsız denmez evladım.
Örneğin küçük hırsızlara “hırsız” denmesinde hiçbir sakınca yoktur. Diyelim ki yumurta çalmış, ya da baklava yürütmüş; bu durumda hiç çekinmeden, yüzüne karşı “hırsız” denilebileceği gibi, gidip ensesine okkalı bir şamar patlatarak karizma yapmak dahi mümkündür.
Ancak, çalınan şeyin değeri arttıkça hırsıza hırsız denmesi zorlaşır. Hatta bazı hırsızlara hırsız denilmesi beklenmedik mağduriyetlere neden olabilir.
Orta boy hırsızlar hakkında herhangi bir sıfat kullanmaya gerek yoktur. Senli benli davranıp, bu gibilere ‘lan’ diye seslenebilir, hatta etrafta kimse yoksa “seni hırsız köpek seniii!..” diye iltifat bile edebilirsiniz. (sırıtacaktır)
Büyük boy hırsızlara, “bey” ve yerine göre “beyefendi” diye hitabedilmesi uygun düşer.
Bir süredir “hortumcu” diye adlandırılan süper hırsızlara ise “zat-ı alileri” ya da “hazretleri” şeklinde hitabedenler, gün gelir bu davranışlarının ödülünü alırlar. Esasen, bu gibilerin yanına da her babayiğit yaklaşamaz.
Uzun lafın kısası, gerçekçi olup, hırsıza hırsız deyince ne kazanacaksın; ona bakmak lazım. Ebu Kelam Wesselam Wessepet efendimizin de söylediği gibi, “Garibul gureba, mabat el murabba”. Yani demek istiyor ki, “ben hırsızın hırslısını severim”. Neyse orası bizi ilgilendirmez, sana Aşık Hortumî’den bir dörtlük gönderiyorum, haydi selamün hello.
Elimizde yeşil sancak
İşler kıyak, villa kaçak
Ayakkabı kutum olsa
Kına gibi un olacak