Dede Ersel Aksu
MURAT'IN ARDINDAN
BİR MURAT VARMIŞ, BİR MURAT YOKMUŞ..
"İntihar" deyip geçiyoruz, ne ocaklar sönüyor aslında...
Bu benim HaberArtıTürk’te ilk köşe yazım. Aslında çok başka şeyler yazacaktım, ama dün o haberi alınca hepsinden vaz geçtim. Murat’ı yazayım dedim… Hani herkesin artık yadsıdığı, astsubay intiharlarının son gidenini. 2 yıl beraber çalıştığım silah arkadaşımı..
Dün Gazete manşetlerinde okuduk; “Astsubay ölü bulundu”, “Son 3 haftada 7. Astsubay intiharı” diye.
Vedat, Ferdi, Yılmaz, Bülent, Mürsel ve Yücel, derken, şimdi de Murat gitti. Ne ilk giden, ne de son giden olacak.
Murat 39 yaşında, askeri bir misafirhanede, yaşamına tek kurşunla son verdi. O’da sessiz sedasız adli ve idari tahkikata ek, otopsi sonucuyla ölüm nedeni tespit edilerek toprağa uğurlanacak.
Murat’ı 2011 yılında tanıdım, doğudan, Hakkari’den geldi, bunalmıştı, isteksizdi, Şemdinli’den ataması Kahramanmaraş’a çıkmıştı. Biraz daha ileride, biraz daha batıda görev yapmak istiyordu ama kader! O’nu Maraş’a göndermişti.
Çok geçmedi, eşi terk etti gitti, kaldıramadı terk edilmeyi, maluldü, emekli olmak istedi, dilekçe verdi, ailesinin itirazları ile isteksizce geri döndü.
Başka bir yere atama istedi, yine dilekçe verdi, “mevzuat” dediler, “ olmaz” dediler, “Bilmem kaç yıl orada çalışman gerek” dediler, umutları bir kez daha kırıldı, ama aklında hep ayrılmak, kurtulup gitmek geçiyordu, mutsuzdu.
2013 Nisan’ında vedalaştık onunla. Helalleştik. Ben emekli oldum o kaldı. Ayrılırken bana “ İşte sende gidiyorsun, ben ne halt edeceğim, kaldık buralarda” sözü hala kulaklarımda.
Ayrılırken benden çok istediği kırmızı kaplı “bilgi dosyasını” verdim ona. “Bu dosya çok güzel içinde her şey var” diyordu. O Kırmızı kaplı “Bilgi Dosyası” yine Maraş’ta sıkıntılı buhranlı bir döneminde intihar edercesine trafik kazası yapan ve gencecik yaşta, bu dünyadan göçüp giden devre arkadaşı Uğur’dan kalmıştı bana.
Murat ile en son bir ay kadar önce telefonda görüşmüştük, “İntibakları “ sordu bana, “Taslak kanun çıkarsa ben bu yıl birinci dereceye düşer miyim ? “ diye sordu.
“Olacak, bire düşeceksin” dedim, “Az kaldı bak etkili yetkililer açıklama yapıyor, çalışmalar sürüyor diyorlar ” dedim, bitmek bilmeyen çalışmaları görmezden gelerek..
Dayanamadı, omuzlarında yükün ağırlığını kaldıramadı, artık ne intibakların ne de taslak kanunun önemi kaldı onun için. Beklenti içinde umutsuzca göçtü gitti bu dünyadan, ardından bir yetim bırakarak..
Umarım gittiğin yerde mutlu ve huzurlu olursun sevgili dostum..
( Murat Taşan'ın anısına)