"Kozmik odaya giren, Tır'a giremez oldu, Devlet Tır'ı Devlet Sırrı Oldu"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Edirne'de partisinin aday tanıtım toplantısında eliyle Rabia işareti yaparak, "Biri tutmuş, biri kesmiş, biri pişirmiş, biri yemiş, diğeri de ya yan gelip yatmış, ya da hani bana hani bana demiş. Yani bana bunu hatırlatı
"KOZMİK ODAYA GİREN TIR'A GİREMEDİ"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, karayoluyla geldiği Edirne'de Meriç Nehri kenarında bir lokantada partisinin aday tanıtım toplantısına katıldı. Partililerin yoğun ilgisiyle karşılanan Vural, salonu selamladıktan sonra yaptığı konuşmasında hükümetin politikalarını eleştirdi.
Hatay'daki devlet sırrı denilen TIR'ı hatırlatan Oktay Vural Türkmenlerin kılıf olarak kullanıldığını öne sürerek "O gün kameralarla kozmik odalara, savcılarla girenler, bugün içinde ne olduğunu bile açıklayamadıkları TIR'ın içine bile giremez hale geldiler. Devlet TIR'ı, devlet sırrı oldu.
Hatay Reyhanlı'da yaşananları, ne var içinde 'Efendim, Türkmenlere yardım götürüyorlar'. Birincisi eğer Türkmenlere yardım götürüyorsan, yardım götürdüğün için Türkmenleri tehlikeye atmış oluyorsun. Hep muhalifler nezdinde, hem de Esad nezdinde hedef gösteriyorsun onları. Bundan sonraki dönem içerisinde Türkmenlere yönelik saldırıların sorumlusu siz olursunuz? Hani devlet sırrıydı. Devlet sırrı oluyor ama Türkmenlere götürdüklerini söylüyorlar.
Türkmenlerin bulunduğu bölge Yayladağ, Cilvegözü'nde ne işleri var. Cilvegözü El Kaide, El Nusra ve PKK ile PYD'nin hakimiyet alanı var. Peki hangi kanun ve yetkiye göre yardım yapıyorsunuz? Yardım ediyorsanız çıkartınız kanunu milli iradeyle sana yetki verilir. Sen hangi yetkiyle ne götürüyorsun? Ne malum onun içinde ne olduğunu ne biliyoruz. Türkmenleri kılıf olarak kullanıyorsun, yazıktır günahtır" dedi.
"YA BOMBALI ARAÇSA"
TIR'ın mahkeme kararına ve savcı talimatına rağmen aranamadığını kaydeden MHP'li Oktay Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar yaptığı yardımları El-Kaide'ye, El-Nusra'ya gönderiyoruz demeyenler, böyle bir olay çıktığında hemen Türkmenlerin adını kullanıyor, hedef gösteriyorlar. Bu bile yapılanların bir kılıf olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Savcı 'arayacağım' diyor. Maazallah, Hatay'ın 36 noktasında arama kontrol var. Niye? Bombalı silahlı araçlar geçiyor, kontrol ediyorlar. Bombalı araç olsa patlama? Bırak savcı tespiti yapsın tespiti devlet sırrı olarak koysun. Ama savcı ve mahkemenin arama kararı polis ve jandarma tarafından uygulanmıyor. Ya onun içinde başka bir şey varsa, ya ayakkabı kutucukları varsa? Devlet illegal işlere girer mi? Her türlü suç şüphesi olan olay yürütmenin talimatıyla kapatılacak gibi gözükmektedir. Acaba Yasin El Kadı mı vardı içinde? Ya varsa? Onun için hükümeti ve Cumhurbaşkanını uyarıyorum. Türkmenler öldürülürken neredeydiniz?"
"MİLLETİN CUMHURBAŞKANI OLUNUZ"
Türkiye'yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün net bir tavır koyamadığını ifade ederek, "17 Aralık yolsuzluk operasyonuyla ilgili diyor ki 'Soruşturmanın gizliliği esası, kurallara dikkat ederse hepimiz mutlu oluruz.'
Sayın Cumhurbaşkanı yürütmenin yargı kararlarını uygulamamasına ne diyorsunuz? Önce buna cevap verin. Siz cumhurbaşkanısınız, bir oy kaygısı içerisinde hareket etmeyin. Bir siyasi taassup içerisinde hareket etmeyin. Önce yolsuzluğa batmış bu hükümetin yargı sürecini engellemesine karşı bir tavır oluşturmanı gerekiyor.
Sayın Cemil Çiçek, diyor ki '138'nci madde ölmüştür'. İyi de öldüren kim bunu açıklasanıza. Zorla, cebren yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını engelleyerek, 138'nci maddeyi uygulamayan hükümetin kendisidir. Maalesef Cumhurbaşkanı net bir tavır sergilememiştir. AKP'nin değil, milletin cumhurbaşkanı olunuz. Önümüzdeki dönemde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili hangi hesap içerisindesiniz?
AKP'ye dönüş isteğiniz mi var? Yoksa cumhurbaşkanlığına devam için mi bunları yapıyorsunuz? Oy için değmez. Bu tavır oy için değmez" şeklinde konuştu.
RABİA İŞARETİNİ TARİF ETTİ
Hükümet politikalarını eleştirisini sürdüren Vural, paralel devlet söylemine de değinerek, "İşinize geldiği zaman daha önce her şeyi Ergenekon yapmıştı. Şimdi oluşturulan paralel devlet, her şeyi onların üzerine atmaya başladı. Kim atayan, getiren sensin. 'Beraber yürüdük bu yollarda, beraber ıslandık' diyen sensin. Şarkınız ismi gerçi şimdi 'beraber yürüttük, biz bu yollarda, beraber paylaştık yağan dolarları. Bana her şey seni hatırlatıyor ayakkabı kutucukları' diye değiştirmişlerdir artık. Böyle olması gerekiyor.
Sayın Başbakan şu Bahçeli ne yapıyor diye sürekli merak ediyordun. Baş kulak olarak sürekli dinliyordun ya. Şimdi kalkmış paralel devlet, çeteden bahsediyor. Ne yapıyordun sen yan gelip yatıyor muydun? (Rabia işareti yaparak) yan geliyormuş. Biri tutmuş, biri kesmiş, biri pişirmiş, biri yemiş, diğeri de ya yan gelip yatmış, ya da hani bana hani bana demiş. Yani bana bunu hatırlatıyor, bu olduğunda ben 4 bakanı hatırlıyorum. Bu olduğu zaman 4.5 milyon doları, Euro'yu hatırlıyorum ben. Onun için bugün paralel devlet olarak illegal örgütlere bulaşmış kim var gereği yapılmalıdır" dedi.
Konuşmasının ardından Saraçlar Caddesi'ne geçen Oktay Vural, esnaf ve sokakta karşılaştıklarıyla selamlaşarak sohbet etti.
dha/dea