CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, deprem bölgesindeki kamulaştırmalarda yaşanan sorunları TBMM'nin gündemine taşıdı. Mullaoğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, “Deprem bölgelerinde yapılacak kamulaştırmalarda vatandaşın rızasının alınması ve kamulaştırma bedellerinde mağduriyet oluşmaması için bir çalışmanız var mıdır” diye sordu.

Servet Mullaoğlu, Hatay başta olmak üzere deprem bölgelerindeki kamulaştırmalarda yaşanan sorunlarla ilgili, Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Deprem bölgesinde Hazine’ye ait arazilerin öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Mullaoğlu, 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde değişiklik yapılması gerektiğini belirtti.

Servet Mullaoğlu, Cevdet Yılmaz’a şu soruları yöneltti:

“Anayasa’mızın mülkiyet hakkını güvenceye alan 35. maddesine aykırı olduğu değerlendirilen 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde değişiklikler yapma yönünde bir çalışmanız var mıdır?

Hatay ilimizde yeniden kentleşme ve konut alanları planlaması dâhilinde kullanılabilecek Hazine arazisi toplam büyüklüğü ne kadardır?

Depremzede vatandaşlarımızın mülkiyet ve imar haklarının risk altında olduğu endişeleri hakkında düşünceleriniz nelerdir?

İmar planlarının askıya çıkarılmaması, yurttaşlarımızın planları görme ve itiraz etme haklarının bulunmaması, kısacası bütün hak arama yollarının kapatılmasını hangi hukuki gerekçelerle açıklıyorsunuz?

Deprem bölgesindeki bütün uygulamaları bir bakanlık emrine vermek doğru bir uygulama mıdır?

Deprem bölgelerinde yapılacak kamulaştırmalarda vatandaşın rızasının alınması ve kamulaştırma bedellerinde mağduriyet oluşmaması için bir çalışmanız var mıdır?

Depremzede vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarının acilen giderilmesi gerektiği açıkça ortada olmakla birlikte; plansız, programsız ve hukuksuz bir şekilde yapılaşmaya gitmekle, meydana gelebilecek yeni afetlerde benzer sonuçların ortaya çıkabileceği yorumları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ülkemizde yaşanan büyük depremler sonrasında daha planlı, altyapısı tamamlanmış, depremlere dayanıklı yeni yaşam alanları ve kentler oluşturmak gerektiği fikrine katılıyor musunuz? 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın bu fikirlerle çeliştiği hususunda ne gibi bir açıklamanız vardır?

Deprem bölgelerimizdeki kentleşme planlamalarında tarım ve mera alanları, doğal alanlar ve kıyı alanlarının statülerinin korunması sağlanacak mıdır?

Yapılacak kamulaştırmalarla vatandaşlarımız atasından, dedesinden kalan zeytinlikleri, kıt kanaat geçim sağladıkları arazilerini, aşırı sıcaklarda nefes alabildikleri bahçelerini kaybetme endişelerini giderebilecek ne gibi bir açıklamanız vardır?”

Kaynak: ANKA Haber Ajansı