Nazım'dan Başbuğ Utanır Biz Başbuğ'dan Utanmayız!

Nazım'dan Başbuğ Utanır Biz Başbuğ'dan Utanmayız!

Başbuğ kitabında Nazım Hikmet için yazdığı bir şiire yer verdi. Şiirinde Şairi geç tanıdığı için utandığını yazdı.















Nazım Hikmet Ran 15.Ocak.1902 tarihinde yani tam 112 yıl önce bugün doğdu. Öldüğünde bir vasiyeti vardı, ama unutuldu...



NAZIM HİKMET'İN VASİYETİ

Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
Ölürsem kurtuluştan önce yani,
Alıp götürün 
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.

Hasan Beyin vurdurduğu Irgat Osman yatsın bir yanımda 
Ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp 
Kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.

Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın, 
Seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu, 
Tarlalar orta malı, kanallarda su 
Ne kuraklık, ne jandarma korkusu. 

Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz, 
Toprağın altında yatar upuzun, 
Çürür kara dallar gibi ölüler, 
Toprağın altında sağır, kör, dilsiz.

Ama bu türküleri söylemişim ben daha onlar düzülmeden,
Duymuşum yanık benzin kokusunu 
Traktörlerin resmi bile çizilmeden.

Benim sessiz komşulara gelince, 
Şehit Ayşe’yle Irgat Osman 
Çektiler büyük hasreti sağlıklarında.

Belki de farkında bile olmadan Yoldaşlar, 
ölürsem o günden önce yani, 
-öyle gibi de görünüyor- 
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
Ve de uyarına gelirse, 
Tepemde bir de çınar olursa 
Taş maş da istemez hani...

 

Nazım Hikmet Ran için utanmak ise şimdi bir terörist gibi hapislerde yatan önceki Genel Kurmay Başkanlarımızdan İlker Başbuğ'a kaldı..Cumhuriyet Gazetesinde 3 Ocakta yayımlanan habere göre, Önceki Genelkurmay Başkanlarımızdan Orgeneral İlker Başbuğ, tutuklanmasını ve Silivri Cezaevi’ndeki günlerini 6 Ocak Pazartesi günü Kaynak Yayınları’nın yayımlayacağı ‘Suçlamalara Karşı Gerçekler’ adlı kitabında anlatacaktı. 6 Ocak'ta piyasaya çıkan kitap kısa sürede tükendi. Başbuğ, kitabında Nazım Hikmet için yazdığı bir şiire de yer verdi. Başbuğ, şairin hayatını ve şiirlerini çok geç tanıdığı için kendinden utandığını belirtti.

İlker Başbuğ, Nazım Hikmet için şunları yazdı:

İlker Başbuğ, “Okumanın yanında, samimi olarak itiraf edeyim, cezaevine girdiğim ana kadar şiire pek ilgim olmamıştı. Pek bir şiir kitabı alıp okuduğumu da hatırlayamıyorum. Cezaevindeki en büyük kazanımlarımdan biri, içimde şiire ilişkin bazı duyguların yeşermesiydi” diyerek yazdığı 5 şiiri de kitabında paylaştı. Başbuğ, bir gece geç saatte “Hava Kurşun Gibi Ağır” adlı kitabı okuduktan sonra Nâzım Hikmet’in yaşam öyküsünden etkilenerek yazdığı şiiri de ilk kez kitabında yayınladı. İşte “Nazım‘a” adlı o şiir:

Nazım'a



Yaban ellerinde,
mezarının başında,
yabancıyım sana.
Ne zaman ki,
Milli Mücadele’de Anadolu’ya kaçışını,
sonraki yıllarda,
ne büyük haksızlıklara,
zulümlere uğradığını,
ama
“Türklüğümü elimden alamazsınız”
diye haykırdığını,
Nüzhet, Piraye, Münevver,     Vera ile,
yaşadığın inanılmaz aşklarını,
Raşit Kemali’den nasıl,
bir Orhan Kemal yarattığını,
öğrendiğim gün,
utandım.
Anadolu’da bir çınar altını,
senden esirgediğimiz için,
utandım.
Dedim ki:
üzülme, utanmazlığın, haksızlığın,
diz boyu olduğu bir ülkede,
utanmak ayıp değil.
Sen,
vatanseverliğin,
gümbür gümbür sesi,
yüce Türk şairi,
affet bizi.

İlker Başbuğ


Nazım Hikmet'in mezarı yurt dışında olduğu için  İlker Başbuğ UTANIR..
İlker Başbuğ Bir Terörist gibi Hapishanelerde yatar; Kimse UTANMAZ...

Kaynak:Haber Kaynağı