Dede Ersel Aksu
"KOCA ÇINAR GİTTİ"
"KOCA ÇINAR GİTTİ"
2 gün önce, sosyal medyadaki devre grubumuzda, bir not ilişti gözüme. Notta;
“Devremiz Kenan ÜNAL, Tekirdağ – Çorlu’da yüksekten düşme sonucu vefat etmiştir” yazıyordu.
45 yaşına merdiven dayamış, 26 yıllık bir asker, nasıl olur da yüksekten düşerdi?
Aklıma ilk gelen, ya çatıda anten ile uğraşıyordu, ayağı kaydı düştü, yada balkondayken tansiyon vb. nedenle, bir anda balkondan düşmüş olabileceği yönündeydi.
Ona yakın olan devre arkadaşlarımız, konuyu araştırınca, hatta çok yakın olan sırdaşı konumundaki arkadaşlarımız anlatmaya başlayınca, işin aslında öyle olmadığını, gerçekte olayın arkasında çok büyük bir dramın yattığını öğrendim. Benzer durumlarını yaşanmaması için ailesinin iznini alarak bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Assubay Kd. Bçvş. Kenan ÜNAL’ın başına gelenler, her jandarma assubayın başına gelebilecek türden. Bundan yaklaşık 8 yıl kadar önce, bir trafik kazasında tuttuğu tutanak nedeni ile açığa alınmış, yani 8 yıldır açıkta ve 8 yıldır eksik maaş almakta. Bir baba sorumluluğu ile biri engelli olmak üzere, 3 çocuk ve bir eşe bakmak gibi bir yükümlülüğü omuzlarında taşıyor.
Açıkta olduğu için, eksik olarak aldığı maaş yetmiyor, çalışması gerekiyor. Açıktayken, hafta içi İstanbul’da, asgari ücrete yakın bir maaş ile iş bulup çalışıyor. Hafta sonları ise ÇORLU’ya çocuklarının yanına geliyor. Üniversiteye hazırlanan, okula giden çocukları, ev kirası derken geçim zor. Hayat şartları iyice zorluyor ve hafta sonları da, ÇORLU’da bir temizlik firmasında çalışmaya başlıyor.
Evet yanlış duymadınız, 45 yaşına merdiven dayamış assubay, 8 yıldır açıkta olduğu için, eksik maaş alıyor ve aile bireylerinin hayatını idame ettirebilmek için temizlik firmasında çalışıyor. İşte ne oluyorsa burada oluyor, temizlik için çalıştığı yerde, yüksekten düşerek vefat ediyor.
Eşi ve biri engelli 3 çocuğunu elim kaza sonucu, yapayalnız bırakarak bu dünyadan göçüp gidiyor..
Bu onun ayıbı değil, basit bir nedenden dolayı, 8 yıl onu açıkta tutan ve eksik maaş almasına neden olanların ayıbı. Üstelik bu gün öğrendiğimize göre, Yargıtay’daki savcı beraatini istemiş.
Bu saatten sonra, onun için verilecek hiçbir kararın hükmü yok.
Mahkemenin filan mahkum etmesine gerek yok, 8 yıl açıkta bekleterek zaten ekonomik olarak mahkum edilmiş. Bedeni dışarda, ruhu cezaevinde yaşamış. Açığa alınması zaten başlı başına bir ceza olmuş.
Rahmetli Kenan gibi, bir çok mağdur var, öyle ki; yıllar sonra beraat etmesine rağmen, "benimle tekrar uğraşırlar" korkusu ile geriye dönük haklarını bile talep edemeyenler var.
Böyle bir sistem olur mu?
8 yıl önce olmuş bir olaydan dolayı açığa alanlar, başka bir yere atama yapıldığında onun delilleri karartamayacağını bilmiyor mu?
Amaç açığa almak değil, açığa alarak cezalandırmak!
Onu açığa alanlar, 8 yıldır ilgisiz kalıp arayıp sormayanlar, cenazesinde askeri tören düzenledi.
Keşke tören yapmak yerine açığını kaldırıp, sağ salim ailesinin başında kalmasını sağlasalardı.
Bu Vicdansızlığa vicdan bile ağladı.
Bu gün Kenan’ı dualarla, yaşlı gözlerle kara toprağa uğurladık.
Biz askerlerin çocukları erken büyüyor, meslek hayatımız, bizler gibi çocuklarımızı da çabuk olgunlaştırıyor.
Biricik kızı Funda, yaşından beklenmeyen olgunlukla "babam bu dünyada çok çekti" diyordu.
Küçük kızı Özgen’nin sözleri ise içimizi acıttı, yüreklerimizi dağladı, kahrolduk.
Babası için sadece ”Koca çınar gitti” diyebildi.
Güle güle "Koca Çınar"
FACEBOOK : https://www.facebook.com/dedeersel.aksu.1
TWITTER : https://twitter.com/DedeErselAksu