Manisa'da Belediyenin  kent içi toplu ulaşımı sağlayan araçlarında, ebeveynlerin bebek arabaları açık bir biçimde otobüse binmelerinin yasaklanması kentte protesto edildi. 

BEBK ARABASINI ALAN ANNE GELDİ

Bebek arabalarıyla bir araya gelen yurttaşlar, yaptıkları basın açıklamasında "Halk otobüslerinde halka zulmediliyor; halkız, haklıyız, kazanacağız" dedi.

Manisa’da kent içi ulaşımı sağlayan otobüslere açık bebek arabasıyla binilmesinin yasaklanmasına tepki yağıyor. Bugün bebek arabalarıyla bir araya gelen yurttaşlar, anlamsız yasağı protesto ettiler.

HALK OTOBÜSÜ YASAK

Bebek arabasıyla halk otobüsüne binmeleri yasaklanan yurttaşlar, toplu ulaşım hakkından yararlanmalarının engellediğini belirterek sokağa çıktılar.

“Bebek arabanı da al gel” çağrısına uyan yurttaşlar Manolya meydanında toplanarak bir basın açıklaması yaptılar.

Durumu protesto eden yurttaşlar adına konuşan Raziye Aktürk, alınan kararın uygulanmasının pratikte imkansız olduğunu vurgulayarak, “Bu karara göre belediye otobüsüne binecek olan kişi üstün yeteneklere sahip olmalı. Aynı anda hem bebeği tutmalı, hem bebeğin çantasını, hem de bebek arabasını kapatıp üçünü birden otobüse taşımalı. Bütün bunlar en az üç kol gerektiriyor” dedi.

ENGELLİLER NE OLACAK

Öte yandan halk otobüslerine bebek arabasıyla binme hakkından faydalanmak isteyenlerin, engelli yurttaşlarla ve toplumun geri kalan dezavantajlı kesimleriyle karşı karşıya getirildiğine dikkat çeken Aktürk, bu sorunun, herkesin bir arada ve güvenli bir şekilde seyahat etmesini sağlayacak biçimde otobüslerin dönüştürülmesi ve sefer sayılarının artırılmasıyla çözülebileceğini belirtti.

Bebek arabasıyla halk otobüsüne binmeleri yasaklanan yurttaşlar, toplu ulaşım hakkından yararlanmalarının engellediğini belirterek sokağa çıktılar.

“Bebek arabanı da al gel” çağrısına uyan yurttaşlar Manolya meydanında toplanarak bir basın açıklaması yaptılar.

Durumu protesto eden yurttaşlar adına konuşan Raziye Aktürk, alınan kararın uygulanmasının pratikte imkansız olduğunu vurgulayarak, “Bu karara göre belediye otobüsüne binecek olan kişi üstün yeteneklere sahip olmalı. Aynı anda hem bebeği tutmalı, hem bebeğin çantasını, hem de bebek arabasını kapatıp üçünü birden otobüse taşımalı. Bütün bunlar en az üç kol gerektiriyor” dedi.

BEBEK ARABLARI FAZLALIK MI
 
Raziye Aktürk, “Her yıl kart vizesi diye para toplayıp üstüne ulaşım ücretlerine zam yapanlar ‘halk’ otobüslerinde halka zulmediyor. Hizmet anlayışları, insanları istiflenecek eşya gibi görüp otobüsleri tepeleme doldurmak. İnsanları araçlara eşyaymış gibi dolduranlar bebek arabalarını ‘fazlalık’ olarak görüyorlar” dedi.

Ayrıca halkın otobüs şoförleriyle karşı karşıya bırakıldığını da ekleyen Aktürk, Manisa halkını bu akıl almaz yasağa karşı verilen mücadeleye destek olmaya çalıştı.

İŞTE O AÇIKLAMA

Kamuoyuna deklare edilen basın açıklamasının tamamı şöyle: 

Manisa’da bir süredir Özel Halk Otobüsleri’nde 'zalimce' bir karar uygulanıyor: 

BEBEK ARABASI AÇIK HALDE 'HALK' OTOBÜSLERİNE BİNMEK YASAK!

Bu karara göre, otobüse bebek arabasıyla binecek olan kişi üstün yeteneklere sahip olmalı. Aynı anda hem bebeği tutmalı, hem bebeğin çantasını, hem de bebek arabasını kapatıp üçünü birden otobüse taşımalı. Bütün bunlar en az üç kol gerektiriyor.

Bu akıl almaz yasağa gerekçe olarak ise “bebek arabalarının, engellilerin otobüste yer bulmasına engel olması gösteriliyor. Oysaki genç, yaşlı, hamile, engelli, bebek arabalı… hepimizin bir arada ve güvenli seyahat etmesine engel olan kendi zihniyetleri. Pekala sefer sayıları arttırılıp, otobüsler hepimizin güvenliğini ve konforunu sağlayacak şekilde düzenlenebilir. Elbette böylesi, gözlerini kar hırsı bürümüş otobüs sahipleri ve işletmecilerinin işine gelmiyor. Her yıl kart vizesi diyerek para toplayıp üstüne ulaşım ücretlerine zam yapanlar 'halk' otobüslerinde halka zulmediyor. Hizmet anlayışları, insanları istiflenecek eşya gibi görüp otobüsleri tepeleme doldurmak. İnsanlara araçlara eşyaymış gibi dolduranlar bebek arabalarını “fazlalık” olarak görüyorlar.

Bu yasak, kadınlar üç çocuk, beş çocuk doğursun, ama zinhar sokağa çıkmasın demek. Bu yasak, balık istifi gibi toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalan ve hepsi de emekçi olan anne babaların canı çıksın demek. Bu yasak, “Bebek arabanla seni alacağıma ayakta dört yolcu daha alırım” demek. Bu yasak, annelerin sözde “kutsallığının” yerini, yeri geldiğinde birilerinin cebinin kutsallığının alması demek.

Öte yandan bu yasak, şoförleri ve yolcuları da karşı karşıya getiriyor. Çoğunluğu emekçi olan ve alınan kararları uygulamakla yükümlü olan şoförler yolcuyla tartışmak zorunda kalıyor, kimisi “Bana ne? Tek başına sokağa çıkmasaydın” diyor, kimisi de bebek arabalı yolcuyu otobüsten indirecek kadar ileriye gidiyor.

Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz: Bizleri karşı karşıya getiren bu uygulamalara bir an önce son verin. Kâr odaklı değil insan odaklı çözümler istiyoruz. Bu yasaktan vazgeçilip, çözümler üretilinceye kadar mücadelemiz sürecek. Hayatının önemli kısmı otobüste geçen tüm emekçi halkı mücadeleye destek olmaya çağırıyorum.