IŞİD’in serbest bıraktığı rehineler konuşmaktan kaçınıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “konuşamayacaklarının” olduğunu, bunun “faturasına katlanmanın öyle kolay” olmayacağını söyledi, dolaylı bir biçimde konuşmamaları mesajını verdi. Erdoğan’ın o “konuşulamayacakları” ile neyi anlatmaya çalıştığı merak konusu oldu. Gazetecileronline bu konuda bir analiz yayınladı.

PAZARLIĞIN SIRRI NE

Analizde Konsolos Öztürk'ün alnındaki yaraların gizemi irdeleniyor. Öztürk bu konuda ki ısrarlı soruları sürekli yanıtlamaktan kaçınmıştı. Öztürk ile Davutoğlu'nun uçakta ki birlikteliklerinde de Konsolos Öztürk'ün yarasının görünmemesi için makyaj yapıldığı belli oluyor. Üstelik rehinelerin dönüşünde derhal yeni takım elbiseler alınması ve 101 gün sanki çok güzel bir hayat yaşamışlar görüntüsü verilmesinin amacı neydi? Tüm bu çabaların IŞİD ile AKP iktidarı arasında yapılan ve tüm ayrıntıları gizli tutulan bir pazarlığın yüzünden organize edildiği yorumları yapılıyor.

Tüm bu sorular uzun süre tartışılmaya devam edeceğe benziyor.

NEDEN HERŞEY GİZLENİYOR

Vahşi terör örgütü Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) serbest bıraktığı, MİT ekiplerinin Suriye’nin Tel Abyad kentinde teslim aldığı rehineler, esarette geçirdikleri süreye ilişkin konuşmamaları dikkat çekiyor. 

NTV YE SORMASI GEREKENLER Mİ VERİLDİ

Rehin alınanlar arasında olan Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, kaşının üstünde dikkat çeken yaralara ilişkin olarak gazetecilerin sorduğu soruları yanıtlamadı. Öztürk akşam da NTV’de bir programa katıldı. Programda, esaretleri sırasında gördükleri kötü muameleden söz eden Öztürk, yumruk ya da sert bir cisimle vurmayla oluşabilecek yaraya değinmedi.

CEP TELEFONU KONUSU

Katıldığı programda Konsolos Öztürk Cep telefonu ile neredeyse hergün görüşme yaptığını ve telefonu parçalara ayırarak sakladığını anlattı. Ancak bu konunun ayrıntılarına girecek sorular hiç sorulmadı. Sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biride bu cep telefonu konusuydu. Kullanıcılar bu konuda, "şarz cihazını nereden buldu, yoksa Işid'ciler den mi aldı" şeklinde sorular paylaştılar"

BOŞALTMAYIN EMRİ VERİLDİ Mİ

Programda Öztürk’e, rehin alınmalarından önce konsolosluğu niye boşaltmadıkları da sorulmadı. Kritik öneme sahip bu sorunun yanı sıra, Musul’da IŞİD tehlikesi giderek büyürken, hükümetten “Boşaltmayın” emri verilip verilmediğine ilişkin soru da yöneltilmedi. 

KÖTÜ MUAMELE MUAMMASI

Havaalanında gazetecilerin sorular yönelttiği rehineler de sorulara yanıt vermekten kaçındı. Rehinelerden biri gazetecilerin “Kötü muamele gördünüz mü” sorusuna “O konuda konuşamıyoruz” yanıtı vermesi dikkat çekerken, birisi de “Muhakkak” yanıtını verdi. 

ERDOĞAN'IN SÖYLEDİKLERİ

Bu durum hükümetin rehinelere konuşmayın diye baskı yaptığını, basından da Musul Konsolosluğu’nun niye boşaltılmadığı konusunda soru sormamalarını istediği kuşkuna neden olurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bugün rehineleri kabul ederken yaptığı konuşmada şu ilginç sözleri etti:

“Tabii konuştuklarımız, konuşacaklarımız bir de konuşamayacaklarımız var. Çünkü devlet yönetmek bakkal işletmeye benzemez. Buradaki bu hassasiyetleri korumak durumundasınız. Korumadığınız zaman bunun farklı faturaları gelir. Bu faturalara da katlanmak öyle kolay bir iş değil."