Rus Büyükelçi Karlov cinayeti davasında Menzil Tarikatı adı
Rusyanın Türkiye Büyükelçisi Karlov'u Ankara'da ensesinden vurarak öldüren polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın birlikte çalıştığı polis arkadaşı Hasan Tunç'un ifadesinde ilginç ayrıntılar
BİRLİKTE GÖREV YAPIYORLARDI
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un 19 Aralık 2016’da öldürülmesine ilişkin davada, suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş ile birlikte görev yaparken ihraç edilen polis memuru Hasan Tunç savunmasında “Menzil tarikatına bağlıyım” dedi.
VİDEO KONFERANS
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ve şikayetçi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) avukatı katıldı. Birgün'ün haberine göre, duruşmada, tutuklu bazı sanıklarla bulundukları cezaevinden video konferans aracılığıyla bağlantı kuruldu.
SİM KART OLMAYAN TELEFON
Duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Hüsamettin Otçu, dün savunmasını tamamlayan ve suikastçı Altıntaş’ın örgüt içerisindeki ‘öğretmeni’ olduğu bildirilen Şahin Söğüt’e, içinde SIM kart olmayan cep telefonunu niçin taşıdığını ve yakalandığı sırada niçin kırdığını sordu.
İNTERNET YANITI
Telefonu internet kullanmak için taşıdığını söyleyen Söğüt, neden kırdığına ilişkin, “Daha önce ehliyet almak dışında emniyette hiç bulunmamıştım. Bana tuzak kurulacağını düşündüğüm için kırdım. Telefonda bir şey yoktu” ifadelerini kullandı.
İŞTE SUİKAST ANI
‘SÜLEYMANCILARIN YURDUNDA KALDIM’
Daha sonra tutuklu sanıklardan, Altıntaş ile Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde birlikte görev yaparken ihraç edilen polis memuru Hasan Tunç’un savunmasına geçildi. Savunması alınmadan Tunç’a, iddianamede örgüt adına eylem ve faaliyetlerde bulunduğu, suikastçı Altıntaş ile arasında para trafiği olduğu ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bir soruşturması kapsamında incelenen mikro SD kartın emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin kısmında isminin geçtiği hatırlatıldı.
İFADELERİ KABUL ETMİYORUM
Tunç, soruşturma aşamasındaki ifadelerinin baskı altında alındığını ve ifadeleri kabul etmediğini söyleyen Tunç, şunları söyledi:
“Babam Zaza, annem Kürt’tür. Buna rağmen milliyetçiyim. Ailem yoksul, 11 kardeşiz. Çocukluğumda milliyetçi romanlar okuyarak, milliyetçilik sevdasına girdim. Vatanıma hiçbir zaman ihanet etmedim, hiçbir terör örgütünün içinde yar almadım. 2005’te Gaziantep’te iki yıllık makine bölümüne başladım. Orada Süleymancıların yurdunda kaldım ama Süleymancı olmadım.
POLİS OKULUNU MERSİN DE OKUDUM
Daha sonra Fırat Üniversitesine dikey geçiş yaptım, 2010’da mezun oldum. Elazığ’daki öğrenimim süresinde, bir süre amcamda, daha sonra kendime ait gecekonduda kaldım. Bir yandan çalışıyor, bir yandan okuyordum. Polis okulunu Mersin’de okudum. 2014’te girdim. Oradaki FETÖ yapısıyla da bir irtibatım olmadı. Mezun olunca Ankara’ya geldim ve suikasta kadar çalıştım.”
ANKARA ÇEVİK KUVVET DÖNEMİ
Tunç, Fırat Üniversitesinde okurken Menzil tarikatıyla tanıştığını, 2009’dan beri Şeyh Feyzettin koluna bağlı olduğunu ifade etti.
Polis okulundan sonra Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde çalışmaya başladığını belirten Tunç, suikastçı Altıntaş ve sanıklardan Sercan Başar ile burada tanıştığını anlattı.