CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milleltvekili Muharrem İnce, Çorum’da partisinin il teşkilatı tarafından düzenlenen ‘dayanışma yemeği’ programına katıldı.

İnce, Çorum-Samsun karayolu 1′inci kilometresindeki bir restoranda gerçekleştirilen program öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili sorusunu yanıtlayan İnce, “Çatı adayının belirlenmesi sürecinde benim görüşüm alınmadı. Ben bu süreçte yokum. Televizyonlardan öğrendim. Bu konuda sitemim var. Ben bu sitemimi Sayın Genel Başkanım Kılıçdaroğlu’na ilettim. Lafımın da arkasındayım. Adayın belirlenme sürecinde bir katkım yok, ama olmuş ve bitmiş. Partimizin genel başkanı ve bir başka partinin genel başkanıyla oturmuş konuşmuş bir aday açıklamış. Bu saatten sonra bana düşen tek görev çalışmaktır. Bu saatten sonra yapılacak iş budur. Gerisi geçmişte kalmıştır. Ben geçmişle ilgilenmem. Recep Tayyip Erdoğan’ı sandığa gömmek için elimden ne geliyorsa onu yapacağım” dedi.

Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Önümüzdeki seçim 10 Ağustos’ta olacak seçim birinin seçilmesi, seçimi değil, birinin seçilmemesi seçimidir. Yani 10 Ağustos’ta Recep Tayyip Erdoğan bu ülkeye Cumhurbaşkanı olmayacak başkan olacak, diktatör olacak.

Parlamenter sistem sona erecek, yargı bitecek, üniversite çökecek, sivil toplum diz çökecek. Böyle bir ortamda ben süreçte olmasam da artık aday olmuş birisiyle ilgili yorum yapmak istemiyorum. Ben onu genel başkanımıza yalnız olduğumuzda sitemlerimizi dile getirdim. Şimdiden itibaren çalışırım. Partimizin, adayımızın başarılı olması için elimden geleni yaparım. Şimdiden hayırlı olsun.”

Gazetecilerin sorularına cevap veren İnce, daha sonra katıldığı yemek programı sonunda yaptığı konuşmada, “Bu Başbakan Maho Ağa’ya benziyor. Hani hatırlarsınız Şener Şen’in bir filmi vardı. Şener Şen hemşerilerini dolandırıyordu ve ‘Sizi Almanya’ya götüreceğim’ deyip İstanbul’da bir kenarda bırakıyordu. Hatırlarsınız bu filmi, Başbakan da bizi 2002 yılında Avrupa Birliği’ne sokacaktı, özgürleştirecekti, zenginleştirecekti. 2004′de Kızılay Meydanı’nda gündüz vakti havai fişek attılar. Avrupa Birliği’ne giriyorduk, dolarlar geliyordu, özgür oluyorduk, askeri vesait kalkıyordu. Kurumlar yerleşiyordu. Tıpkı Maho Ağa’nın hemşerilerini kandırıp İstanbul’a getirmesi gibi bu bizim Maho Ağa’da bizi Paris’e Londra’ya Brüksel’e götüreceği yerde orta doğunun bataklığına götürdü bizi. Bunun için Başbakan’ı Maho Ağa’ya benzetiyorum” diye konuştu.