ABD'de tutuklu yargılandıkları davalar birleştirilen Reza Sarraf ve Halk bank genel Müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın birlikte çıktıkları ilk duruşmadan zilenimleri Sözcü Gazetesinden Zeynep Gürcanlı Şöyle aktardı.

SARRAF RAHAT TAVIRLARI İLE DİKKAT ÇEKTİ

Saçları uzamış olan Zarrab, duruşma salonuna girişte izleyenleri kafasıyla selamladı, duruşma boyunca sık sık yanında oturan avukatı Benjamin Brafman ile konuştu.
Zarrab’ın rahat tavırlarının aksine, Atilla ise daha tedirgin bir görüntü ortaya koydu.

ATİLLA TÜRKÇE ÇEVİRİYİ DİNLEMEDİ, ZARRAB KULAKLIKLARI BİR TAKTI, BİR ÇIKARDI

Atilla ve Zarrab için duruşma salonunda Türkçe simultane çeviri de yapıldı. Çevirmen bir mikrofon aracılığıyla, Zarrab ve Atilla’ya verilen kulaklıklara duruşmada konuşulanları anında çevirdi.
Ancak Atilla’nın duruşmanın başında taktığı çeviri kulaklığını birkaç dakika sonra çıkarıp, duruşmayı İngilizce aslından dinlemeyi tercih etmesi dikkat çekti.
Zarrab ise önce kulaklıktan yeterince ses gelmediğini söyledi, ardından ise duruşmayı kulaklığı bir takıp, bir çıkararak izledi. Duruşma devam ederken, izleyici sıralarına dönen Zarrab ,burada oturan Türk avukatı Şebnem Eriş ile kısaca konuştu.

Zarrab ve Atilla ilk kez aynı duruşmada
Saçları uzamış olan Zarrab, duruşma boyunca sürekli mikrofonu çıkarıp, iki eliyle saçlarını düzeltti.

ZARRAB’IN TÜRK AVUKATI: HAPİSHANEDE PSİKOLOJİK DESTEK ALDI

Zarrab’ın avukatı Şebnem Eriş, müvekillinin bulunduğu federal tutukevinde “psikolojik destek aldığını”, ancak bu psikolojik desteğin kendisine özel olmadığını, tutukevindeki tüm mahkumlara verildiğini vurguladı. Zarrab’ın daha önceki duruşmalara göre, bugünkü duruşmadaki rahat tavırlarını ise Türk avukatı, “daha önceki duruşmalarda neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu” sözleriyle açıkladı.

“BOŞANMA KONUSU TAMAMEN KAPANDI”

Avukat ayrıca Zarrab’ın Ebru Gündeş ile bir dönem gündeme gelen “boşanma” durumunun da artık tamamen ortadan kalktığını, “o konu tamamen kapandı” diyerek ifade etti.

ATİLLA’NIN AVUKATI, ZARRAB İLE ATİLLA’YI BİRBİRİNE KARIŞTIRDI

Duruşmada dikkat çeken bir başka unsur ise, Atilla’nın avukatı Victor Rocco’nun müvekkili ile Reza Zarrab’ın adını bir kaç defa karıştırması oldu.
Rocco Atilla’dan bahsederken “Zarrab”, Zarrab’dan bahsederken de zaman zaman “Atilla” ismini kullandı. Duruma Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman müdahale ederek, Rocco’ya isimleri karıştırdığını söyledi. Rocco ise özür dileyerek düzeltme yaptı.

ATİLLA’NIN KEFALET DURUŞMASI İÇİN HENÜZ TARİH YOK

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Atilla’nın avukatı Rocco, müvekkkilinin kefaletle salıverilmesi için başvuruda bulunacağını söyledi, ancak bu başvuruyu yapmadan önce “hazırlanmaları gerektiğini” vurguladı.
Dolayısıyla, Atilla’nın kefalet başvurusu için herhangi bir tarih belirlenmedi.

ATİLLA’DAN MESAJ VAR; “İLGİM YOK”

Zarrab’la duruşma boyunca hiç konuşmayan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, duruşma sonunda Türk gazetecilerin “Türkiye’ye mesajınız var mı” sorusuna karşılık ise, “bu davayla hiçbir ilgim olmadığını Türkiye bilsin isterim” karşılığını verdi.

GİULİANİ’NİN İKİ İDDİASINA, SAVCILIKTAN İKİ YANIT

Zarrab’ın yeni tuttuğu, Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la da görüştüğü ortaya çıkan ABD Başkanı Donald Trump’ın yakın dostu, ünlü avukat Rudolph Giuliani’nin “Zarrab sadece İran’la tüketici malları ticareti yaptı” iddiasına da yanıt veren savcılık, çok ağır suçlamalarda bulundu.
Giuliani, mahkemeye sunduğu mektubunda Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi hakkında “ABD ulusal çıkarlarına uygun bir anlaşma” olasılığı gördüğünü de açıklamıştı. açıklamıştı.
basliksiz-5
Giulina’nin bu iki iddiasına, duruşmada savcılık iki ayrı yanıt veren New York Bölge Federal Bölge Savcı Yardımcısı Michael Lockart, bizzat Zarrab ve Atilla’nın işlediği suçların “ABD ulusal çıkarlarına aykırı olduğunu” vurguladı.

SADECE TÜKETİCİ MALLARI TİCARETİ YAPMADI

Lockart, Zarrab’ın, İran’a yönelik yaptırımları delerken sadece “tüketici malları ticareti yaptığı” iddiasının ise doğru olmadığını belirtti. Savcılık, Zarrab ve Atilla’nın, İran banka ve şirketlerine finans sağladığını, işin içine Suriye ve İran’a para, silah ve mühimmat aktarımının da girdiğini öne sürdü.