AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bursa'da yaptığı konuşmada Ak Parti’nin 30 Mart seçimleriyle kalıcı bir siyasi hareket olmaya terfi ettiğini belirterek, “Bu siyasi hareketin lideri Başbakanımızdır. Dolayısıyla Sayın Erdoğan’ın yeri ve pozisyonu ne olursa olsun bu siyasi hareketin lideri olmaya devam edecektir. Erdoğan'lı Ak Parti ya da Erdoğan'sız Ak Parti diye bir soru olmaz. Allah ömür verdiği sürece mücadeleye devam edecek” dedi.

Ak Parti Bursa İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, 30 Mart seçimlerinde Türkiye genelinde bir başarı elde edildiğini söyledi. Türkiye'nin hangi istikamette yol alacağını 30 Mart’a belirlediğini ifade eden Kurtulmuş, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de ilk turda kazanacaklarını söyledi.

MİLLET VE DEVLET İDARESİ BİRLEŞECEK

10 Ağustos’un Türkiye demokrasisinin en önemli seçimi olacağını belirten Kurtulmuş, “Cumhurbaşkanlığı makamı eski Türkiye’nin emniyet sibobuydu. Millet bir taraftan başka bir şekilde çalışıyor, devlet aklı ise başka bir şekilde çalışıyor. Milletten ayrı bir şekilde çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı yeri geldiğinde millete karşı devleti koruyacak bir makamdı. Artık bu seçimle millet ve devlet iradesi farklı iki yapı olmaktan çıkartılacak” dedi.

GEÇİŞ SÜRECİ TAMAMLANDI

Siyasi polemiklerin dışında yeni Türkiye’nin nasıl inşa edileceğinin konuşulacağını söyleyen Kurtulmuş, 10 Ağustos'un ardından yapılacak genel seçimlerde de Türkiye’nin nasıl gelişeceğinin kararının verileceğine dikkat çekti. Türkiye’nin 1,5 yılda geçiş sürecini başarıyla tamamlayarak yeni Türkiye istikametinde yoluna devam edeceğini dile getiren Kurtulmuş, reformların süreceğinin altını çizdi.

BİR ASIR EVVEL OYNANAN SENARYONUN AYNISI

1990 yılından bu yana bütün bölge yanarken Türkiye’nin istikrar adası olarak ortada durduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Irakta olanları, Suriye’de, bölgede olanları görüyorsunuz. Bugün bazı gazetelerde haritalar yayınlanmış. Biz bunu yıllardır söylüyoruz. Bir takım dış güçlerini, hatta Ankara’daki önemli temsilcileri bile söylediklerini gün gibi hatırlıyoruz.

Bu bölgede 22 tane yeni ülke ortaya çıkacak. Hatta 11 Eylül olaylarından sonra Amerika Birleşik Devletlerinin efsanevi Dışişleri Bakanı Kissinger’in ‘Hıristiyan dünyası ile Müslüman dünyası arasındaki bir savaş değil. Bu artık İslam’ın iç savaşıdır’ sözlerini hatırlıyoruz. Maalesef bugün Suriye’de derinleşen ve çıkmaz sokağa giren Suriye krizi ile birlikte bölge karışıklığın içine sokulmaya çalışılıyor. Bir asır evvel oynanmaya çalışılan senaryo aynen bu gün oynanmaya çalışılıyor. Oyun aynı şekilde oynanıyor.

Dün insanları, Arnavutlar, Bulgarlar, Pomaklar, Türkler, Boşnaklar diye ayırarak Balkanların çözülmesini sağlayanlar, bu gün aynı şekilde Sünniler, Aleviler, Şiiler, Türkler, Kürtler, Araplar, Şii Türkmenler, Sünni Türkmenler, Şii Araplar, Sünni Araplar diyerek bölgeyi bölerek aynı senaryonun ikinci perdesini ortaya koymak istiyorlar. Biz bu filmi gördük. Türkiye’nin bölge inisiyatifinde daha fazla bölünmenin değil, bölge halklarının bütünleşmesi sözcüsü olmasını istiyoruz. Burada yaşayan herkes aynı coğrafyanın insanları.

Dış güçler bölgede yeni bir Sykes-Picot çizmek isteyebilirler. Dün Sykes-Picot’u çizip gidenler nasıl bu bölgeden ayrıldılarsa bu günde giderler ama sonuç itibariyle bu bölge halkalının bütünü kıyamete kadar bu bölge yaşayacak. Bölge halklarının tamamının bütünlüğü, birliği, dirliğinden yanayız. Türkiye olarak da bölge halkının gözünün içine baktığı bir konumdayız” diye konuştu.

Musul da tutulan 80 kişinin bulunması için çalışmaların hassasiyetle sürdüğünü ifade eden Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, burnu bile kanamadan Türkiye’ye getirileceklerini ve Türkiye’ye bu bölgesel sorunun uzamasını isteyenlerin amacına ulaşamayacağını kaydetti.

17 ARALIK DEVLETE KARŞI BİR OPERASYON

İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin’in meclise sunduğu ‘Hizmet hareketine yönelik kumpas’ olduğu yönündeki soru önergesinin sorulması üzerine Kurtulmuş, soruya Meclisin cevap vereceğini söyledi.

Kurtulmuş, 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarını hatırlatarak, algı operasyonunun dışında Türkiye cumhuriyeti devletini hedef alan bir operasyonun da yapıldığını belirtti. Yapılan operasyonun sadece Ak Partiye yönelik siyasi bir operasyonla kalması halinde seslerini çıkartmayacaklarını söyleyen Kurtulmuş, devleti hedef alan bu operasyonlarla ilgili gerçeğin ortaya çıkacağını kaydetti.

DAVA TAŞINI GEDİĞİNE KOYACAĞIZ

Bir gazetecinin partinin Erdoğanlı veya Erdoğansız sürece hazır mı? Sorusu üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşmasındaki sözlerini hatırlattı. Kurtulmuş, “Biz dün yoktuk yarında olmayacağız Bizim hedefimiz dava taşını gediğine koymaktır. Hiç birimiz kişisel hesap yaparak siyaset içinde olmayız. Biz Numan Kurtulmuş ne olacak diye düşünerek siyaset yapmayız. İnsanlığa ne faydamız olur diye düşünerek her sabah kalkıyoruz. İnşallah doğru şeyler yaparız. Bu mesele bir şahıs meselesi değildir. Bu bir dava meselesi. Dava taşını gediğine koymaktır. Ak Parti 30 Mart ile kalıcı bir siyasi hareket olmaya terfi etti. Bir parti siyasi hareket olmaya dönüşmezse gelip gidiyor. Ak Parti bunu başardı. Bu siyasi hareketin lideri Başbakanımızdır. Dolayısıyla Sayın Erdoğan’ın yeri ve pozisyonu ne olursa olsun bu siyasi hareketin lideri olmaya devam edecektir.Erdoğanlı Ak Parti ya da Erdoğansız Ak Parti diye bir soru olmaz. Allah ömür verdiği sürece mücadeleye devam edecek”

“TÜRKİYE 780 BİN KİLOMETREKAREYE HAPSEDİLMİŞTİ”

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, partisinin il başkanlığının ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yi Heykel tarihi Belediye binasındaki makamında ziyaret etti ve ardından Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Bursa Şubesi’nin düzenlediği 2014 Ekonomi Raporu- Bursa toplantısına katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş, dünyanın ne ekonomik, ne de siyasi olarak oturmadığını söyleyerek, sorunun üretimin nasıl hakça paylaşılacağı, katma değerin nasıl bütün insanlık tarafından adil bir şekilde paylaşılacağı ve hakkaniyetli bir dünya düzeni oluşturulacağı olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin son 12 yılda önemli başarılar kazandığını, ekonomi ve siyaset alanında önemli gelişmeleri kaydettiğini belirten Kurtulmuş, “Bunun arkasında Türkiye’nin siyaset ve ekonomi alanındaki değişimleri, eş zamanlı olarak yapması yatıyor. Türkiye bir taraftan ekonomisini düzenlerken, diğer taraftan da darbelerle yüzleşmek, milletin, demokratik katılımların önünü açması gerekiyordu. Türkiye’de başarı her zaman siyasi ve ekonomik düzenlemelerin baş başa gittiği dönemlerde kazanılmıştır. Türkiye’de ciddi bir özgüven inşa edilmiştir. Eski Türkiye’nin algılarından birisi 780 bin kilometrekareye hapsedilmiş bir Türkiye anlayışıydı. Türkiye etrafı psikolojik olarak demirden duvarla örülmüştü. Şimdi dünya sadece bizim 780 bin kilometrekaremizden ibaret değil. Ama bu sınırların dışında bizim gönül dünyamıza ait insanlar var. Hatta çok uzak coğrafyamızda bile bizimle aynı telden çalan insanlar var” dedi.

"KUVVETLİ DARBELERE KARŞI RİSKİ AZ BİR ÜLKE OLDUĞUNU GÖSTERDİ"

Bu hem içerde hem de dışarıda Türkiye’nin güven pompaladığını belirten Kurtuluş, Türkiye’nin yükselmekte olan değil, yükselmiş bir ülke olduğunu kaydetti. 12 yılın Türkiye için ekonomide ve siyasette bir değişim süreci geçirdiğini ifade eden Kurtulmuş, Türkiye’nin 17 ve 25 Aralıkta yaşanan süreç ile çok kuvvetli darbelere karşı bile riski az bir ülke olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.

ESKİ TÜRKİYE CEBERRUT DEVLET İNANCINDA HAREKET EDİYORDU

Türkiye’nin makro dengeleri sağladığını ifade eden Kurtulmuş, “Eski Türkiye’nin kodlarını değiştirecek önemli işler yapıldı. Ama 12 yılda en çok değişen zihniyet. Bir ülkede en zor şey devletin zihniyetini değiştirmektir. Resmi ideolojinin içine saplanmış olduğu durumdan çıkartılması devletin halkı ile bütünleşmesini sağladık. Türkiye çözüm sürecinde önemli adımlar atmasının nedeni de bu değişim. Eski Türkiye ceberrut devlet inancı üzerinden hareket ediyordu. Eski Türkiye resmi ideolojinin kalıpları içersine bütün Türkiye’nin halklarını sıkıştırmaya çalışıyordu. Eski Türkiye’de devlet halkına karşı güvensizlik hisleri içinde hareket ediyordu. Halkının her türlü farklılığından korkuyor. Halkının her türlü farklı kesimini tırnak içinde devlet düşmanı olarak telakki ediyordu. Eski Türkiye’de devlet ile millet uyuşmazlığı resmi ideolojinin sürdürülmesi için bir yöntem olarak kullanılıyordu. Bunlar geride kaldı. Devlet başörtülünün başörtüsünden, konuşanın anadilinden korkuyordu. Kimisinin mezhebinden, kimisinin meşrebinden, kimisinin renginden korkuyordu. Kimisinin etnik kimliğinden, kimisinin yer isimlerinden, çocuklarına koyduğu isimlerden, dinlediği şarkıdan, türküden korkuyordu” diye konuştu.

“KERİM DEVLETE DÖNÜŞÜMÜN BAŞLANGICI”

"Elden giden laiklik değil eski Türkiye’nin beylerinin saltanatıydı" diyen Kurtulmuş, İbrahim Tatlıses’in Kürtçe şarkıyı özel kanalda söylemesi, Orhan Gencebay ve Müslüm Gürses’in arabesk şarkı dahi söylemesinin yasak olduğu dönemlerin yaşandığını kaydetti. Bunları gerici bir halkın unsuru olarak görüldüğünü söyleyen Kurtulmuş, şimdi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılığı bir mitingde Diyarbakır Meydanı’nda Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses’in Kürtçe, Arapça ve Türkçe türküler söyleyerek, milletin halay çektiğini belirtti. Bu zihniyet dönüşümünün kerim devlete dönüşümün başlangıcı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, iktisadi ve idari alandaki bu değişimlerin yeterli olmadığını kalıcı dönüşümün gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.

“TÜRKİYE ZİRVE NOKTASINI MİLLETİN FERASETİ İLE AŞACAK”

Türkiye’nin çok yol aldığını ifade eden Kurtulmuş, “Bu bizi rehavete sürüklememeli. Hepimizin alacak çok mesafesi var. Türkiye tam zirve noktasında. Türkiye’yi bu zirve noktasında yolundan çıkartmak isteyenler olabilir. Büyük engeller çıkartmak isteyenler olacak. Bu milletin büyük bir feraseti var. Bu feraseti ile yoluna devam edecek. Zirveyi aştıktan sonrada Allah’ın izniyle gerisi güllük, gülistanlık olacaktır” dedi.

NEREDEN GELDİĞİN BİLMEYENLER GİDECEKLERİ YÖNÜ TAYİN EDEMEZ

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Askon’un toplantısının ardından Ak Partili Osmangazi İlçe Belediyesi tarafından Çekirge’de bulunan Murad Hüdavendigar Camii önünde düzenlenen Murad Hüdavendigar’ı Anma törenine katıldı. Tören öncesi Murad Hüdavendigar Cami’nde ikindi namazını kılan Kurtulmuş daha sonra türbeyi gezerek dua okudu. Törende Mehter Takımı ve Kılıç Kalkan ekibinin gösteri düzenledi. Ardından konuşan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Milletler tarihlerini bilmezlerse nereye doğru gittiklerini de bilmezler. Nerden geldiğini bilmeyenlerin gidecekleri yönleri tayin etmeleri mümkün değildir. Tarihin geçmiş günlerini sadece ‘nerdeydi o eski günler’ demek için tarihten bahsetmeyeceğiz. Tarihteki köklerimiz iyi bir şekilde anlamaz, bu ülkeyi bu milleti asırlardır güçlü bir şekilde ayakta tutan esas meseleyi temelimizdeki esas kökü göremezsek. İleriye doğru gitmemizin imkanı kalmayacaktır” dedi.

İNSANLAR DEBDEBELİ HAYAT SÜRDÜKLERİNDE YÜKSELMİYORLAR

Murad Hüdavendigar’ın sadelik ve tevazu içersinde olduğunu belirten Kurtulmuş, "Buraya divanını yapıyordu. Burası Osmanlı Devletinin henüz cihan devleti olmamış, ama hızla cihan devleti olmak için ilerleyen Osmanlı Devletinin merkezi. Burada bir saray hayatı, bir lüks, debdebe, şahşaha yok. Zenginlik yok. Bir huzur, sadelik tevazu içersinde, ama büyük bir iddia içersinde dünya devleti olmanın hayali var. Burdan çok önemli dersler çıkartıyoruz. Ülkeler, milletler zenginlik içersinde yüzdükleri zaman, debdebeli hayatlar yaşadıkları, saltanatlar, bir takım hükümranlıklar sürdükleri zaman ve bu zenginlikleri herkese gösteriş vesilesi olarak sunduklarında yükselmiyorlar. Tevazuya sahip oldukları ama bu tevazunun içersinde ayakta tutacakları bir ruh köküne sahip oldukları zaman yükseliyorlar ve yüceliyorlar. Murad Hüdavendigar’dan bunları öğreniyoruz" diye konuştu.

Törenin ardından Numan Kurtulmuş, Osmangazi Belediyesi'nin Doburca'da bulunan Değirmen Sosyal Tesislerinin açılışına katıldı.