MİT AJANINA BUNU DERSENİZ 9 YIL HAPİS YATACAKSINIZ

MİT AJANINA BUNU DERSENİZ 9 YIL HAPİS YATACAKSINIZ

AKP Hükümeti’nin büyük tepkiler çeken MİT Yasası teklifiyle kurumun inanılmaz yetkiler ile donatıldığı ortaya çıktı.

AKP TEKLİFİ GEÇİRMEKTE KARARLI

AKP Hükümeti’nin büyük tepkiler çeken MİT Yasası teklifiyle kurumun inanılmaz yetkiler ile donatıldığı ortaya çıktı. MİT’in yol kesip, ev basıp adam kaldıracağı, bir ajana “Sen MİT mensubu olduğunu nerden bileyim” diye itiraz eden vatandaşa, 9 yıla kadar hapis cezası verilebileceği bildirildi. Gazeteciler online sitesinde yer alan habere göre yeni yasası ile MİT , Nazi döneminin gestapo servisi yetkilerine sahip olacak. İşte o haber.
 


Hükümetin, baskı yönetimini pekiştirmek, yolsuzlukları kapatmak, cemaate karşı kullanmak ve Suriye’de çevirdiği karanlık işleri yasallaştırmak için gündeme getirdiği Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Yasası teklifinin Meclis’teki görüşmeleri sürüyor. Muhalefet teklifin yasalaşmasını engellemeye çalışıyor ancak AKP teklifi geçirmekte kararlı.

“TEHLİKELİ BİR CANAVAR”

Meclis Genel Kurulu’ndaki sert tartışmalar sırasında söz alan iki CHP milletvekili, teklifin ne tür sorular yaratacağına ilişkin çarpıcı saptamalarda bulundu.

Gazeteci, CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, MİT’in ülkeye önemli hizmetlerde bulunmuş bir kurum olduğunu belirterek, teklifle “tehlikeli bir canavarın” yaratıldığını söyledi. MİT’in önemli bir kurum olması yanında faili meçhul kalmış pek çok olayın içinde yahut yanında ismi geçen bir kurum olduğuna dikkat çeken Ekşi, “MİT maalesef, ‘işitme’ ve ‘görme’ engelli bir kuruluştur. Lafı uzatmadan söyleyeyim ki, MİT’in, bunca yıldır ‘hükümeti devirme’ amaçlı hiçbir müdahaleyi veya darbeyi hükümete haber vermemiş olma gibi bir sabıkası vardır” dedi.

Ekşi’nin teklifin yaratacağı sonuçlara ilişkin saptamaları şöyle:

- MİT’e hiçbir kanuna uymadan, gerekli gördüğü her suçu işleyip ceza almadan yürüyüp gitme hakkı veriyor. (Madde 3/6 + Madde: 7/3 ve 4)

- Nitekim öneri MİT’e, mahkeme kararı olmadan: Bakanlar Kurulunca karar verilmesi şartıyla, istediği yerde arama ve operasyon yapma (Madde 1/h)

“Görev gereği” diyerek her türlü araca el koyma (Madde 11) 

- İşlediği suça el koyan Savcı’yı engelleme, (Madde 4/i + Madde 7/1 + Madde:10)

- Sınırsız ve hukuksuz dinleme, (Madde 3/j bendi  + Madde 6/g bendi)

“Senin MİT mensubu olup olmadığını ne bileyim?”diyen insanı en az 3 yıl (en çok 9 yıl) hapse attırma, (Madde 8/4)

- Şirket sırrı, banka sırrı, meslek sırrı (doktor, avukat; gazeteci dinlemeden) herkesin sırlarını talep edip alma (Madde 3/b + Madde:9) hak ve yetkileri veriliyor. 

1930 FAŞİST İTALYASI GİBİ

Bu yetkilere karşı bu kadar pervasız hale getirilen MİT’i denetleyecek hiçbir mekanizmanın teklifte yer almadığını vurgulayan Ekşi, teklifin 8’nci maddesinin vahim bir düzenleme getirdiğini söyledi. Bu maddenin basınla ilgili “cezai sorumluluk” rejimini, Faşist İtalya’dan 1930’larda alınmış olan modele dönüştürdüğünü vurgulayan şöyle konuştu:

“O model, bir suç söz konusu olunca 'gazete' yahut yayınevi sahibini de cezalandırmayı gerektiriyordu. Amaç, gazete sahibini acımasız bir 'sansür memuruna'dönüştürmekti. Bu bizde uzun yıllar uygulandı. Ama son 54 senedir yoktu. Üstelik Sayın Beşir Atalay’ın‘Medyadan sorumlu Devlet Bakanı’ sıfatıyla görev yaptığı sırada çıkartılan 5187 sayılı Basın Yasası da ‘medya sahibini sorumlu tutan anlayışı’ reddetti. Onunla kalmadı,‘gazetecilerin haber kaynaklarını açıklamama hakkı’ ilk defa yasaya girdi. Şimdi bunlardan dönülüyor. Gazetecinin haber kaynağını saklama hakkı kaldırılıyor. Bu hazin bir çelişkidir.”

ŞİRKET SIRLARINIZI VERMEZSENİZ 5 YIL HAPİS

Ekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yasa önerisinin içerdiği sakıncalı hükümler bunlardan da ibaret değildir. Diyelim bir şirketin sahibi yahut yöneticisisiniz. Karşınıza bir gün tanımadığınız bilmediğiniz biri gelir de ‘Şirketinizle ilgili şu şu bilgileri –örneğin tüm alacaklarınızı, borçlarınızı- öğrenmek istiyorum. Ben MİT mensubuyum’ derse, ya onun istediğini yerine getirmeniz yahut 5 yıla kadar hapiste yatmayı göze almanız gerekecektir.”

MİT MÜSTEŞARININ ADINI YAZMAYA 3 YIL CEZA

“Hadi diyelim ki; ‘MİT’in faaliyetleri hakkında haber yahut yazı yayınlamak’ yürürlükteki yasaya göre de suçtur. Peki ama ‘MİT Müsteşarının adı Hakan Fidan’dır’ diye yazmanız bile bu öneriye göre en az 3 yıl hapis gerektiren bir suç olmaktadır. Çünkü artık MİT mensupları hakkında yayın yapmanın cezası budur. Bu öneriyi kabul ederseniz bir noktayı lütfen eksik bırakmayınız. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın adını Millî Muhaberat Teşkilatı’na çeviriniz! Çünkü yaratacağınız canavara ancak bu isim yakışır.”

“AMAÇ YOLSUZLUKLARI KAPATMAK”

CHP Gaziantep Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Ali Serindağ, teklifin meclise getirilme biçimini eleştirerek,“Hükümet hiçbir önerimizi ve uyarımızı kaale almadı”dedi. Serindağ, ükümetin bu tavrının ve acelesinin nedeninin bir yandan “17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları”, diğer yandan da “yeni operasyonları önlemek, Başbakanı, bazı bakanları ve yakınlarını koruma altına almak” olduğunu söyledi.

“MİT İÇ GÜVENLİK BİRİMİ OLUYOR”

Eski vali olan Serindağ’ın teklifin yaratacağı sonuçlara ilişkin saptamaları şöyle:

MİT'e içte ve dışta istihbarat faaliyetini aşan görevler verilmek istenmektedir. Dış ve iç istihbarat ayrımı yapılmamaktadır. MİT'e yurt içinde istihbarat faaliyeti yanında operasyon yapma yetkisi de verilmektedir. Bugüne kadar MİT, sadece, devlet istihbaratı üretmek, analiz etmek ve ilgili birimlere aktarmakla görevli iken şimdi bu teklifle operasyonel bir birim hâline getirilmektedir. İstihbarat örgütleriyle operasyon örgütlerinin aynı çatıda birleşmiş olması demokrasi açısından arzulanan bir davranış değildir. MİT, bu teklifle âdeta bir iç güvenlik birimi hâline getirilmektedir. Bakanlar Kurulunca MİT'e, dış güvenlik, terör ve millî güvenlik konularında her tür bilgi verilebilecektir; bunun çerçevesi de -maalesef- net ve kesin sınırlarla belirlenmiş değildir. Teklifle MİT, kamu kurum ve kuruluşları, Bankacılık Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlar ile diğer tüzel kişilerden, tüzel kişiliği olmayan kuruluşlardan bilgi, belge ve veri kayıtları alabilecek, bunlara ait arşivlerden yararlanabilecek, elektronik bilgi işlem merkezlerinden ve iletişim altyapılarından yararlanabilecek ve bunlarla irtibat kurabilecektir. 

Bazı suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturmalarda savunma avukatlarının bile ulaşamadığı ifade tutanaklarına, her türlü bilgi ve belgeye erişilebilecek, bunlardan örnekler alınabilecektir, böylelikle de soruşturmanın gizliliği devlet eliyle ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ihlal edilmiş olacaktır. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının yanında MİT de bu teklifle kendi dinleme merkezini kurabilecektir. 

YASAKLAR ZİNCİRİ

MİT mensuplarının tanıklık yapmaları âdeta imkânsızlaştırılmakta ve izne tabi tutulmaktadır. Hem görevlere hem mensuplara ilişkin bilgi ve belgelerin radyo, televizyon, İnternet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçlarıyla yayınlanması, yayılması, açıklanması hâlinde süreli veya süresiz yayın sahibi, içerik sağlayıcı, eser sahibi, muhabir, yazar, sorumlu müdür, yayımcı ve basımcı üç ve dokuz yıl ile cezalandırılabilecek. Yani burada unutulan hiç kimse yok. Elbette, MİT'in içinden MİT'e ait belgelerin elde edilmesi, dışarıya çıkarılması ciddi bir suçtur, elbette bununla ilgili önleyici tedbirler alınmalıdır ancak bu önlenmeye çalışılırken düşünce özgürlüğünün, basının ve medyanın serbest bir şekilde toplumu aydınlatma çalışmalarının da engellenmemesi gerekmektedir ancak teklifle bunun tedbirleri alınmamıştır. 

KAVRAMLAR MUĞLAK

Bakanlar Kurulunun MİT'e görev vermesini düzenleyen maddedeki bazı kavramlar muğlak kavramlardır. Örneğin terör. Biliyorsunuz, maalesef, AKP, özellikle barışçıl eylemleri bile terör eylemi olarak nitelemekte, eyleme katılanları da terörist olarak damgalamaktadır. Örneğin Gezi protestoları AKP Hükûmeti tarafından terör eylemi olarak gösterilmiştir."Parasız eğitim istiyoruz" diyerek pankart açan gençler terörist olarak damgalanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı terör örgütü lideri olmakla itham edilmiştir. Bu anlayışta olan Hükûmete bu konularla ilgili olarak sınırları net olarak belirtilmeden, muğlak kavramlarla MİT'e görev verme yetkisinin verilmesi MİT'i asıl işlevinden saptıracak ve Millî İstihbarat Teşkilatını tartışılır hâle getirecektir. 

MİT BAŞARISIZLIĞIN ADRESİ OLUR

MİT'e işlevine aykırı görevlerin verilmesi, denetim dışı bırakılması, buna karşılık eylemlerinin sorgulanamaz hâle getirilmesi MİT'i güçlü kılmaz, tam tersine MİT'i tartışılır ve iş yapamaz hâle getirir. Bu düzenleme Hükûmetin başarısız uygulamalarından ve yasalara aykırı birtakım faaliyetlerinden MİT'in sorumlu tutulması yolunu açar.

Kaynak:Haber Kaynağı