Kim Bu Lütfi Arıbogan..
Galatasaray'ın CEO'su ve TFF deki görevleri nedeniyle çokça konuşulan Lütfi ARIBOĞAN kimdir? Mercek altına alınca inanılmaz ilişkiler, acaip bağlantılar ve Türk Futbolunun çirkin yüzü çıktı ortaya...
Hep merak etmişimdir, perde arkasındaki kahramanlar mı önemlidir? Yoksa oyunu oynayanlar mı? Her Senaryonun filmi, yazar veya yazar kadrosu ve oyuncuları vardır… Peki Gerçek hayatta karşımıza çıkan senaryolara ne demeli?
Örnek olarak 03/07/2011’de Fenerbahçe ve Türk Futboluna karşı yapılan operasyonu ele alırsak…
• Kimine göre operasyon gerçek suçlu suçlanan, kurgu ve gizli ajanda yok
• Kimine göre hepsi uydurma, suçlananlar kurban,
Ben Şahsen 2. Pencereden bakarak, aşağıda vereceğim bilgileri tek tek bir puzzle parçası gibi birleştirip, tek bir resim haline getirdiğimde, bu operasyonun senaryo olduğu gerçeğine inanmaktayım..
Tüm otoritelerin (Medya, TFF, UEFA, Futbol Takımları, taraftar vb..) kabul ettiği şey; Fenerbahçe ve Türk futbolunun yaşadığı bu sürecin en etkili icracı adamının Lütfi Arıboğan olduğu gerçeğidir,
Öncelikle Kimdir bu Lütfü Arıboğan; Wikipedia kaynağımız bize;
“-Lütfi Arıboğan 1961 Adana doğumludur. Türk eski basketbolcu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili. Galatasaray’ın ve Ülker’in şampiyon kaptanı. A Milli takım formasını en fazla giyen basketbolcu.
Babası, “Met” lakaplı Ahmet Arıboğan, Adana Demirspor’un eski futbolcularındandır. Hidrojeoloji yüksek lisansı yapmış olan annesi Fatma Arıboğan ise Lütfi Arıboğan’ın memleketi olan Adana’nın ilk kadın jeologudur.
1971′den 1996′ya kadar Çukobirlik, Ankara DSİ, Efes Pilsen, Galatasaray ve Ülkerspor’da basketbol oynadı. Türkiye Millî Basketbol Takımı’nda 243 dakika mücadele ederek, milli formayı en uzun süre giyen basketbolcu oldu. 6 yıl boyunca Galatasaray Erkek Basketbol Takımı’nın kaptanlığını yaptı.
Basketbolu bıraktıktan sonra Ülkerspor Genel Menajerliği görevine başladı ve bu görevini 8 yıl sürdürdü.
2005 yılında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na seçilen Levent Bıçakçı tarafından TFF Genel Sekreterliği’ne getirildi. Sonraki TFF başkanları Haluk Ulusoy, Hasan Doğan, Mahmut Özgener ve Mehmet Ali Aydınlar dönemlerinde, Ocak 2012′ye kadar değişik görevler aldı. 6 Temmuz 2012 tarihinde Galatasaray Sportif AŞ Genel Müdürlüğü görevine getirildi Eski İstihbaratçı Mahir Kaynak’ın kızı, akademisyen Deniz Ülke Arıboğan ile evlidir.”
Bu bilgiler ışığında bazı sorular ve enteresan bilgiler aklımıza gelmektedir;
Lütfi Arıboğan Üniversite mezunu mudur? Yoksa sadece GS Lisesi’ni bitirip hayata mı atılmıştır? ( Çünkü Bu Adam Bir Üniversite’nin Mütevelli Heyetinde )
Lütfi Arıboğan, Bilgi Üniversitesi (Cemaat Bağlantılı bir okul) Mütevelli heyetindedir. ( Mütevelli heyeti : Bir vakfın veya bir kuruluşun yönetim işlerinin doğrudan bağlı bulunduğu kurul.) Ayrıca Eşi Deniz Ülke Arıboğan’da bu üniversitede öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır.
· Hangi Sıfat ile Üniversite okumamış bir kişi Mütevelli heyetinde olabilir?
· Şike Sürecinde TFF’deki mesai arkadaşı olan Göksel Gümüşdağ ile birlikte Mütevelli heyetinde olması tesadüf müdür? (Ayrıca Göksel Gümüşdağ Şike davasında sanıktır.)
Lütfi Arıboğan Ülkerspor genel müdürlüğünü, Ülker grubunun basketbola olan yatırımını durduracağını bildiği için mi bıraktı?
Lütfi Arıboğan’ın Amacı Basketbol Federasyonu başkanı olup Ülker ile Galatasaray Basketbol Şubesini birleşmesinin önünü açmak mıydı?
2005’de Lütfi Arıboğan Basketbol Federasyonu başkanı olsaydı, Fenerbahçe ve Ülkerspor birleşmesi olur muydu?
2005 yılında Basketbol Federasyon başkanlığı seçimlerinde Aziz Yıldırım’ın desteklediği Turgay Demirel’e karşı kaybedince, akabinde 2005 yılında TFF Genel sekteri olmasının nedeni kaybettiği seçimin intikamını almak istemesi midir?
Lütfi Arıboğan Kaybettiği seçim nedeniyle kızıp TFF’de görev yapan personele, hakemlere ve kurullara etki etmiş midir?
3 Dönem TFF Genel Sekreteri olarak kalabilmesinin nedeni Digitürk’ün Sahibi olan Mehmet Emin Karamehmet ile olan ilişkisi olabilir mi?
6222 Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Yasası’na , Şike ve Teşvik primi maddesinin eklenmesinin mimarlarından biride Lütfi Arıboğan’dır. Şike Ve Teşvik primi eklenmesinde etkin rol oynamasının sebebi Operasyonu önceden biliyor olmak olabilir mi?
Lütfi Arıboğan’nın eşi Deniz Ülke Arıboğan 07/03/2011 tarihinde GS kongre üyesi olmuştur, Aynı gün Şike Soruşturmasının Savcısı olan Zekeriya Öz’de GS kongre üyesi olmuştur (Şike Operasyonunun soruşturulduğu dönem). Bu bir Tesadüf müdür?
Lütfi Arıboğan’ın kayınpederi olan Eski İstihbarat Analizcisi, İktisat Profesörü, Mit’in kendi kadrosundan deşifre ettiği ilk ajan Mahir Kaynak’tan aldığı güçle mi bu oyunu yönetiyor? Göründüğünden daha güçlü olmasının nedeni Mahir Kaynak mı?
Mahir Kaynak’ın yazdığı kitaplar çok ilginç, mesela; “Dünyayı Kimler Yönetiyor” “Para İmparatorluğu” gibi… Bu kitaplardan birinde Mahir Kaynak’ın kurduğu cümle fazlaca enteresan “Derin devlet ülkeye bağlı olan insanlardan oluşur. Türkiye’yi yabancı derin devletler yönetiyor”. Ayrıca ismi bir ara Cumhurbaşkanlığı içinde geçtiğini düşünürsek Amerika ile bağlantısının olmadığını düşünmek, hata olur… Kısa hatırlatma geçelim. Mesela Fenerbahçe Şampiyonlar Liginden men edilmeden önce Lütfü Arıboğan Uefa ile görüşmelere gitmişti. TFF’de çalışan bir memurun, Ülke için önemli ve milyonlarca insanı ilgilendiren bu görüşmeye hangi sıfatla gittiğidir?
Uefa Müfettişi Pierre Cornu’ya Fenerbahçe için masumiyet karinesine uygun değil ve elimizde kesin kanıtlar var diyecek kadar cesareti nereden bulmaktadır?
Aynı şekilde “Fenerbahçe Avrupa kupalarına katılmasına müsaade edersek, ülke olarak 8 yıl ceza alırız “ algısını TFF de yaratan Lütfi Arıboğan mıdır?
Savcı Mehmet Berk bile “soruşturma gizlidir, size bilgi veremem” derken,
• Nasıl oluyor da Lütfi Arıboğan Pierre Cornu’ya bu konularda bilgi vermiştir?
• Nasıl oluyor da Lütfi Arıboğan “İtiraflar gelmeye başladı” diye gazetelere demeç verebilmiş? (halbuki o dönemde 1 kişi, yani İbrahim Akın itiraf yapmıştır, oda daha sonra bu itirafı baskı altında yaptığını beyan etmiştir, diğer itirafların hepsi mahkemede Fenerbahçe lefhinedir ve o dönemde olmamıştır) ve bu bilgilere nereden ulaşmıştır? (itiraflar dedi sonradan ortaya çıktıki Şekip Mosturoğu konusu. Bunu herkesten önce nasıl bildi? )
• Nasıl oluyor da Lütfi Arıboğan “Şike Sürecini iyi yönettik” diyebilmiştir….
Platini “Neyin ne olduğunu bütün dünya biliyor. Şikeyi ben mi yaptım?”demişti. İddianame bile hazır değilken bu sufleyi Platini’ye Lütfi Arıboğan mı vermişti?
Levent Kızıl Mahkeme ifadesi ‘Olgun Peker’i, 2000 yılında Milli Takım olarak Avrupa Kupası maçlarına gittiğimizde, o zamanki Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’un yanında görmüştüm; o zaman tanışmıştık. (…) 30.03. 2011 tarihinde Olgun Peker’le İstinye Park’ta bulunan Masa Restaurant’ta buluştuk. (…) Olgun Peker 31.03. 2011 tarihinde menajerlik sınavı olduğunu; menajerlik sorularını Lütfi Arıboğan’ın kendi arkadaşlarına verdiğini, kendisine de sınav sorularını verip veremeyeceğimi sordu. (…) Bu sırada Mümtaz Karakaya da söylentileri duyduğunu bana belirtmişti.’
Bu ifadeye rağmen TFF neden Lütfi Arıboğan soruşturma açma gereği hissetmemiştir? Mahkeme neden üzerine gitmemiştir? (Mahkemede celse arasında ifadesi alındı)
Her şeye rağmen TFF’den istifa ettikten kısa bir süre sonra GS Ceo’su olarak göreve başladı Lütfi Arıboğan, Bu şike sürecinde gösterdiği performansın ödülü müydü? Yoksa Gs’nin tekrar TFF yönetimine girmesini sağlayamaması nedeniyle boşta kalmaması için yapılan bir hamle miydi?
14/11/2012 Cluj Cfr Galatasaray Şampiyonlar Ligi maçından tam 1 hafta sonra, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Romanya Türkiye İkili Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tamer Atalay Ve Galatasaray Ceosu Lütfi Arıboğan Neden Cluj Belediye Başkanı Emil Boc’u ziyaret etmiştir?
Galatasaray Ceosu olduktan sonra Lütfi Arıboğan’ın eşi olan Deniz Ülke Arıboğan’ın, Galatasaray’ın kredi borcundan ötürü loca satışı hakkını elinde bulunduran Denizbank’ta Yönetim kuruluna seçilmesi de nasıl bir tesadüftür ben anlayamadım. Ayrıca Deniz Ülke Arıboğan Bankacı değildir.
Sonraki süreçte Denizbank Galatasaray’a sponsor olmuştur.
Uefa’nın Fenerbahçe’yi disiplin kuruluna sevk etmesiyle başlayan ve ceza vermesiyle devam eden süreçte yaptığı açıklamaların mahiyetlerine bakılacak olursa, kendini savunmak yerine, kişileri ve kurumları suçlu ilan ederek, yeni oluşumları planladığını göreceğiz. “GS Ceo’sunun yetki alanları nelerdir?” “ Bu yeni oluşumları neden planlamaktadır?” diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.
Konuyu özetlersek, geçmişten şimdiye kadar olan süreçte Lütfi Arıboğan hakkındaki bilgiler ve tesadüfler ışığında kafamızda, birçok soru işareti bulunmaktadır. Lakin hiçbir yetkili merciinin “PARDON LÜTFİ BEY” dememesi de, bu kurgunun kilit adamının Lütfi Arıboğan olduğunu işaret etmektedir. Şimdi Puzzle parçalarını birleştirip resme büyük açıdan bakalım ve 03 Temmuz’un kurgu olmadığını düşünür? Küçük düşman yoktur, büyük olduğunu gizlemeye çalışan kurnaz düşman vardır