Kaya Çetin
MO-DERİN HOCA SORULARINIZI YANITLIYOR
Ömer Hımaroğlu yalaktan su içerken soruyor:
Muhterem hocam rüyamda ailece eşek olmuşuz, yemyeşil bir çayırda keyifle otluyoruz; kafamı bir ara kaldırınca ufukta bir kurt gördüm. Ancak buralarda kurt olmadığını bildiğim için hiç istifimi bozmadan otlamaya devam ettim. Bir süre sonra bizim küçük sıpa (yani küçük kızım, köleniz) “baba kurt, baba kurt!” diye avaz avaz bağırmaya başladı. Tabii bağırmasıyla birlikte ağzına bir çifte savurarak panik çıkarmasını engelledim. Lakin çok geçmeden kurt ayan beyan karşıma dikildi. Ben yine “düş görüyorum zahir, buralarda kurdun işi ne”diyerek otlamaya koyulmuştum ki kuvvetli bir pençe beni yere düşürdü, gırtlağıma sivri dişler saplandı, ortalık kan revan içinde kaldı. “Olamaz, burada kurdun işi ne, olamaz”, diye bağırırken dehşet içinde uyandım.
Muhterem hocam bu rüyamı tabir edin, ellerinizden öperim.
El-cevap:
Ulan evladım, sen rüyada filan değil; gerçekte eşşeğin ta kendisisin, dün akşam da kuru ile soğanı fazla kaçırmışsın. Zaten sen ve senin gibiler ayakta uyumasanız, eloğlu malı kutularınan götüremez... pardon bu söylediklerim off the record olsun, şimdi yanıtımıza gelelim:
Hımarım, bu rüya sana Cenab-ı Allah tarafından cennetteki yerinin hazır olduğunun işareti olarak gönderildi. Müjdeler olsun ki sen Allah’ın sevgili kullarındansın. Lakin gördüğün rüyadan kimselere bahsetme, küçük kızını da kursa mursa gönder, zapt-u rapt altına al. Sen otlamana devam et… yani keyfine bak, bizim memleketin çayırı tükenmez, gerisini bize bırak. Togo’nun efsanevi Kralı Hıgı Yagar Togo’nun da söylediği gibi “Mugu gı”, yani demek istiyor ki, “Sıkmabaşlara ikinci yaşamlarında 40 tane bıyığı yeni terlemiş erkekle, 40 tane muhafazakar eşcinsel verilecek”.
Neyse orası bizi ilgilendirmez, ben senin dörtlüğünü gönderiyorum, haydi selamün hello.
Altımızın çulu gelsin
Gözümüzüm kılı gelsin
Eritmek zaman alıyor
Paralar kutulu gelsin