SİVAS olaylarının 21'inci yıldönümü nedeni ile kentte ilk anma, Valilik, Belediye ve kentteki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Sivas Valisi Alim Barut, "Bu bir tezgahtı ve maalesef bu tezgaha 37 canımızı verdik. Bu acı hepimizin acısı" dedi.

Sivas'a 2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri kapsamında kente gelen davetlilerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu 33 aydın ve 2 otel görevlisi ile 2 eylemci olmak üzere toplam 37 kişinin öldüğü olayların 21'inci yıldönümü nedeniyle eski otel binasına ilk ziyareti, Vali Alim Barut, Belediye Başkan Vekili Erdal Karaca ile bazı protokol üyeleri gerçekleştirdi. Bilim ve Kültür Merkezi'nin içine giren Vali Barut ve beraberindekiler ölenlerin adlarının yazılı olduğu anı köşesine karanfil bırakarak saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Vali Alim Barut açıklama yaptı.

BU BİR TEZGAHTI

Acının 21'inci yılına geldiklerini belirten Vali Barut, "21 yıl önce burda yaşanan acının yıl dönümündeyiz. Bu canlar bizim canlarımız. Bu yangın Sivas'ımızı yaktı, geleceğine kast etti. Biz hiç bir zaman ayrı gayrı yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Sivaslılar da ayrı gayrı yapmadılar. Binlerce yıldır burada birlikte yaşadık. 21 yıl öncesinden de bugüne gene birlikte yaşadık. Maalesef bu bir tezgahtı. Bu tezgaha 37 canı toprağa verdik. Hiç bir zaman anılarını kalbimizden silmeyeceğiz. Anıları ile yaşayacağız ama hep tarihin tekerrür etmemesi için çalışacağız. Ama geleceğe de bakmak zorundayız. Geleceğimizin birlik beraberlik ve huzur içinde, aydınlık içinde olması için buradan ders çıkaracağız. Acılarımızı gömmüş olmamız da geleceğimize ilişkin planlar yapmamayı, güzel günler hayal etmememizi gerektirmiyor. Bu acı hepimizin acısı. Sivaslı bundan rahatsız. Her kesimi rahatsız. Demek ki bir plan icra edilmiş, maalesef amacına ulaşmış. Ama bundan sonra yaşanmayacak, bundan sonra yaşanmaması için ne gerekiyorsa, Sivaslı olarak da, insan olarak da elimizden geleni yapacağız. Hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum, hepsine rahmet tüm ailelere tekrar başsağlığı diliyorum" diye konuştu.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

Anma programları sırasında kent merkezinde olumsuz her hangi bir olayın meydana gelmemesi için programın yapılacağı yürüyüş güzergahı ile anmanın yapılacağı eski Madımak Oteli, bugünkü Bilim ve Kültür Merkezi çevresinde yoğunlaştı. Kentteki polislere takviye olarak İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Tekirdağ, Aksaray, Amasya, Elazığ, Erzincan, Giresun, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Ordu, Tokat ve Yozgat'tan takviye ekipler getirildi. Toplamda 2 bin 500 polis görevlendirildi. Herhangi bir olaya karşı İl Jandarma Komutanlığı ve 5'inci Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda takviye kuvvet ekipleri hazır bulunduruldu.

Anma programı kapsamında güzergah üzerindeki Seyrantepe kavşağından itibaren, Mehmet Akif Ersoy Caddesi, Mevlana Kavşağı, Mevlana Caddesi, Meçhul Asker Sokak, İstasyon Caddesi, 50'inci Yıl Kavşağı Cumhuriyet Meydanı arası, Atatürk Caddesi'nin Dört İşletme kavşağından Cumhuriyet Meydanı arası, Hikmet Işık Caddesi, Nalbantlarbaşı kavşağı trafiğe kapatıldı. eski otel binası yakınındaki bir çok esnafların bir çoğu da yapılan uyarı üzerine işyerlerini açmadı. Eski otel binasının bulunduğu Eski Belediye Sokak girişi bu yıl da barikatlar ile kapatıldı.

'MADIMAK'I MÜZE YAPMAK YERİNE İSMİNİ SİLDİLER'

Valiliğin düzenlediği anma programının hemen ardından tertip komitesi tarafından düzenlenen anma programı başladı. Mevlana Mahallesi üzerindeki Ethembey Parkı önünde toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalardan oluşan yaklaşık 6 bin kişi, sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. Mevlana Caddesi güzergahı boyunca pankart, döviz ve sloganlar ile yürüyen grup, kent meydanındaki Valilik binası önünden Atatürk Caddesi güzergahına yöneldi. Grup daha sonra eski Madımak Oteli, şimdiki İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi'nin önüne geldi.

ARBEDE ÇIKTI

Grubun tümünün otelin önüne geçmesine izin verilmedi. Sadece olayda ölenlerin yakınları ile milletvekillerinin otel binası girişine girmelerine izin verildi.

Grupla gelenlerin de bina önüne geçmeye çalışmasına polis engel olununca kısa süreli arbede çıktı.

OTEL ÖNÜNDE GÖZYAŞI

Güzergah boyunca yan yana yürüyerek alana gelen olayda ölenlerin yakınları, eski otel binasının önüne kaybettiği yakınlarının fotoğraflarını taşıyarak girdi. Duygulanan ailelerin burada gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.

Olayda yaşamını yitirenler arasında yer alan Murat Gündüz'ün annesi Kifayet Gündüz ve aynı ismi taşıyan kardeşi Murat Gündüz birbirlerine sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Aileler, bina içerisine girmeden, dışına karanfil bıraktı. Binanın içerisinde ölenlerin adlarının yer aldığı anı köşesine, olayda ölen göstericiler Ahmet Alan ve Hakan Türkgil'in isimlerinin de yazılı olması nedeni ile bu isimler silininceye kadar binaya girilmeyeceği belirtildi.

SELVİ KILIÇDAROĞLU DA KATILDI

Sivas olaylarının 21'inci yıldönümü anma programı kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu da kente geldi. Otel binasının önüne gelen Kılıçdaroğlu burada bulunan aileler ile görüşerek onları teselli etmeye çalıştı. Otel önüne karanfil bıraktı.

CHP'yi temsilen Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Milletvekilleri Malik Ecder Özdemir, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner, Aylin Nazlıaka, Erdal Aksünger, Muharrem Işık, Binnaz Toprak, Orhan Düzün, Mehmet Hilalkaplan, Ayten Ertemir, Sakine Öz, Kamer Genç, Uğur Bayraktar, Nurettin Demir katıldı.

Ayrıca HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve bazı milletvekilleri ile Türkiye Barolar Birliği Genel Başkanı Metin Feyzioğlu da anma programında yer aldı.

ULUDERE VE SOMA'DAN DESTEK

Binanın önüne gelen gruplar ellerindeki karanfilleri otele doğru fırlattı. 1 dakikalık saygı duruşunun ardından otelde yaşamını yitirenlerin isimleri tek tek okunarak yoklama yapıldı. Ayrıca Gezi parkı olaylarında ölenlerin isimleri de okundu.

Anma programı için 2011'de Uludere'de sınır kesiminde düzenlenen operasyonda ölen 34 kişinin yakınları da katıldı. Ölenlerin resimlerinin yer aldığı poster taşıyan grup diğer aileler destek verdi. Manisa'nın Soma İlçesi'nden gelen Pir Sultan Abdal Derneği Şubesi üyeleri de baret takıp üzerinde 'Soma'yı unutma' yazılı tişörtler ile katıldı.

'MADIMAK İSMİ SİLİNDİ'

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Müslüm Doğan, 2 Temmuz 1993'te yaşanan olayların devlet tarafından seyredildiğini iddia etti. Burasının utanç müzesi yapılması yerine, kamulaştırılarak isminin silindiğini iddia eden Doğan, "Şu anda burada otelin Madımak olduğuna dair kanıt var mı? Başbakan Erdoğan, katliamı unutturmak için Valilik aracılığı ile adını değiştirip Bilim ve Kültür Merkezi tabelası yazdırdı. Üstelik katillerin isimlerini de canlarımızın yanına yazdılar. Soruyorum size bu binadan bilim çıkar mı, kültür çıkar mı?" diye konuştu.

Etkinlikte konuşan Alevi Kültür Derneği Genel Başkanı Doğan Demir, ise Madımak'ta 21 yıldır yanan ateşin halen söndürülemediğini söyledi.

'MÜZE OLANA KADAR GELECEĞİZ'

Alevi Vakıflar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Saçlı ise 21 yıl önce Sivas'a semah dönmeye, Pir Sultan Abdal'ı anmaya geldiklerini belirterek şöyle dedi:

"Ama burada yobazlar yaktı, devlet baktı. Yargı akladı. Bu davayı zaman aşımına getirdiler. Bizim samimi inananlar ile sorunumuz yok. Ben Sivaslı bir Alevi olarak Sünni komşularıma seslenmek istiyorum. Madem paydaşsak, gelin burada canlarımızı birlikte analım. Alevi- Sünni kardeşliğini birlikte pekiştirmeli, birlikte kardeşçe yaşatmalıyız. Biz mezhep siyasetine karşıyız. Madımak müze olana kadar buraya geleceğiz. Burası müze olsaydı, biz canlarımızı mezarları başında anardık."

Madımak davası avukatlarından Şenel Saruhan konuşmasında, Sivas olayların insanlık suçu sayılması için mücadelelerinin sürdüğünü belirterek, "Bu konudaki mücadelemizin, insanlığa karşı suç olarak kabul edilmesi için bekliyoruz. Yargıtay vicdanını, yüreğini açsın ve şunu görsün. Katiller soruşturulmazsa bu olaylar devam edecektir. Yeni cinayetler devam edecektir. Hukuk adına mücadele edecek kim varsa onlara sesleniyoruz" diye konuştu.

'O İSİMLERİ KAZIYACAĞIZ'

Anma programında konuşan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu canlarından canları koparalı 21 yıl olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

"21 yıldır bu yangın sönmüyor. Eğer Maraş'ta, Alevi- Sünni değerler bir olsaydı, Çorum'da bir olsaydı, Sivas olmazdı. Gezi olmazdı. Gazi olmazdı. Roboski olmazdı. Rojava, Soma olmazdı. Bir olsaydık, iri olsaydık, bu katliamların hiç biri yapılamazdı. Bu hesaplar sorulur, bugün sorulmazsa yarın sorulur. Bizim ömrümüz yetmezse bizden sonra görevi alacaklar soracaktır. Hesap illa ki kesilecek size söz veriyorum. Cayır cayır içimiz yanıyor. 35 canımız bizi yakmaya devam ediyor.

Burada, utanç müzesi olması gereken yerde 2 katilin isimleri oradan kazınana kadar içimiz yanmaya devam edecek. El birliği ile o isimleri oradan kazıyacağız. O isimler oradan kazınana kadar binadan içeri girilmeyecek. Bu bina utanç müzesi yapılana kadar yanmaya devam edeceğiz. Sivas katliamının tüm sorumluları hesap verene kadar içimiz yanmaya devam edecek. Zorunlu din dersleri kaldırılıncaya kadar yangın devam edecek. Birileri Aleviliği tanımlamaya devam ettikçe. yangın devam edecek. Aleviler tanımlamak değil eşit yurttaş olarak tanınmak istiyor."

DEMİRTAŞ, 'EZİLENLERİN YANINDAYIZ'

HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Sivas'ta buluşan insanların omuz omuza görüntüsünün en büyük mesaj olduğunu belirterek şöyle dedi:

"Israrla halkları, ezilenleri bölmeye çalışanlar, düşmanlaştırmaya çalışanlara karşı bu fotoğraf en güzel mesajdır. Bugün Roboski de, Soma da, burada. Ezilen kimliğimizle, insan kimliğimizle, Sünnisi, Alevisiyle, Süryanisi Yahudi, Türk, Kürt, Çerkeziyle el el verirsek, yüreklerimiz bir olursa çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Sivas vahşetinin 21'inci yıldönümünde sizin verdiğiniz mesaj, bu kadar güzel bir mesajdır. 21 yıldır inatla, kararlılıkla bu vahşetin hesabını soran canlara şükranlarımı sunuyorum, Sivas şehitlerinin önünde saygıyla eğiliyorum."

Konuşmasında özellikle Alevi vatandaşların özgür eşit vatandaşlık talebinin gerçekleşeceğini kaydeden Selahattin Demirtaş, "Biz ezilen hakların bu onurlu yürüşünün yanında olmaktan ancak onur duyarız. Ne olursa olsun birlik olmaktan, yan yana olmaktan geri durmayın. Bizler bu topraklarda çocuklarımızın mezhep, din, kimlik savaşı yapmadan, kin öfke ve intikam duygusu ile yaşamasını istemiyorsak, bizim çektiklerimizi çekmesin istiyorsak, onun çözümü el ele vermektir. Bütün ezilenler el ele vereceğiz. Bu ülkeyi biz özgürleştireceğiz. Sivas'tan bugün iktidarda yer alanlar hesap soramazlar. Bunun hesabını bizler soracağız" dedi.

Anma programında CHP'yi temsilen konuşan Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ise, olayın acısının halen dinmediğini belirterek, 2 Temmuz'da barış için türkü söyleyip semah dönen canların insanlık suçu işlenerek katledildiğini söyledi. Aradan geçen 21 yıl rağmen katliamı gerçekleştirenlerin adalet önüne çıkarılamadığını ifade eden Özdemir, davanın zaman aşımına uğratılmasının yürekleri acıyı büyüttüğünü söyledi.

Konuşmaların tamamlanmasının ardından grup geldiği güzergahı kullanarak dağıldı.