RTÜK'DEN BİR SKANDAL DAHA
YSK neden görmüyor...
TRT’nin 3 ayrı kanalında 4-5 ve 6 Temmuz günlerinde Tayyip Erdoğan’a 533 dakika yer verilirken, Ekmeleddin İhsanoğlu’na 3 dakika 25 saniye, Selahattin Demirtaş’a ise 45 saniye ayrılması, buna karşın RTÜK’ten kurum aleyhine bir karar çıkmaması ve YSK’ye rapor gönderilmemesi kurul üyelerini isyan ettirdi. İki anayasal kurum olan RTÜK ve YSK’nin görev yapmasının engellendiğini belirten üyeler, “adalet çökertildi” ifadelerini kullanıyor.
Cumhuriyet'de yer alan habere göre RTÜK’ün halen 9 üyesi bulunuyor. Bu üyelerin 5’ini AKP kontenjanından seçilen üyeler oluşturuyor. Üyelerden 2’sinin CHP kontenjanından seçildiği Üst Kurul’da, 1’er üye de MHP ve HDP kontenjanıyla görev yapıyor. Kararların genellikle AKP’li üyelerin oylarıyla ve oy çokluğuyla alındığı kurulda, muhalif üyelerin görüşleri şöyle:
Esat Çıplak: Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananları görünce, devletin ne hale düşürüldüğünü çok açık görmekteyiz. Devletin ayakta durması için insanların ideolojik temelleri olmasına rağmen hassas davranılırdı, kamu hakkı gözetilirdi. Ancak geldiğimiz noktada her şey çökertildi. Eğer bu ülkede hak ve adalet kavramları hâlâ geçerliliğini koruyorsa, biz bu konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz.
‘Dilsiz şeytan olmayacağız’
Ali Öztunç: Kamu yayıncısı olan TRT, her adaya eşit davranması gerekirken, sadece bir adayın yayın organı gibi davranıyor. TRT, Sovyetler Birliği’nin yayın organı Pravda ile farksız durumdadır. RTÜK’ün AKP kontenjanından seçilen üyeleri de Sayın Erdoğan’a adeta koltuk borçlarını ödüyorlar. Kulakları var duymuyorlar, gözleri var görmüyorlar, vicdanları ise nasırlaşmış. Ama biz dilsiz şeytan olmayacağız. AKP’li üyeler sanıyorlar ki, devletin kurumu RTÜK, babalarının çiftliği, unutmasınlar ki mahkeme kadıya mülk değildir. Onları olmayan vicanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Ahmet Yıldırım: Bunu çok içselleştirmeseler de TRT’nin kendisine çekidüzen vermesini bekliyor ve umut ediyorum. Çünkü bu seçimler gelip geçici. Ama TRT’nin üzerine düşen meşruaiyet gölgesi kalıcı olur. RTÜK’ün AKP kontenjanından seçilen üyeleri, 3 adaydan birinin daha popüler olduğu, Başbakan’ın aday olmasının haber değeri taşıdığı, bu nedenle eşit süre ayrılmadığı yönünde bir ucube raporun arkasına sığınmış durumdalar. Hâlâ Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı ile cumhurbaşkanı adaylığı arasına fark koyamayacak kadar yanlı tavır içerisindeler.
Süleyman Demirkan: YSK seçimleri yürütmekle görevli bir anayasal kurum. Bu dönemlerdeki yayın adaletinin sağlanması için bu anayasal kurum, bir başka anayasal kurum olan RTÜK’en rapor alıyor ve buna göre karar veriyor. Şunu kimse unutmasın; eğer RTÜK seçim dönemlerinde görevini yapmazsa, YSK de görevini yapamaz, seçimlere gölge düşer. Bu, bu kadar hayati bir konudur. İktidar partisinin buradaki oy çokluğuyla ya da siyasi talimatlarla devletin anayasal kurumlarının görev yapması açık bir şekilde engelleniyor. Biz bunun şahidiyiz. Buna sadece partilerin değil, vatandaşların da isyan etmesi gerekir.
Kaynak: