Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 2'nci kez gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.Bülent Arınç açıklamasında Hakan Fidan ve Abdullah Gül'e ilişkin gündeme bomba gibi düşen gelişmelerin ayrıntılarını açıkladı. Arınç'ın Hakan Fidan'ın görevine döneceğini ve Abdullah Gül'ün AKP''de şimdilik siyasete devam etmeyeceğine dair açıklamasından önce ayrıntıları Haber Artı Türk Genel Yayın Yönetmeni Cuma Hikmet yazmıştı.

HAKAN FİDAN VE ABDULLAH GÜL HABERİMİZ İÇİN TIKLAYINIZ

Basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Arınç, Hakan Fidan'ın adaylığını geri çekmesi ile ilgili soruya "Bugün itibariyle MİT Müsteşarı aday adaylığından vazgeçtiğini ifade ederek başbakanımıza durumu iletti. Başbakanımız da umhurbaşkanımızla yaptığı görüşme sonucunda bunu olumlu karşıladılar. Başbakanımızın cumhurbaşkanımızla konuyu görüşerek mutabık kalmasından sonra MİT Müsteşarının verdiği açıklamayı ben şahsen yeterli görüyorum. Başbakanımız, Hakan Fidan'ı tekrar MİT Müsteşarlığında görevlendirmiştir. Onay vermiştir. Onay itibariyle kendileri tekrar MİT Müsteşarlığında göreve başlayacaktır" dedi.

"TAHMİNİ KANAAT TEKNİK SEBEPLERLE UÇAĞIN DÜŞMEDİĞİ KONUSUNDA DÜĞÜMLENMEKTEDİR"

F-4 uçaklarının düşmesiyle ilgili olarak F-4'lerin envanterden kaldırılmasının söz konusu olup olmadığı sorulan Arınç, "24 Şubat'ta elim bir kaza neticesinde Malatya'da 2 uçak kaybettik. 5 Mart tarihinde de yine bir kaza neticesinde Konya'da uçağımız düştü. 2 pilotumuz şehit oldu. Bu uçakların birbirinden farklı uçaklar olduğunu tespit etmekte fayda var. Teknik açıdan ikisini ayrı tarif etmek gerekir. Uçakların rutin olarak teknik kontrolleri her zaman yapılmaktadır. En son 2020 yılına kadar uçakların kullanılması devam edecektir. Ayrıntılı olarak uçakların düşme sebepleri tek tek tahlile tabii tutulacaktır. Bu aynı zamanda adli ve idari soruşturma süreciyle eş zamanlı olarak devam edecektir. Şu anda tahmini olarak varılan kanaat teknik sebeplerle uçağın düşmediği konusunda düğümlenmektedir. Asıl sebebi veya sonucu söylediğim soruşturmalar sonucu öğrenmiş olacağız" diye konuştu.

"ONAY İTİBARİYLE KENDİLERİ TEKRAR MİT MÜSTEŞARLIĞI'NDA GÖREVE BAŞLAYACAKTIR"

Hakan Fidan'ın adaylığını geri çekmesi konusunda kararın nasıl alındığı ve sürecin bu noktaya nasıl geldiği ile Fidan'ın yeniden MİT Müsteşarlığına dönüp dönmeyeceği sorulan Arınç, "Sadece milletvekilli olmak için aday olunmuşsa bu bir israftır. Sayın Fidan MİT Müsteşarlığında başarılı olmuş bir bürokratımızdır. Kendisine MİT Müsteşarı olarak ihtiyacımız vardı. Bunu yapmasaydı demiştim. Bugün itibariyle Sayın MİT Müsteşarı aday adaylığından vazgeçtiğini ifade ederek başbakanımıza durumu iletti. Başbakanımız da cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşme sonucunda bunu olumlu karşıladılar. Başbakanımızın cumhurbaşkanımızla konuyu görüşerek mutabık kalmasından sonra MİT Müsteşarının verdiği açıklamayı ben şahsen yeterli görüyorum. Sayın Başbakanımız Sayın Hakan Fidan'ı tekrar MİT Müsteşarlığında görevlendirmiştir. Onay vermiştir. Onay itibariyle kendileri tekrar MİT Müsteşarlığında göreve başlayacaktır" ifadelerini kullandı.

"BABACAN'A MERKEZ BANKASI'NIN ÇALIŞMALARINDAN DOLAYI CUMHURBAŞKANIMIZIN ELEŞTİRİSİ OLMAMIŞTIR"

Merkez Bankası'nın doları düşürmek adına attığı adım hatırlatılarak hükümetin ilave bir tedbir alıp almayacağı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'la yapacağı görüşmenin tarihinin belli olup olmadığı sorulan Arınç, "Böyle bir görüşme yapılacaksa ne zaman yapılacaktır, bu gündeme gelmedi. Cumhurbaşkanımız ne zaman arzu ederlerse ilgili arkadaşları çağırır kendilerinden bilgi alır. Bugün Merkez Bankası'nın yaptığı bu faiz indirimleri elbette piyasalara bir rahatlık vermiştir. Bunun devam etmesi de şüphesiz beklenir. Sayın Babacan'a bugüne kadar Merkez Bankası'nın çalışmalarından dolayı cumhurbaşkanımızın herhangi bir sorusu eleştirisi olmamıştır" şeklinde konuştu.

"KENDİ İRADELERİ SİYASETİN DIŞINDA KALMAKSA HERKESİN SAYGI DUYMASI GEREKİR"

11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e milletvekilliği adaylığı konusunda bir davet yapılıp yapılmayacağı sorulan Arınç, "Biz hepimiz çok iyi biliyoruz ki Abdullah Gül bu partinin kurucusudur. Başarılı bir siyasetçidir. Örnek olmuştur. Elbette Ak Parti kendisinden yararlanmak isteyebilir. Bizim söylediğimiz konu bu talebin kendisinden gelmesi değil, partinin böyle bir ihtiyaç görüyorsa başbakan düzeyinde ya da başka bir düzeyde kendisinin davet edilmesi ve adaylık müracaatına da gerek yok gereken her şeyin rahatlıkla yapılabilmesidir. Ak Parti'de herkes elbette bundan büyük bir memnunyet duyar. Ama kendi iradeleri şimdilik siyasetin dışında kalmaksa buna da herkesin saygı duyması gerekir. Bu konu başbakanımızın takdirindedir" açıklamasında bulundu.

"UTANMASI, SIKILMASI GEREKEN BİR YER VARSA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'DİR"

Birleşmiş Milletler (BM)'in Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilere gıda yardımını askıya alması sorulan Arınç, "BM'nin ne kadar güçsüz olduğunu, temel konularda hiçbir iş yapamadığını, çözüm üretemediğini ortaya koyuyor. BM Genel Sekreteri iyi niyetli bir insan olabilir, çok çaba gösteren bir insan olabilir ama BM'nin bünyesi bu şekilde devam ettiği sürece elbette çözümsüzlük içerisinde çabalayan bir kurum olmaktan öteye geçemeyecek. BM fon yetersizliği sebebiyle dünya gıda programı çerçevesinde Türkiye'ye yaptığı katkıyı kesmek zorunda kalmıştır. Bu katkıyı kestiğini ifade edip yeni kaynaklar siz de arayın biz de arayalım deme noktasına gelmiştir. AFAd o günden itibaren bunu biz üstlenebiliriz, Türkiye bunu kendisi de karşılar, noktasına gelmiştir. Sığınmacılar açısından olumsuz bir şart meydana gelmemiştir. Utanması, sıkılması gereken bir yer varsa BM'dir. Gıda yardımına bile destek olamayacak kadar bir acizlik içerisine düştülerse bu bizim değil, herhalde onların utancı olmalıdır diye düşünüyoruz" dedi.

"AÇIKLAMALARA İLAVE EDİLECEK BİR HUSUS YOKTUR"

Musul'a yönelik bir operasyonda koalisyon güçleriyle Türkiye'nin iş birliği içerisinde lojistik ve istihbari yardım yapıp yapmayacağı sorulan Arınç, "Musul'a operasyon ve DAİŞ'e karşı mücadele konusunda neler yapılabileceğini başbakanımız ve cumhurbaşkanımız konuşmalarında yer verdi. Bu açıklamalara ilave edilecek bir husus yoktur. Bu konu bugünkü Bakanlar Kurulunda gündeme gelmemiştir" diye yanıt verdi.

"YAPILAN İŞ DOĞRUDUR, YERİNDEDİR"

İç Güvenlik Paketinde itiraz edilen bazı maddelerin yeniden gözden geçirilmesi veya paketin geri çekilmesinin söz konusu olup olmadığı sorulan Arınç, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanı bir yerde sorulduğunda eksiği var fazlası yok demişti. Onun da onayladığı bir pakettir bu. Bazı gen soruları vermek suretiyle Meclis gündemini oyalamaya çalışıyorlar. Ama Ak Parti grubu da büyük bir sabırla bu paketin çıkması için bütün gücünü kullanıyor. Yapılan iş doğrudur. Yerindedir ve haklıdır. Buna yönelik itirazların da aslında temel olarak sağlam bir noktası bulunmamaktadır" 

"MİT MÜSTEŞARININ PARTİYE ÜYE OLMAKLA ALAKASI YOK"

CHP Sözcüsü Haluk Koç'un Hakan Fidan ile ilgili açıklamalarını nasıl değerlendirdiği sorulan Arınç, şöyle konuştu: "Çok konuşan ama boş konuşan insanlar üç, dört tanedir. Bunlardan bir tanesi de o kişidir. Soyadının öyle çok iddialı olduğuna bakmayın aslında boş konuşan, ağzına geleni söyleyen, hakaretten başka bir şey bilmeyen bir garip siyasetçidir. Her kamu görevlisi milletvekili aday adayı olmak için görevinden ayrılabilir. Geri dönüşleri de mümkündür. MİT Müsteşarının aday adaylığından sonra geriye dönmeyeceğini bir partiye üye olmakla da alakası yok. Aday adaylığını koyan bir insan otomatikman partiye üye olmak durumunda değil. Kişi, ben aday adaylığından vazgeçiyorum diyecektir. Ona onay veren makam da eski görevine iade edecektir. Bu işlem de tamamlanmıştır. Şimdi o konuşan kişi bu adam aday adayı oldu. Bu partiye de üye oldu. Artık geri dönemez derse cehaletini ortaya koyar. Bu kadar cehalet de ancak ilim tahsiliyle mümkündür"

"ÜZERİNE GÖREV DÜŞENLERİN BU İŞİ GECİKTİRMEDEN YAPMASINI TAKİP EDECEĞİZ"

Çözüm süreci konusunda sorulan bir soru için Arınç, "Çözüm süreci konusunda son açıklamalardan takiben bir olumlu noktada olduğumuzu düşünüyoruz. En önemli konu bahar aylarında örgütün kongre toplaması ve bu kongrede örgütün silah bırak kararını almasıdır. Bu bahar ayları dendiğine göre kendi düşüncelerimi söylüyorum şüphesiz 2013'te Nevruz'da böyle bir çağrı yapılmıştı. Acaba Nevruz öncesi olabilir mi diye bakıyoruz. Zaman çok dar. Olması herhalde mümkün görünmüyor. Ama nisan ayında böyle bir kongrenin toplanacağını ve bu 10 madde içerisinde yer alan hususun gerçekleştireceğini düşünüyoruz. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız. Üzerine görev düşenlerin bu işi geciktirmeden yapmasını takip edeceğiz" ifadelerini kullandı.