‘Rejim değişmeyecek’ diye bizi kandırmaya çalışıyorlar ama anladığım kadarıyla gerçeği görenlerin sayısı hızla artıyor. Daha Cumhuriyet Anayasası yürürlükteyken başımıza gelenlere bakarak, yeni anayasa referandumdan geçebilirse bizi nasıl bir yaşamın beklediğini kolayca tahmin edebilirsiniz.
Benzer yönetimlerdeki uygulamalardan yola çıkarak kadınlar açısından ‘evet’in doğurabileceği sonuçları sıralayalım:
*İşinizi bırakıp evinize kapanmanız istenebilir. Biliyorsunuz, “kadının yeri evidir.”
*Yanınızda mahreminiz olmadan sokağa çıkarsanız kırbaçlanabilirsiniz. Ahlak zabıtasına laf anlatsanız, milislere anlatamazsınız.
*Bir gece, sabaha karşı kapınızı çalıp eşinizi ya da çocuklarınızı götürebilirler. Suçlarının ne olduğunu öğrenebilmek için bile çalacak kapı bulamazsınız.
*Araç kullanmanız yasaklanabilir. Yasaklanmasa bile milisler araç kullanmanıza izin vermezler. Hırpalanmakla, örselenmekle kalırsınız.
*Hastalandığınızda size artık sınıkçının, üfürükçünün; olmadı bir cin çıkarma hastanesinin kapısını gösterilir.
*İlkel bir yaratığın ikinci ya da onikinci karısı olabilirsiniz. Yakınınızdaki erkekler karar vermişse itirazınız işe yaramaz.
*Hukuksal sorunlarınıza bağımsız mahkemelerde değil; sizi adam yerine koymayacak olan ‘kadı’nın önünde çözüm ararsınız.
*Mirastan, erkek kardeşinizle eşit pay alamazsınız.
*Evlilik dışı ilişkinin cezası kadın için recm (taşlanarak öldürülme), erkek için kırbaçtır.
*Yönetenlerin keyfine göre örtünmeme, makyaj yapma, alkol kullanma, çanak anten, topuklu ayakkabı gibi suçların cezası kırbaçtır. Daha ağır suçlarda organ (el-ayak) kesme, kısas ya da idam uygulanabilmektedir.
*Kuşku yok ki bütün bu dönüşüm içinde kadının okuma, öğrenme ihtiyacı da ortadan kalkmış olacaktır. Zaten okumuş olsa bile öğrenebileceği şeyler Arapça ve Kuran’la sınırlıdır.
Size biçilen elbiseyi kabullenmeniz için, çağdaş dünyadan koparılmanız gerekiyor
“Yok daha neler” mi diyorsunuz?
Unutmayın ki Humeyni gelmeden önce İranlı kadın da sizin kadar özgürdü. Şeriatın nerede duracağını kimse kestiremez. Şeriata dayalı yönetimlerde halen “kadının insan olup olmadığı” nın tartışıldığını hatırlayalım.
Şeriatla yönetilen ülkelerde görülen bu uygulamaların İslam diniyle bir ilgisi bulunmadığını hatırlamakta yarar var. Bu tür uygulamalara yönelenler, İslam’ı kullanarak kendi çıkarlarını gerçekleştiriyorlar.
Ancak gelişen teknoloji ve iletişim devrimi dünyamızı çok küçülttü, bunların gerçekte nasıl yaşadıklarını da artık hepimiz biliyoruz.
Tercihinizi bilerek yapın istedim.
Yoksa kadınlara akıl öğretmek bizim haddimiz değil.