MELİH GÖKÇEK'E CHP'DEN SAVCILIK ŞOKU

MELİH GÖKÇEK'E CHP'DEN SAVCILIK ŞOKU

Bülent Arınç'ın Ankara'yı parsel parsel sattı suçlaması ile gündeme bomba gibi düşen Melih Gökçek'e CHP'den şok edecek girişim başlatıldı

Atilla Kart, Melih Gökçek hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e yönelik suçlamaları hakkında "10-12 yıl içinde onlarca, yüzlerce Melih Gökçek'leri yaratanlar ve himaye edenler hakkında" diyerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

"BU ÇIKAR YAPILANMASI DOĞRUDAN HÜKÜMET TARAFINDAN HİMAYE EDİLMİŞTİR"

Arınç'ın açıklamaları üzerinden hükümeti eleştiren Kart, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ.Melih Gökçek hakkında, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından, ağır ifadelerle ve somut suçlamalar getirilmiştir. "Kucağa oturmak, parsel parsel satmak….imar planlarında değişiklik yapmak….Devletin imkanlarını bu yapı için onların eline , kucağına bırakmak…." gibi ifadelerle; Melih Gökçek'in nüfuz suiistimali yoluyla suç ve çıkar ilişkileri içinde haksız kazanç sağladığı ifade ve iddia edilmiştir. Esasen, bu haksız çıkar ilişkilerinin varlığı, uzun bir zamandan bu yana kamuoyunda ve TBMM'nde dile getirilmektedir. Ancak, yargı mekanizmasının Hükümet eliyle çalışmasının engellenmesi, bu yöndeki iddiaların bihakkın tahkikini bu güne kadar engellemiştir. Zira, bu çıkar yapılanması doğrudan Hükümet tarafından himaye edilmiştir" ifadelerini kullandı.

"BÜLENT ARINÇ ŞİMDİYE KADAR BU SUÇ İLİŞKİLERİ HAKKINDA İDARİ VE ADLİ GEREĞİNİ BAŞLATMALIYDI"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konuya ilişkin idari ve adli görevini yerine getirmediğini savunan Kart, "Adı geçenlerin; siyaseten çekişme içinde olmaları ya da Melih Gökçek'in stratejik olarak safını belli etmesi; buna karşılık Bülent Arınç'ın göstermiş olduğu tepki karşısında, Biz'ler "Taraf" olmak konumunda değiliz. Doğmuş olan çatışma, bu yönüyle Bizi ilgilendirmemektedir. Ancak, bu çatışma "kişisel ve özel nitelikte" bir çatışma sınırları içinde kalan herhangi bir olay niteliğinde değildir. Bu çatışmanın kamusal boyutlarıyla ve suç ilişkileriyle çok önemli sonuçları vardır. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konumu ve görevi sebebiyle , Melih Gökçek'in suç ilişkileri ve suiistimalleri hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Bir kamu görevlisi ve siyaset adamı, bu bilgi ve delilleri Kendi uhdesinde muhafaza edemez. Şimdiye kadar bu suç ilişkileri hakkında idari ve adli gereğini başlatmalıydı. Görev sebebiyle bu suç ilişkileri hakkında bilgi sahibi olduğu takdirde, idari ve yasal gereğini yapmak zorundadır. Aksi halde adı geçen de, en hafif deyimiyle görevini kötüye kullanmış demektir" açıklamasında bulundu.

"HÜKÜMETİN BU SUÇ VE ÇIKAR İLİŞKİLERİ HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ OLMAMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ İHTİLAF BAŞLAMIŞTIR"

Hükümetin suç ve çıkar ilişkilerinden haberinin olduğunu ileri süren Kart, "Adı geçenin, daha doğrusu Hükümetin bu suç ve çıkar ilişkileri hakkında bilgi sahibi olmaması söz konusu olamaz. Bu çıkar ilişkileri öteden beri Hükümet tarafından himaye edilmiştir, işbirliğiyle gerçekleştirilmiştir. Şimdiye kadar çıkar işbirliği ve paylaşımda bir ihtilaf yoktu. Artık ihtilaf başlamıştır" dedi.

"HÜKÜMET MERKEZİ YÖNETİM ARACILIĞIYLA "ONLARCA - YÜZLERCE MELİH GÖKÇEK" YARATMIŞTIR"

Yargı makamlarının hükümet tarafından engellendiğini ileri süren Kart, "Arz olunan ve re'sen görülecek sebeplerle; Hükümet, 10-12 yıl içinde gerek hem yerel yönetimlerde ve hem de merkezi yönetim aracılığıyla "onlarca - yüzlerce Melih Gökçek" yaratmıştır. Bunun bulguları mevcuttur. Bu bulgulara rağmen, AKP döneminde idari ve adli süreçler bihakkın çalışmamıştır, çalıştırılmamıştır" dedi.

"BÜLENT ARINÇ TARAFINDAN KABUL VE İTİRAF EDİLMİŞTİR"

Arınç'ın açıklamalarının itiraf niteliğinde olduğunu vurgulayan Kart, "Sözü edilen bu olgu, en üst düzeyde yetkili konumda olan Bülent Arınç tarafından kabul ve itiraf edilmiştir. Artık bu aşamadan sonra tarafların ittifak ya da sulh olmasıyla , suç ilişkilerinin sonuçları ortadan kaldırılamaz. Dile getirilen iddia ve bulgulara göre; görevi kötüye kullanmanın ötesinde, haksız çıkar ilişkileri ve örgütlenmesi söz konusudur. Bu iddialar en başta, 3628 sayılı "Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu" çerçevesinde ve re'sen tahkik edilmesi gereken niteliktedir" dedi.

"TAHKİKATI RE'SEN BAŞLATMASI GEREKEN CUMHURİYETİN SAVCILIK MAKAMLARI ARTIK DAHA FAZLA SUSKUN KALAMAZ"

Cumhuriyetin savcılık makamlarını artık daha fazla suskun kalamayacağını ileri süren Kart, "Bu tahkikatı re'sen başlatması gereken Cumhuriyetin Savcılık makamları, artık daha fazla suskun kalamaz. Bülent Arınç'ın "nev'i şahsına münhasır kişiliği" ve hakkaniyet gereği ifade ediyoruz; "Kozmik Oda" ve benzeri olaylardaki yasal ve anayasal sorumlulukları konusundaki duyuru ve şikayet sorumluluklarımızı muhafaza ederek ifade ediyoruz; adı geçenin haksız çıkar ilişkileri içinde olduğunu şimdiki hal iddia etmiyoruz. Ancak, adı geçenin sıfatı ve konumu sebebiyle; Türk Ceza Kanununun 257, 278, 279, 283 ve re'sen tavsif edilecek ilgili maddelerine muhalefet yoluyla; görevi kötüye kullanıp-kullanmadığı, suçu bildirmeme, Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi, suçluyu kayırma ve sair maddelere muhalefet teşkil eden eylemlerinin varlığı yönünden fezleke düzenlenmesi gerektiği kanısındayız" ifadelerine yer verdi.

"MELİH GÖKÇEK'LERİ HİMAYE EDEN İLGİLİLER YÖNÜNDEN FEZLEKE DÜZENLEMESİ ZORUNLULUĞU"

Kart, "Esasen, görevini bihakkın yapacak bir Cumhuriyet Başsavcılığı Makamının bu aşamada, İ.Melih Gökçek'e yönelik olarak yapacağı tahkikatın sonucuna ve ortaya çıkacak bulgulara göre; en üst düzeyde dönemin Başbakanı, İçişleri Bakanı başta olmak üzere İ.Melih Gökçek'leri himaye eden ilgililer yönünden fezleke düzenlemesi zorunluluğunun bulunduğunu yeri gelmişken ayrıca ifade ediyoruz. Şimdiye kadar re'sen görev yapmak durumunda olan Cumhuriyet Başsavcılığı makamını, göreve davet niteliğinde olan iş bu suç duyurusunu yapmak gereği doğmuştur" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı