Yandaş gazetecilikten Akvekilliğe yükselen Şamil Tayyar’dan ilgiç sözler. Yeni başbakana çabuk alışmış görünen Tayyar'ın açıklamaları çok ses getirecek.

Ak Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı, İl Başkanlığı salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya; AK Parti Milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Nejat Koçer, Şamil Tayyar, Derya Bakbak, Ali Şahin ile AK Parti Gaziantep İl Başkanı Ahmet Uzer, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, AK Partili ilçe belediye başkanları ve partililer katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Ahmet Uzer, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden Recep Tayyip Erdoğan'ın başarılı çıkması nedeniyle çok mutlu olduklarını söyledi. Türkiye'deki siyasi istikrarın AK Parti'deki istikrara bağlı olduğunu ifada eden Uzer, "Çok önemli görev değişimlerinin sancısız ve sorunsuz şekilde yapılması, ülkemiz, milletimiz ve partimiz adına çok önemli bir kazanç olarak görüyoruz. Bazıları bu süreçte Tayyip Erdoğan sonrası AK Parti'de çok büyük hadiseler olacağı, iktidar mücadelesi ile partililerin birbirine saldıracağı ve partililerin makam mevki peşinde koşacağı şeklinde beklenti içindeydi. Ancak, AK Parti çatısında görev yapan insanlar davamızın ve ülkemizin geleceği konusuna çok hassasiyet gösteren insanlardır. Hiç birimiz için makam, mevki gibi vazgeçilemeyecek talep yok" dedi.

AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar ise Türkiye'nin çok önemli bir süreçten geçtiğini ve bu sürecin devam ettiğini söyledi. Geçtiğimiz 2 yılda Gezi Olayları ve 17 Aralık Operasyonu ile ülkede iki büyük darbe girişiminde bulunulduğunu ifade eden Şamil Tayyar şöyle konuştu:

"Bu girişimleri ülkemizin güçlü direnci ve AK Parti'nin güçlü kadroları sayesinde savabildik. Yeni döneme Anayasa'yı değiştirecek 330 milletvekiliyle girebilmek için, önceki seçimlerde aldığımız oy oranının biraz daha üstüne çıkabilmek gerekiyor. Ben bunun mümkün olduğunu düşünüyorum. Sayın Başbakanımızın, Cumhurbaşkanı adayı olduğu dönemde, ‘Recep Tayyip Erdoğan köşke çıkarsa partimizin hali ne olur’ diye kendi içimizde bile karamsarlığa kapılan arkadaşlarımız vardı. Onlara hep şunu söyledim; bu hareket bir kadro hareketi değil, 3-5 insandan oluşan bir hareket değil. Bu hareket Alparslan'ın Anadolu'ya girdiği döneme kadar uzanan bir köklü tarihten beslenen dava hareketidir. Dün Alparslan vardı, Fatih Sultan Mehmet, Mustafa Kemal Atatürk, Adnan Menderes, Necmettin Erbakan, Turgut Özal vardı. Bugün Recep Tayyip Erdoğan var. Yarın Recep Tayyip Erdoğan olmaz ama bu davayı sahiplenecek güçlü bir lider güçlü kadrolar yoluna devam ederler."