Nisan ayı içinde Irak’ta terör eylemleri sonucu 712 kişi öldü, 1633 kişi de yaralandı.

Bu korkunç tablo, ABD’nin “özgürlük” getirdiği bir ülkede gerçekleşiyor. Saddam döneminde bu kadar çok insan ölmüyordu elbette, ama ne zamanki Irak ABD tarafından işgal edildi ve sonra kendi haline bırakıldı, şiddet olayları da önüne geçilmez bir hal aldı.

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) bu konuda bir makale yayınladı. ORSAM’a göre Irak’ta şiddet olayları seçim öncesi ve sonrası büyük bir artış göstermekte. Ülkedeki çeşitli siyası grupların birbirlerine güç gösterisi yaparak bir siyasi mesaj iletmeye çalıştığı savunulan makalede, “Bu çerçevede merkezi hükümet ordu ve polisi kullanarak karşısındaki siyasi grupların sindirmeye çalışırken, hükümetin içinde yer almasına rağmen etkinliğini yitiren çevreler de başka araçlarla benzeri bir yöntem uygulamaktadır. Bütün bunlara seçim öncesi bazı adayları caydırma projesinin parçası olarak siyasi suikastların ve seçim kampanyalarına yönelik saldırıların eklenmesi 20 Nisan 2013 öncesinde bir şiddet dalgası başlamıştır. Bu dalga seçimin kısa bir süre sonrasında yaşanan olaylarla daha da artırmıştır. Seçimdeki başarısızlığını gölgelemek isteyen iktidarın en büyük ortağı bir süredir kendisine yönelik artan tepkiye karşı daha sert tedbirlere başvurmaya başlamıştır,” görüşüne yer verildi.
Hükümetin Kerkük ve Musul’daki göstericilere açtığı ateş sonucu onlarca kişinin öldüğüne dikkat çekilen yazıda, “bu sert tedbirler çerçevesinde güvenlik güçlerinin hükümete karşı şiddet eylemlerini de arttırmıştır,” denildi.

Irak’ta şiddetin artmasına ilişkin bir başka savunu da makalede şu şekilde dile getirildi: “Irak’ta güvenlik güçlerinin reorganizayonu açık bir biçimde başarısızlığa uğramıştır. Aradan geçen 10 yıla rağmen ülkede güvenilir bir güvenlik mekanizması kurulamamıştır… Başbakan Maliki ordu içinde rahatsızlık yaratan pek çok atamaya da imza atmıştır… İç savaş döneminde silahlanan milislerin güvenlik güçlerine entegrasyonunu kendi çıkarlarıyla örtüştüğü ölçüde hemen her siyasi grup kabul etmiştir.”

Suriye’deki olayların Irak’ı her geçen gün daha fazla etkilediği kaydedilen yazıda, başlarda Suriye’deki şiddet olaylarının artmasının Irak’takinin azalmasına neden olabildiği, ancak bugünkü durumda Suriye’deki şiddetin artışına paralel olarak Irak’ta da şiddetin artacağı görüşüne yer verildi.