O dokunulmazlığı Başına Çal
BDP'Lİ ÜÇER'DEN BAŞBAKAN'A; O DOKUNULMAZLIĞI BAŞINA ÇAL
BDP'Lİ ÜÇER'DEN BAŞBAKAN'A; O DOKUNULMAZLIĞI BAŞINA ÇAL
Murat ÇAĞLAR/VAN
VAN'da partisinin düzenlediği mitinge katılan BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, dokunulmazlıkların kaldırılmasını isteyen Başbakan Erdoğan'a Kürtçe seslenerek, 'xale seri de' (kül başına). Dokunulmazlıkları kaldırırsan kaldır. 5 yıldır biz o Meclis'teyiz, görmediğimiz hakaret kalmadı. Yüzlerce defa darp edildik. Her önüne gelen devlet için küfür etti darp etti. Al o dokunulmazlığı başına çal" dedi.
VAN'da partisinin düzenlediği mitinge katılan BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, dokunulmazlıkların kaldırılmasını isteyen Başbakan Erdoğan'a Kürtçe seslenerek, 'xale seri de' (kül başına). Dokunulmazlıkları kaldırırsan kaldır. 5 yıldır biz o Meclis'teyiz, görmediğimiz hakaret kalmadı. Yüzlerce defa darp edildik. Her önüne gelen devlet için küfür etti darp etti. Al o dokunulmazlığı başına çal" dedi.
BDP tarafından, PKK'nın kuruluş gününde düzenlenen mitinge BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, BDP İl teşkilatı ve yaklaşık bin kişi katıldı. Mitinge katılanlar seçim otobüsünden çalınan Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekti. Bu sırada BDP Van Milletvekili Özdal Üçer alanda bulunan sivil polisleri uyararak miting alanından çıkmalarını istedi. Sivil polislerin alandan çıkmaması üzerine mitinge katılanlar ile polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine gruptan bazı kişiler polislere taşlarla saldırdı. Bir polisin yaralanmasının ardından polisin miting alanından çıkması sonrası olay yatıştı. Millitvekili Üçer, bir kez daha kalabalığa seslenerek, "Polisler alanda provokasyon için bulunuyor. Lütfen onlardan uzak durun. Onların provokasyonuna gelmeyin" dedi.
'BİZE SİLAH DOĞRULTANA BİZ DE DOĞRULTURUZ'
Kendisiyle ilgili haberler yapılarak halkın ilgisinin başka yöne çekilmeye çalışıldığını öne süren Üçer şöyle konuştu:
"Biz Mehmet Goyi arkadaşımızın ailesinin kurmuş olduğu çadırda otururken, polis midir, serseri midir, soytarı mıdır, kim olduğu belli olmayan kimliğini göstermeyen kişiler uzun namlulu silahlarını bize doğrultarak içeri girip talimatlar verdiler. 'Çadırı kaldırın. Kalkın gidin.' Ben de onlara 'çıkın defolun terbiyesizler' demişim. Ve onlar da bana silahlarını doğrultmuşlar. Ben de onlara 'sizin bize silah doğrultma hakkınız yok. Siz bize silah doğrultursanız, biz de size silah doğrulturuz' demişim. Ve bir halkın kendini savunması ve meşru bir haktır. Buda böyle biline. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre, devlet adına görev yapan polis, bir yere girerken önce kimliğini gösterip kendini tanıtmak, mahkeme kararını, savcılık kararını göstermek zorundadır. Simdi bunlara sormuşuz. Kimliğini göstermiyor. 'Mahkeme kararınız var mı?' 'Var ama bizde değil.' 'Savcılık kararı var mı' diyoruz 'var' diyor. Biz savcıyla konuşuyoruz, 'böyle bir karar yok' diyor" dedi.
'AL O DOKUNULMAZLIĞI BAŞINA ÇAL'
Başbakan Erdoğan'ın dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki açıklamalarına cevap veren BDP'li Üçer sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halkı dokunulmazlıklarla korkutup bir çıkmaz yaratmaya çalışıyorlar. İşte bunu açmak istiyorum. Ben bütün Kürt halkının siyasi iradesini temsil eden Sayın Abdullah Öcalan'la görüşmelerin başlatılması, Oslo görüşmelerinin başlatılması ve Kürlerin talepleri doğrultusunda bir siyasi çözüm olmasını beklerken, Erdoğan böylesi bir karmaşa yaratıp 'efendim biz onların dokunulmazlığını kaldıracağız' diyor. Kaldırırsan kaldır 'Xale seri de.' (Kül başına) 5 yıldır biz o meclisteyiz görmediğimiz hakaret kalmadı. Yüzlerce defa darp edildik. Her önüne gelen devlet için küfür etti darp etti. Al o dokunulmazlığı başına çal. O dokunulmazlık senin gibi yolsuzluk yapanların dokunulmazlığıdır. Bizim dokunulmazlığımız değildir. Benim için, arkadaşlarım için önemli olan Kürt halkının nazarında dokunulmazlığımız var mıdır? Yok mudur? Gerisi zerre kadar önemli değildir."
Konuşmanın ardından kalabalık olaysız dağıldı.