Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)’ün şu sıralarda ne yaptığı, neyi nasıl yapacağı ve yasaları nasıl görmezden geldiği ayyuka çıkmış durumda.

Bilindiği gibi, AKP’nin RTÜK üyeliği ile ödüllendirdiği İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı Nurullah Öztürk’ü yargı kararı sonucu görevden almak zorunda kalmıştı. Bu konuda Danıştay ve İdare mahkemelerinin kararları vardı. Danıştay’a ve İdari mahkemelere dava açan aynı daire başkanıyken görevden alınan Dr. Cengiz Özdiker’in mahkeme kararına uyularak görevine iade edilmesi beklenirken, görevden alınan Nurullah Öztürk bu kez vekaleten aynı göreve atandı.
Bu, hukuğun iflası anlamına mı geliyor? Görevine mahkeme kararıyla iade edilmesi beklenen kişi dururken, mahkeme kararıyla görevden alınmak zorunda kalan kişi bu kez vekaleten atanıyor. Devlet Memurları Kanunu’na göre vekil asilin tüm yetkilerine haizdir. Vekaleten atamalarda kimi zaman emeklilik durumunda özlük hakları kaybı söz konusudur, bunun dışında bir kayıptan söz edilemez.

AKP, kendi istediği adamı görevde tutabilmek uğruna, yasaları ve mahkeme kararlarını da çiğnemeyi göze almış görünüyor.

Biraz da hikayenin gerisine bakalım. Türkiye’de devlet memurlarının çok sıklıkla başışan gelen bir olay, Cengiz Özdiker’in de başına gelmiş. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeğeni Halil İbrahim Gül’ün yerine atanması üzerine, hukuka aykırı biçimde görevinden alınan Cengiz Özdiker, önce Diyarbakır Bölge Müdür Yardımcılığı’na, ardından da Adana Bölge Müdür Yardımcılığı’na atanmış.

Polis Akedemisi’nde de görevli olan Nurullah Öztürk de tam bu sıralarda ortaya çıkmış. Önce RTÜK’e alınmış, daha sonra da İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’na getirilmiş.

Özdiker bunun üzerine Danıştay ve İdari mahkemelerde göreve iadesi hususunda dava açmış, Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi, eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, şu andaki başkan Davut Dursun ile bazı RTÜK üyeleri hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan 2,5 yılın üzerinde hapis kararı vermiş, Yargıtay’da da cezaya onama istenmiş.
Tam bu sırada, tesadüf bu ya, AKP “görevi kötüye kullanma suçuna verilen ceza”ların üst sınırını 2 yıla çekmekle kalmamış, cezaevi tehditini de ortadan kaldırmış.

Yine bu sırada Danıştay sürpriz bir karara daha imza atmış: 5. Daire, Özdiker’in talebini reddeden ve Nurullah Öztürk’ün atanmasında aykırılık bulmayan yerel mahkeme kararını bozmuş. Ama RTÜK Danıştay kararının ardından konunun yerel mahkemede tekrar görüşüleceği gerekçesiyle 2 ay süreisnce karara ilişkin bir adım atmamış. Yerel mahkeme de Özdiker’in açtığı davayı hukuka uygun bulup, RTÜK işlemini iptal etmiş.

Sonunda, RTÜK tartışmaların uzaması üzerine Nurullah Öztürk’ü görevden alıyor. Ama AKP, görevden aldığı “esas elemanlarına” uyguladığı taktiği burada da uygulayarak, Nurullah Öztürk’ü bir üst göreve, RTÜK üyeliğine atıyor. İş bununla da kalmıyor, RTÜK Başkanı Prof.Dr. Davut Dursun, diğer üyelere bildirmeksizin Nurullah Öztürk’ü bu kez aynı göreve “vekaleten” atıyor. Kurum karşısında elinde 20’ye yakın mahkeme kararları bulunan Cengiz Özdiker ise görevine iade edilmiyor.

Bu aslında çok sıklıkla yapılan bir uygulama. Yüzlerce, hatta binlerce bu şekilde mağdur edilen devlet memuru sırada bekliyor. Cengiz Özdiker’e yapılan ise biraz daha farklılık arzediyor, çünkü görevden mahkeme kararıyla alınan Nurullah Öztürk, aynı göreve vekaleten atanıyor. Bu da suçu katmerliyor tabii ki.

Bu arada, İzleme ve Değerlendirme Dairesi’ne neden AKP’nin has adamlarından Nurullah Öztürk’ün vekaleten verildiği de, son dönemdeki cezalarla kendini gösteriyor: Gezi Parkı olaylarında halkı şiddete teşvik ettikleri gerekçesiyle Ulusal Kanal, Halk TV, Cem TV ve EM TV’ye para cezaları veriliyor.

Konu, CHP Hatay Milletvekili Mevlût Dudu tarafından TBMM gündemine taşınmış durumda. Dudu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin Nurullah Öztürk’ün RTÜK İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığı’na atanmasını iptal ettiğini belirtti.

Nurullah Öztürk de, kararı görmemek için 45 gün izine ayrılmış.

Bülent Arınç henüz cevap vermiş değil. Nasıl bir cevap vereceği de merak konusu elbette, ama durumun gidişine ve yasaların çiğneniş biçimine bakılırsa, vekil daire başkanı vekaletini sürdürecek gibi görünüyor.