Medyada çok önemli bir kural vardır; Bir olayın yazılı, görsel ve sair medya tarafından sunumu; olayın kendisinden daha önemlidir. Sıradan bir olay, medya sayesinde çok büyük bir olay gibi gösterilebilir ya da tam tersi çok önemli bir olay (hatta bir devlet meselesi bile) sıradanlaştırılabilir.

Süper Kupa gecesi Volkan Demirel’in açıklamaları sonrası yaşanan gelişmeler bir kısım medyanın kötü niyetli bazı çabalar içine girdiğini gösteriyor.

Konu aslında Volkan değil. Fenerbahçe kulübü başkanına ve camiasına karşı yapılanan bir Organizasyonun, Volkan vakasını kullanarak tahribat peşinde olması. Planlanan tahribata yönelik eylemler “Volkan sussaydı bunlar olmazdı” tartışmasıyla zaman geçiremeyecek kadar vahim sonuçlar doğurabilir.

Yoksa burada yazılanlardan lütfen “Volkan ne iyi yaptı” denildiği sonucunu çıkarmayın. Şu anda bununla zaman harcamak da doğru değil. “Üç beş manşet, üç beş fotoğraf ne olacak… Ciddiye alma” önerilerinden de vazgeçilmesi gerekiyor… Çünkü Volkan Demirel  tartışılırken koca bir camianın altı oyuluyor.

Yazılı ve görsel basındaki fotoğraf kullanımı bilinen en basit, klasik algı manipülasyonu yöntemidir. Fotoğraflar, fotoğrafların konumu, fonu, başlıklar, başlıkların fontu ve puntosu dahil hepsinin bilimsel olarak ölçülmüş sonuçları vardır. Fotoğrafların kullanılma sıklığı ve tekrarı bu sonuçları etkiler. Ve bu fotoğraflara bakan kalan bireyler neye maruz kaldıklarını bilmezler

Volkan fotoğrafları (son yıllardaki algı manipülasyonu da eklendiğinde) kendisinde de rakip taraftarlarda da bir patlamaya yol açabilir. Bu haberin yapılma amacı bu elim olayın yaşanmaması. “Milyon avrolar alıyor. Kendisini kontrol etsin” denecek kadar basit bir olay değil bu.

Önce maçtan bir gün sonraki girişimlere göz atalım ve tarihe not düşelim… Maçtan onlarca kare var. Ancak 3 enstantane adeta ezberletiliyor.

Seçilmiş ve kullanılması için baskı yapılan kareler:

1- Volkan Melo’ya yumruk vurmak üzere… Zavallı Melo (yüzünü hiç gömüyoruz) çaresiz,

2- Volkan saldırıyor. Yüzü gergin. Yumruklar sıkılı. Hakem zor tutuyor. Melo çaresiz,

3- Volkan Melo’nun sırtına çıkmış. Melo çaresizce eğilmiş korunmaya çalışıyor.

Şimdi fotoğraflara bakacağız. Mutlaka “Volkan da bunları yapmış” diyen çıkacaktır. “Fotoğraftaki Volkan değil mi?” diyen de çıkacaktır. Hatta biraz medyayı bilenler “Volkan ile ilgili haber verilirken hangi foto kullanılacaktı ki?” diyen de olur. Onlar da sorularda cevap bulacaklar.

Volkan’ı bunu yapmaya iten neydi? Neden kontrolünü kaybetti? Ve neden olay üzerine benzin dökülerek sunuluyor? Asıl amaç ne? Neden bu fotoğraflar bazı insanların zihinlerine mıhlanıyor? Kimler, neden rakip takım taraftarlarını kışkırtıyor (Yeniden Yargılama süreciyle birlikte)

Yazılı ve görsel basını izleyen her birey aynı psikolojik yapıda değil. Kimin hangi olaydan nasıl etkileneceğini bilmek imkânsızdır?

Bazı yazar ve yorumcular her tribün olayından sonra “Yöneticilerin beyanları tahrik ediyor” der. Hatta medya “AZMETTİRİCİ” başlığı da atar.

Peki özellikle medyanın fotoğraflar yoluyla zihinlere enjekte ettiği nefret ve düşmanlık, tribünlerden çakı, şişe atmaya dönüştüğünde azmettirici kim oluyor?

Trabzon tribünleri, “Volkan sevinemez” diyerek sahaya hücum ettiğinde tek sorumlu kim olacak? Önce tahrik et, kışkırt; sonra olay fotoğraflarını servis et. Buna da gazetecik de…

O nedenle medyanın şunu anlaması lazım. Meydan boş değil. Ne yaptıkları biliniyor. Birçok kişi her şeyin farkında. Medya Organize suç işliyor.

Ne var ki bunda… Tamamen tesadüf diyen varsa bu seçilmiş fotoğraf kullanımını izah etmeli.

Volkan 3 maç ceza aldı haberlerini normal olarak verenler ile sözleşmiş gibi 3 enstantaneye sarılanlara ayrı ayrı bir bakalım.

AKŞAM GAZETESİ

AMK GAZETESİ

FANATİK GAZETESİ

HÜRRİYET GAZETESİ

MİLLİYET GAZETESİ

SABAH GAZETESİ

STAR GAZETESİ

TÜRKİYE GAZETESİ

VATAN GAZETESİ

ZAMAN GAZETESİ

İNTERNETHABER.COM

Peki, Medya bu haberleri yaparken illa bu fotoğrafları kullanmak zorundamıy dı? Örneğin;

POSTA GAZETESİ

CUMHURİYET GAZETESİ

GÜNEŞ GAZETESİ

HABERTÜRK GAZETESİ

Volkan Demirel'in aldığı ceza ile ilgili haberler yapılırken bir kısım Medya kışkırtıcı fotoğrafları tercih ederken sadece 3 gazete haberi olduğu gibi verip fotoğraf seçimini mümkün olduğunca kışkırtmadan uzak seçmiş.

Şimdi gelelim Medyanın özellikle sakladığını düşündüğüm Milli Kaleci Volkan Demirel'in zor durumda kaldığı Fotoğraflara. Medyada bu fotoğrafları bulmanız pek de mümkün değil çünkü amaçlarına hizmet etmiyor!!!

Gazeteler Volkan ile ilgili haberleri 26 Ağustos 2014 Salı günü yayınladı. Aynı gün bir haber daha vardı. Ancak sözleşmiş gibi yayılmadı. Cardozo karakolluk oldu... Ancak bu haber hiç organize bir şekilde dağılmadı.

Yine hemen ertesi günü Trabzonspor'da bir yönetici Silahla Tehdit edildiklerini söylüyor. Normalde bu açıklamayı Aziz Yıldırım ya da Mahmut Uslu yapsa haftalarca manşetten düşmez ancak bu haberde Medyada geçiştiriliyor.

Aynı günlerde Trabzonspora Dünya yıldızı diye alınan Malouda kulüpten tehditlerle gönderiliyor. Fenerbahçe'de Alex'in gönderildiği dönemki medyanın günlerce yaptığı Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman karşıtı haberleri düşünün birde Malouda'nın gidişi haberini. Haber öyle bir yapılmadı ki Malouda'nın gittiğinden halen bir çok kişinin haberi bile yok.

Milli Takım ve Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel üzerinde öyle bir linç başlatıldı ki Süper Kupa maçı sonunda Volkan'ın FBTV'ye yaptığı tamamen mecazi olarak kurduğu bir cümle üzerinden Hayvan Hakları Federasyon (HAYTAP) Bakırköy şubesi TFF'ye müracaat etti. 

Volkan Demirel'in kurduğu cümlenin doğruluğu/yanlışlığı ayrıca tartışılır. Ancak burda asıl dikkat çeken Fenerbahçe Başkanı ve Camiası ile uğraşan bu organizasyonun elinin Haytapa kadar uzanmış olup olmayacağı. Haytap'ın TFF'ye müracaatında kafa karıştıran nokta şu; Size birisi hakaret eder herkesin içinde ve sizde ona hakaret ve tazminat davası açarsınız. Kendinizce yüksek rakamlı bir tazminat düşünürsünüz ancak bir avukata gittiğinizde o size "Bu durumda mahkemeden en fazla şu kadar tazminat talebinde bulunabilirsiniz" der. 

Haytap'ın ilkeleri, ne için mücadele ettiği vs. gibi şeylere bakıldığında onların açısından aslında bu cümleyi kuran Volkan Demirel'in futbol hayatının bitirilmesi gerekir. Ancak az önce verdiğim örnekteki Avukat karakterinde birileri Haytap'a " Bu durumda TFF'den en makul 3 Hafta ceza isteyebilirsiniz" demiş olacak ki; Haytap şöyle enteresan bir dilekçe vermiş:

Özetle durum şu: Prof. Dr. Selma Ulus'un "BİR DERBİ CİNAYETİ" makalesinden alıntılarla anlatılmaya çalıştığımız gibi bu yapılanlar sıradan değil. Fotoğrafların içeriği, kullanma sıklığı profesyonelce düzenleniyor. Prof. Ulus bunun altını çiziyor. Medya bu tavrıyla ne yapıyor.

Tribünlerdeki şiddeti

1- SIRADANLAŞTIRIYOR

2-  OLAĞANLAŞTIYOR

3-  MEŞRULAŞTIRIYOR

Bir kısım Medya bunları yapmaya devam ettikçe, bu yaptığımız haberlerde yapılmaya devam edecektir.

Haberi hazırlayan:

Öğr.Gör. Burçin Aktükün

Twitter: @BurcinAktukun