Bülent Esinoğlu
Neden dağıldılar?
Mustafa Balbay’ın salıverilmesinin arkasındaki, siyasi iklimi anlamaya çalışınca, akla şunlar geliyor.
Biz hep şunu söyleyegelmiştik.
AKP’yi iktidara, BOP Projesi için ABD’ye verilen sözler taşıdı.
Verilen sözleri hatırlayalım.
Piyasa ekonomisine tam bağlılık, tüm ulusal pazarın Batı sermayesine devredilmesi,
NATO’ya tam destek ve Amerika’nın müdahale edeceği bölgelere Mehmetçiği göndermek, (Afganistan, Lübnan, Libya, Suriye...)
AKP, verdiği sözlere tam bir sadakat gösterip devam ederken, Suriye’de ABD’nin siyaset değiştirmesi, gladyonun, siyasi iktidar ve F-Tipi arasındaki eşgüdümü yürütememesine yol açtı.
Bir başka değişle, ABD’nin Türkiye yönetimi için başka seçenekler araması, siyasi iktidarı stratejisi olmayan bir konuma taşıdı.
Halkın yükselen muhalefeti, iktidarda olan çatlağı büyüttü.
Yukarıda anlamaya çalıştığım bu iklime, PKK’ya siyaset yapma olanağı tanınırken, TSK’nın mahkûm edilmesini eklemek gerekir.
Örnek olsun diye şunu da ifade etmeliyim.
PKK’nın uzantısı olan BDP’nin, siyaseti, şiddeti Meclise taşıyacak kadar yükselirken, gene bir siyasi parti olan İşçi Partisinin önderlerini duvarların arkasında tutulması, halkın gözünden kaçmadı.
Yaşanan yeni gelişmelere bakınca, akla ister istemez tarih geliyor.
Deviren devrimci güçler oluyor. Kazanan ara sınıflar.
Elbette Mustafa Balbay ve Haberal’ın özgürlüklerine kavuşması bizim de amacımızdı.
Ancak gerçek şudur ki; ABD’nin planları içinde, siyasi iktidarın gazabına uğrayan, tutsağı olan sadece bu iki kişi değildir.
Mücadele bir bütündür, mücadeleyi kazananların hepsinin özgürlüğüne kavuşması haktır.
TSK’yı sanık, PKK’yı yargılayan konumuna getiren, bu ortam artık değişiyor.
Gezi olaylarından sonra, ABD’nin tarafsız kalması, yeni arayışlara girmesi, iktidarda çatlağın büyümesine sebep olan unsurlardandır.
AKP bu durumu değiştirmek ve yeniden ABD’nin nezdinde seçenek olmak için; Büyük Kürdistan, Ermenistan görevlerini tamamlama atağına giriyor.
Ne yaparsa yapsın, giriştiği her işi başına yeni sorunlar yaratacaktır.
Ülkenin başına tebelleş olan bu iktidarın, artık “serbest düşme” halinde olduğu görülmelidir.