MERSİN'de gıyabında tutuklama kararı verilen eski Büyükşehir Belediyesi Başkanı CHP'li Macit Özcan'ın avukatı Ali Mahir Başarır, Özcan dönemine yönelik olarak yapılan yolsuzluk operasyonunu hükümet politikası olarak değerlendirdi. Avukat Başarır, Macit Özcan'ın nerede olduğunu bilmediği, uygun zamanda ifadesini vereceğini söyledi.

TUTUKLAMA KARARI VAR

Eski Başkan Macit Özcan dönemine yönelik yapılan yolsuzluk operasyonu kapsamında gözaltına alınan 35 şüpheliden 15'i çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, 20 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Aranan 13 şüpheli arasında bulunan Macit Özcan ve müteahhitler Cengiz Akray ile Erol Avgören hakkında ise gıyabi tutuklama kararı verildi.

DOSYAYA 3 YIL HİÇ DOKUNULMADI

Halen aranan Macit Özcan'ın avukatı Ali Mahir Başarır, Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında gelişmeleri değerlendirdi. Antalya ve Mersin'de başlatılan soruşturmanın zamanını manidar bulan Başarır, operasyonun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Melih Gökçek ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç arasındaki tartışmaların gündeme geldiği sırada yapılmasına dikkat çekti.

BİRDEN BİRE NEDEN GÜNDEME GELDİ

Başarır, "Şimdi Antalya ve Mersin'de yaşananlar. Antalya'da 1 yıl önce takipsizlik kararı verilen karar birden gündeme getirildi. Mersin'de 2012 yılında takip edilen dosyaya 3 yıl hiç dokunulmadı. Hatta belediye başkanı bu konuda mağdur olarak ifade verdi. Ama birden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başbakan Yardımcısı arasındaki tartışmalar gündeme geldiği zaman gündeme bunlar oturdu. 2012'de teknik ve fiziki takip bitmiş. Dosya kapatılmış. Mersin'de Macit Özcan ve Büyükşehir Belediyesi gibi bin 500 kişi dinlenmiş, hukuka aykırı olarak delil toplanmış. Maalesef insanların çok özel hayatlarına, yatak odalarına kadar görüntüler alınmış. Bunu yapan insanlar hakkında dava açılmış, tutuklanmış ve meslekten ihraç edilmiş. 3 yıl sonra bu hukuka aykırı verileri birden delil olarak algılayıp neden gündeme getirildiğini mahkemeye sordum" dedi.

GELİP SAVUNMA YAPACAKTIR

Macit Özcan ile 2 kez telefonla görüştüğünü açıklayan Avukat Başarır, "Kendisinin Türkiye ya da yurt dışında olduğuna ilişkin bir bilgim yok. Uygun zamanda gelip ifadesini verip yasal haklarını kullanacaktır. Kendisinin yargıdan yada hukuktan kaçması gibi bir durumu yoktur. Gizlilik kararı olan bir soruşturma var. Hiçbirimiz dosyayı bilmiyoruz, sadece ifadeleri biliyoruz. Dosya içeriğini inceleme imkanım olmadı. Herhalde kendisi ile ilgili delilleri gördükten sonra gelip savunmasını yapacaktır" diye konuştu.

PARALEL YAPININ TAKİBİDİR

Hükümetin paralel yapı ile olan mücadelesini sadece kendi çocukları için değil, her bir vatandaş için yapması gerektiğini kaydeden Başarır sözlerine şöyle devam etti:

"Bize makul gelmeyen, hukuksuz gelen bazı yaklaşımlarda bulunuldu. Bu soruşturmanın temeli 2011-2012 yılları arasında hükümetin de paralel yapı olarak tabir ettiği emniyet mensuplarının yaptığı teknik ve fiziki takibe dayanmaktadır. 3 yıl bekledikten sonra neden bilinmez ama birden bu dava gündeme getirildi. Çok acı bir tesadüftür ki, tutuklama kararının verildiği gün bu teknik ve fiziki takibi yapan emniyet mensupları, 2'nci ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaktaydı. Dava konusu hukuka ise aykırı delil toplamak, hukuka aykırı verileri toplayıp kamuoyu ile paylaşmak, şantaj ve dolandırıcılık.

8 AY ÖNCE MAĞDURDU ŞİMDİ NASIL ÖRGÜT LİDERİ OLDU

Şu an örgüt lideri olarak gösterilen Macit Özcan, 8 ay önce bu dosyada mağdur sıfatı ile ifade vermişti. Benzer uygulamalar, 17 Aralık'ta paralele yapı hükümet, başbakan ve bakan çocukları için de yapmıştı. Şike davası içinde aynı olgular gündeme gelmişti. Bizim üzüldüğümüz nokta, aynı yapı aynı delilleri aynı şekilde toplarken, bakan çocukları için verilen karar takipsizlik oldu. Polisler sanık, onlar mağdur oldu. Ama bu gün 50'ye yakın belediye çalışanı, belediye başkanı, ailesi sanık sıfatı ile karşınızda. Burada bir eşitsizlik ve adaletsizlik var. Dün de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında ağır cezada dava açıldı. Bir ülkede hükümet bir yapı ile mücadele edecekse, bir yapı ile uğraşacaksa ki bunun paralel yapı olduğunu herkes biliyor, bunu sadece kendi çocukları için değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları için eşit olarak mücadele etmelidir."