İstanbul’da geçen yıl 22 Haziran’da Taksim Dayanışması’nın çağrısı üzerine yaklaşık 10 bin kişi Taksim Meydanı’nda toplandı. İlkin basın basın açıklaması yapan Taksim Dayanışması heyeti, Gezi Parkı’na karanfil bıraktı. Saat 20’de polis, topluluğa biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. “Her Taksim, her direniş” diye slogan atan topluluk, İstiklal Caddesi’ne dağıldı. Ara sokaklara giren polis, 13 kişiyi gözaltına aldı. Beş kişide kar ve su altı gözlüğü, baret, gaz maskesi, düdük, fular ve sarı eldiven ile birlikte yakalandı. Sekiz kişi de ‘Dağılın’ uyarısına riayet etmedikleri iddiasıyla gözaltına alındı. 13 kişiye Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesi gereğince ‘polise direnme’suçundan dava açıldı.

POLİS KENDİ ÇEKİP GÖNDERMİŞ

İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde davanın açılmasıyla birlikte dosyada, polis tarafından gönderilmiş eylem görüntülerinin bulunduğu anlaşıldı. Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, polis kamerası tarafından çekilen ve savcılığa, göstericiler aleyhinde delil olarak kullanılması için gönderilen görüntülerden, Gezi Parkı eylemine bile katılmayan, adı belirsiz bir yurttaşın rastgele hedef alınarak gaz fişeğiyle ayağından vurulduğu görülüyor. Kamera kaydına göre, İstiklal Caddesi’ndeki Balıkpazarı’nda toplanan göstericiler polisi protesto ederken, sokağa olan bitenle ilgili olmayan bir yurttaş giriyor. Yüzü sokak içerisindeki eylemcilere dönük halde yürüyen kimliği belirsiz yurttaş, birkaç metre ilerlediği sırada, ‘A-059’ kask numaralı polis memuru arkasından gaz tüfeğini ateşliyor. Biber gazı kapsülü, yurttaşın ayak bileğine isabet ediyor. Aksayarak koşmaya başlayan yurttaş yandaki dükkana sığınıyor. Acı içinde bağıran yurttaşın ağladığı görülüyor. Daha sonra bütün sokak gaz içerisinde kalıyor. Dükkanlardaki tüm esnaflar kaçışıyor.

İŞTE POLİSİN VATANDAŞI YAKIN MESAFEDEN VURDUĞU O ANLAR...

MAĞDUR ARANIYOR

Görüntüye ulaşan Avukat Efkan Bolaç, yaralanan yurttaşın kimliğinin belirsiz olduğunu, dolayısıyla savcılığa suç ihbarında bulunacağını kaydediyor. Bolaç, “Bu vatandaşın kim olduğunu bilmiyoruz. Gösteriyle bir ilgisinin olmadığı anlaşılıyor. Kanuna göre, görüntüleri izleyen savcı ve hakimlerin suç ihbarında bulunması gerekirken, bunu yapmamışlar. Şimdi bu görevi biz yapacağız. Mağduru arıyoruz. Belgeleriyle gelip şikayette bulunmasını istiyoruz”diyor. Bolaç, eldeki görüntülerin nasıl rastgele bir şiddet uygulandığının da kanıtı olduğunu vurgulayarak, “Aktif bir eyleme katılmayan, işine giden birisine yönelik kasti ve keyfi bir hareket, bu” diye konuşuyor.

radikal