NUMAN KURTULMUŞ ERDOĞAN'I ELEŞTİRDİĞİ GÜNLERİ UNUTTU BÖYLE COŞTU
Bu milletin camisiyle mescidiyle alakası olmayan hiç kimse, bu ülkede Cumhurbaşkanı seçilemeyecektir.
Numan Kurtulmuş, eski Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamının devlet adına milleti kontrol eden bir mekanizma olduğunu belirterek şöyle dedi: "Eski Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamı milletin devlet adına kontrol edildiği son kaleydi.’’
Kurtulmuş sözlerine şöyle devam etti: ''10 Ağustos'ta inşallah bu millet, milleti devlet adına kontrol eden son kaleyi ele alıyor ve artık milleti devlet değil devleti, milletin kontrol ettiği yeni bir dönem başlıyor. Bu emniyet supabı artık milletin eline geçiyor. Bu emniyet supabı artık millet adına, millet tarafından kullanılacaktır ve Türkiye bu istikamette devam edecektir. Onun için tarihi bir dönemeçten geçiyoruz. Bu ülkede cumhurbaşkanını halk seçmeyi sürdürdüğü sürece, milletin çarşısıyla pazarıyla ilişkisi olmayan, milletin tarihiyle geçmişiyle ilgisi olmayan, bu milletin kültürüyle medeniyetiyle alakası olmayan, bu milletin şarkısıyla türküsüyle alakası olmayan, bu milletin camisiyle mescidiyle alakası olmayan hiç kimse, bu ülkede Cumhurbaşkanı seçilemeyecektir."
"ASLI VARKEN FASLINA NİYE OY VERSİNLER?"
Kurtulmuş, CHP ve MHP'nin birlikte Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı göstermesini eleştirerek, "1961'de Ali Fuat Başgil'in aday olmasına izin vermeyen CHP zihniyeti şimdi Ekmel Bey’i buldu çıkardı. Mehmet Akif'in arkadaşının oğlu diye çıkardı. İslam Konferansı Örgütü'nün genel sekreteri diye çıkardı ve döndü, 'Vallahi billahi bizim adayımızda muhafazakardır, bizim adayımızda dindardır' diyerek İhsanoğlu'nu aday gösterdi." dedi.
Kurtulmuş, salondan "Yuh" seslerinin yükselmesi üzerine "Yok yok, 'yuh' çekmeyin. Nereden nereye. Ali Fuat Başgil'e müsaade etmeyen CHP'liler Ekmeleddin Bey’i alıp getirip, hem de CHP'nin ulusalcılarına rağmen aday gösterdi ama CHP yine eski kafayla düşünüyor. Millet, aslı varken faslına niye oy versin, millet aslı varken imitasyonuna niye oy versin." şeklinde konuştu.
"BİRİLERİ AYAĞIMIZA ÇELME TAKMAK İSTİYOR"
1990'dan itibaren Balkanların, Çeçenistan'ın, Orta Doğu'nun, Kuzey Afrika ve Ukrayna'nın karışıklık içinde olduğunu belirten Kurtulmuş, haberler.com sitesinin haberine göre; Türkiye'nin bu coğrafyada istiklal içinde olan tek ülke olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Birileri Türkiye'nin bu İstiklal içerisinde yoluna devam etmesini istemiyor. Birileri ayağımıza çelme takmak istiyor. Geçmişte terör vasıtasıyla Türkiye'nin ayağına pranga vurdular. Şimdi aynı kişiler çözüm sürecinin ilerlemesini istemiyor. 17 Aralık operasyonları, 25 Aralık operasyonlarıyla, Gezi Parkı eylemleriyle Türkiye'yi maalesef bu istikrar ortamından uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Ama bir kere daha yanıldılar. Hangi çeteden güç alırsanız alın, hangi lobiler size destek verirse versin unuttuğunuz bir şey var. Seçimde de unuttukları bir husus vardı. Her şeyi hesap ettiler ama milletin sahipleneceğini ve Allah'ın takdirini unuttular."
"BÜTÜN DÜNYA SIRTINI DÖNSE BİZ DÖNMEYECEĞİZ"
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına da değinen Kurtulmuş, daima Filistin halkının yanında olacaklarını belirterek şunları söyledi:
"Dileyen sırtını dönebilir. Dileyen kör ve sağır dahi olabilir. Bütün dünya kör ve sağır gibi davransa, bütün dünya sırtını dönse biz Osmanlı'nın torunları olarak Filistin davasına sırtımızı asla dönmeyeceğiz. Doğu Türkistan davasına asla sırtımızı dönmeyeceğiz."
"AK PARTİ BÜYÜK BİR DAVA HAREKETİDİR"
Kurtulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Ak Parti'nin geleceğiyle ilgili soruların yöneltildiğini belirterek şunları dile getirdi:
"Ak Parti 30 Mart seçimlerine kadar Türkiye'de partilerden partiydi. İktidar partisiydi, güçlü bir partiydi, eyvallah. Ak Parti 30 Mart seçimleriyle Türkiye'de sadece siyasi bir parti değil, Türkiye'de kalıcı bir siyasi hareket haline gelmiştir. Bu ayrımı yapmanızı tavsiye ediyorum. Geçmişte tek başına iktidar olmuş siyasi partiler vardı ama onların yerinde yeller esiyor, isimleri bile yok. Ak Parti büyük bir dava hareketidir. Bu milletin tarihten getirdiği köklerine sahip büyük bir siyasi hareket, bir medeniyet tasavvuru, bir gelecek tasarımı, yeni, güçlü, büyük, öncü Türkiye'yi kurma hareketidir. Dolayısıyla bu hareket yoluna devam edecektir."
Kaynak: