ÖCALAN'DAN PKK'YA FLAŞ ÇAĞRI
İMRALI Adası'nda çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan, Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarına gönderdiği mesajda, beklenen silah bırakma çağrısını yaptı.
İMRALI Adası'nda çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan, Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarına gönderdiği mesajda, "Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim" dedi.
MESAJIN BÜTÜNÜNDE "UMARIM" TEDİRGİNLİĞİ
Mesajında İzleme Heyeti'nden söz eden Öcalan, "Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyeti'nden teşkil edilen bir hakikat ve yüzleşme komisyonundan geçerek, bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız" ifadelerine yer verdi.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER "ÖCALAN'I KUTSAL İLAN ETTİ"
Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan'ın gönderdiği mesajı HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan Kürtçe, HDP İstanbul Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder de Türkçe okudu. Önder, havanın yağmurlu olmasına dikkat çekerek, "Sayın Öcalan'ın ismi okunduğu zaman bile görüyorsunuz boran durdu güneş açtı. Bu güneş Ortadoğu'ya demokrasi getirecek. Bir gün kendisi de gelecek" diyerek, Abdullah Öcalan'ın 'Tüm halklarımıza' diye başlayan şu mesajını okudu:
ÖCALAN'DAN "HALKLARIMIZ" AÇILIMI
"Barışın, eşitliğin, özgürlük ve demokrasinin yanında yer alan tüm halklarımızın ve dostlarımızın Nevruz'un selamlıyorum.
Emperyalist kapitalizmin ve despotik yerel işbirlikçilerinin tüm dünyaya dayattığı neo liberal politikaların yol açtığı kriz, bölgemiz ve ülkemizde çok yıkıcı bir şekilde yaşanmaktadır. Halklarımızın ve kültürlerinin etnik ve dini farklılıkları, bu kriz ortamında, anlamsız ve acımasız kimlik savaşlarıyla tüketilmektedir. Ne tarihi ne çağdaş, ne de vicdani ve siyasi değerlerimiz bu tabloya asla sessiz ve bigane kalamaz. Bilakis acil bir müdahale, dini inançlarımız, siyasi ve ahlaki sorumluluğumuzun gereğidir. Ülkemiz halklarının, demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve onurlu barışı için yürüttüğümüz mücadele bugün tarihi bir eşiktedir. Kırk yıllık hareketimizin acılarla dolu geçen bu mücadelesi boşa gitmediği gibi, aynen sürdürülemez bir aşamaya da varmış bulunmaktadır. Tarih ve halklarımız bizden, dönemin ruhuna uygun bir demokratik çözümü ve barışı talep etmektedir. Bu temelde tarihi Dolmabahçe Sarayı'nda, hepimizce resmen ilan edilen 10 maddelik deklarasyon temelinde yeni bir süreci başlatma görevi ile karşı karşıyayız."
KONGRE TOPLANMASI
Abdullah Öcalan'ın nevruz mesajında PKK'nın silahlı mücadeleyi sonlandırmak için kongre toplaması konusu da şu ifadelerle yer aldı:
"Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim. Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyeti'nden teşkil edilen bir hakikat ve yüzleşme komisyonundan geçerek, bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte artık yeni dönem başlamaktadır. Bu yeni dönemde, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde özgür ve eşit anayasal yurttaşlık temelinde demokratik kimlik sahibi demokratik toplum olarak, barış içinde ve kardeşçe yaşama sürecine giriyoruz. Böylelikle 90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşıp, gerçek barış ve evrensel demokrasi kriterleri ile örülmüş bir geleceğe yürüyoruz. Nevruz'un gerçek tarihine yaraşan da huzurunuzda böyle bir aşamayı selamlamaktır.
IŞİD BARBARLIĞIN BİLE ANLAMINI ZORLAYARAK
Ve lakin ülkemiz ve halklarımız için doğru olan olgular, aynı zamanda kutsallarla dolu bölgemiz için de geçerli olmak durumundadır. Kapitalist emperyalizmin genelde son 200 yıllık, özelde son 100 yıllık gerçeği şudur: Ulus devlet milliyetçiliği temelinde, etnik ve dini kimlikleri özüne ters biçimde içe doğru kapatıp birbirlerine düşman etmek, yani böl yönet politikasına uygun olarak varlığını acımasızca günümüze kadar sürdürmek."
'EŞME RUHU' YENİ SEMBOL
Öcalan, Ortadoğu üzerindeki emellerinden vazgeçmeyen emperyalist güçlerin yol açtığı son zorbalığın IŞİD görüntüsünde ortaya çıktığını belirttiği mesajını şöyle sürdürdü:
"Barbarlığın bile anlamını zorlayan bu örgüt, kadın çocuk demeden, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Ezidiler, ve Asuri-Süryaniler başta olmak üzere bütün bölge halklarına ve inançlarına dönük vahşice katliamlar sergiledi. Artık gün bu acımasız ve yıkıcı tarihi sonlandırıp gerçek geçmişimize uygun barış, kardeşlik ve demokrasiye geçiş yapma günüdür. Doğru bildiğim ve inancım gereği; çatışmacı, tüketici, yıkıcı milliyetçiliğin doğurduğu ulus devletleri demokratik siyasetle aşarak açık demokratik kimliklerle bir ortaklaşmaya geçmenin mecburiyetidir. Bunun için ulus devletleri kendi içinde demokratik siyasetle demokratik ortaklaşmanın yeni bir türünü gerçekleştirmeye ve yine ulus devletleri kendi aralarında Ortadoğu'nun demokratik ortak evini inşa etmeye çağırıyorum.
KOBANİ ZAFERİNİ SELAMLIYORUM
Ayrıca bugün vesilesiyle mahşeri topluluğunuzun ezici çoğunluğunu teşkil eden özgürlüğe kanat çırpan kadınları ve gençleri önümüzdeki dönemin ekonomik, sosyal, siyasal ve güvenlik alanlarında özgürlük ve eşitlik mücadelesinde en aktif bir biçimde yer almaya ve başarmaya çağırıyorum. Ayrıyeten hem bölgemiz için hem de uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen 'Eşme ruhunu' halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum. Yukarıda belirlemeye çalıştığım tüm bu saptamalar tek cümleyle tarihimizin ve güncelliğimizin toplum olarak yeniden revizyonu, restorasyonu ve yeniden inşası için değerli bir çağrıdır. Tekrar bu tarihi nevruzun şahsınızda tüm insanlık için büyük hayırlara vesile olması dileğiyle selamlıyorum.
Yaşasın Nevruz, yaşasın halkların kardeşliği."
Kaynak: