Referandum itirazında Flaş Gelişme
Hayır cephesinin sonuçlarına itiraz ettiği referandum oylamasında beklenmedik bir gelişme yaşandı.
Ankara'da CHP mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edilmesine ilişkin YSK işleminin iptali talebiyle Danıştay'a başvurdu.
TEKNİK BİR MANEVRA
CHP, halk oylaması sonuçlarına yönelik itirazlara ilişkin hukuki aşamaların sonuçlanmasına kadar, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) sonuçları kesinleştirmesi işleminin yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay'da dava açtı.
Ayrıca mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edilmesine ilişkin YSK işleminin iptali talebiyle başvuruda bulundu. CHP'nin avukatı Atilla Kaya, yapılan başvurunun ardından Yüksek Seçim Kurulu'na gelerek açıklamalarda bulundu.
49 MİLYON OYA SAHİP ÇIKIYORUZ
Halk oylamasında milletin iradesine, kararına iktidar ve YSK eliyle darbe vurulduğunu ileri süren Atilla Kaya, "Maalesef Türkiye Cumhuriyetinin anayasal kurumu olan, yargı denetimi konusunda en üst organ olan YSK'da bu ifadeye iştirak etmiştir.
Biz burada CHP olarak şunu önemli ifade ediyorum ki, 49 milyon oya sahip çıkıyoruz.
Sadece 'hayır' oyu verenlerin değil, 'evet' oyu verenlerinde hukukuna sahip çıkıyoruz. 25 milyon 'evet' oyu veren, 24 milyon 'hayır' oyu veren vatandaşlarımıza aynı duyarlılıkla sahip çıktığımızı ifade etmek isterim. Bu vatandaşlarımızın iradelerine sahip çıktığımız gibi 80 milyon vatandaşımızın da hak ve hukukuna sahip çıkıyoruz" dedi.
"İRADE İŞLEME YÖNELİK BAŞVURU"
Yapmış oldukları başvuru hakkında bilgi veren Atilla Kart, şunları söyledi: "Biliyorsunuz ki anayasanın 79'uncu maddesine göre 1'inci fıkrasına göre yargı organları yani burada kast edilen YSK'dır, seçimleri genel yönetimi ve denetimi ile sorumludur. YSK adeta bir yargı organı gibi değerlendirme yapar ve bir karar verir. Bu oyların kullanmasından ve sandıkların kapanmasından sonraki aşamadır. Ama biliyoruz ki, o sandıkların kapanmasından evvel 298 sayılı yasanın 77, 98 ve 101'inci maddesinde sayfalarla anlatılmıştır.
YASADA KESİN BİR DİLLE ANLATILIYOR
Şunlar anlatılmıştır. Orada ilçe seçim kurumu ve sandık kurullarının zarfları ve oy pusularını ne şekilde mühürleyecekleri, bunların kimin huzurunda yapılacağı, bunlar yapıldıktan sonrada tavsif aşamasında mühürsüz olan oy ve zarflar ile geçersiz olan bunların tespit edileceği hükmüne amirdir. Bugün biz bu amaçla bu değerlendirme ile YSK'nın oylama devam ederken, saat 16:10-16:15 sıralarında tüm sandık kurullarına, il ve ilçe seçim kurullarına ulaştırdığı o 16.04.2017 tarih 560 sayılı işlemine yönelik olarak idari işlemine yönelik olarak yargı merci olan Danıştay nezdinde davamızı açtık. Yapılan başvuru özü budur.
TAM BİR KANUNSUZLUK SÖZ KONUSUDUR
Olay o kadar açıktır ki çok açık ifade ediyorum, 2 artı 2 nasıl dört ederse burada tam kanunsuzluk hali söz konusu. Yani yok hükmünde olan bir iradi işlemden söz ediyorum. Yaptığımız başvuru tümüyle iradi işleme yönelik olarak o yasal ve anayasa çerçevesinde yaptığımız bir başvurudur. Doğaldır ki bu kadar net olan olgulara rağmen olumsuz bir kararın çıkması halinde bu karara karşıda tüm kanun yollarını, hem iç hukuk anlamında hem uluslararası hukuk anlamında elbette ki o değerlendirmede yapılacaktır"