KİM BU ALO FATİH SARAÇ
.
Her taşın altından çıkan adam: M. FATİH SARAÇ
Başbakan Erdoğan’ın Habertürk ekranındaki alt yazıyı kaldırtmak için aradığı isim M. Fatih Saraç’tı. Bilal Erdoğan’ın seçim anketlerinde oynama yapmasını istediği kişi, M. Fatih Saraç’tı. Peki kim bu Saraç? El Kaide’nin finansörü denilen Yasin El Kadı’nın nasıl ortağı oldu? “Ulema olarak yetişsin” diye Suudi Arabistan’a gönderilen M. Fatih Saraç bu girift ilişkiler içine nasıl girdi? Ve işte, Menemen Ayaklanması’na katıldıkları için hapse atılan Saraç Ailesi’nin bilinmeyenleri
Türkiye’nin, İran’a “altın ihracatını” yasaklatan ABD Hazine Bakanlığı terör ve finansal istihbarattan sorumlu müsteşarı David S. Cohen; Türkiye üzerinden El Kaide’ye para gittiğini söyledi.
ABD’li Cohen’in açıklama zamanlaması manidar!..
El Kaide‘nin 3 numaralı ismi Şeyh Halit Muhammed’in Guantanamo’daki sorgusudan sonra FBI, hazırladığı raporda benzer iddiayı gündeme getirip; şirket, vakıf, banka ve kişi isimleri vermişti.
Özellikle ABD Illinois‘teki İslami vakıflara AlBaraka Türk Fatih Şubesi 41308 no’lu hesabından paralar gidip geliyordu.
BM Güvenlik Konseyi‘ne de sunulan FBI Raporu’ndan sonra, El Kaide denince, Türkiye’de tek isim akla gelmeye başladı:
Suudi Arabistanlı işadamı Yasin El Kadı!
17 Aralık Operasyonu’yla Yasin El Kadı adı yine gündemde. Bu nedenle, “Cohen’in açıklama zamanlaması manidar” diyorum.
AKP’liler, Topbaşlar, Saraçlar kavrayamıyor:
Ilımlı İslam bitti…
Yargılanacaklar!..
Ilımlı İslam’ın “Soros”u
Dün…
ABD, El Kaideler, Yasin El Kadılar ile işbirliği içindeydi.
Yasin El Kadı, Ilımlı İslam’ın “Soros”u idi!
Şirketler, vakıflar aracılığıyla finans organizasyonları yapıyordu. Bosna’dan Çeçenistan’a savaşmaya giden mücahitlerin finansörüydü.
Bu dönem bitti.
Bugün…
BİM, AK Gıda, Nimet Gıda, Ahsen Plastik, Bahar Su gibi şirketlerde El Kadı’nın ortakları arasında bulunan, Türkiye’nin en zengin ailelerinden Topbaşlar‘a polis/Cemaat operasyon yapıyor.
Bugün…
Türkiye’de en etkili Nakşibendi hocalardan M. Emin Saraç’ın oğlu M. Fatih Saraç hedefte!
M. Fatih Saraç, artık ortaya serilen telefon kayıtlarıyla tanınır oldu.Telefon kayıtlarından anladık ki Turgay Ciner medyasını o yönetiyor.
Peki M. Fatih Saraç, Ciner’in CEO’su mu yoksa Yasin El Kadı adına- üstü örtülü ortağı mı?
Şu nedenle soruyorum:
Saraç ile El Kadı arasındaki ilişkiyi anlamak için Türkiye’deki “Yasin El Kadı Holding”e bakmak lazım:
Yıldız Deri Mamulleri San. Tic. A.Ş.; Hanedanlar Giyim San. ve Tic. A.Ş.; SAĞLAM İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.; ELLA Film Prodüksiyon Ltd. Şti.; CARAVAN Dış Ticaret ve İnşaat Ltd. Şti.; BİM Birleşik Mağazalar A.Ş.; AK Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.; NİMET Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.; AHSEN Plastik Kağıtçılık ve Temizlik Ürünleri A.Ş.; (Daha sonra unvanı; AHSEN Kimya A.Ş. olarak değiştirildi.); ELLA Film Sanayi ve Ticaret Ltd.; ECMEL Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (Daha sonra unvanı; PLAS Plastik ve Ambalaj Ltd. olarak değiştirildi.); BAHAR Su Sanayi ve Ticaret A.Ş…
Dün, 12 şirketin 10’unda Yasin El Kadı ile M. Fatih Saraç ortaktı.
Kılıçdaroğlu ne yaptı
FBI Raporu‘ndan sonra 2002’de BM, Türkiye’den Yasin El Kadı’nın mallarına el koymasını istedi. (Ülker Grubu hemen, El Kadı ve Saraç ile ortaklığına son verdi.)
M. Fatih Saraç bundan sonra El Kadı adına hangi şirketlerle ne tür ilişkilere girdi? Örneğin, 26 Aralık 2012’de Ciner Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanvekili oldu. O kadar parası olan kişi yöneticilik yapar mı?
Oysa, Ciner’le 10 Nisan 2012’de kurdukları UCZ Mağazacılık Ticaret A.Ş. ye ortaklar. Başka şirketleri var mı?
Saraç’ın Evdi Mağazaları‘ndan fast food zinciri Yedi Büfe‘ye (Berk Pazarlama A.Ş.) kadar onlarca şirketi var.
Aslında tümüne baktığınızda şu gerçek ortaya çıkıyor:
M. Fatih Saraç’ın yaptığı ticarette para işleri hep çok karışık! Bu para trafiği neden denetlenmiyor? Bunlar kimin güvenliği altında; Başbakan Erdoğan‘ın mı?
Örnek vereyim:
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup başkanvekili olduğu 7 Temmuz 2006’da, Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı’na Yasin El Kadı, M. Fatih Saraç, H. Cüneyd Zapsu’nun da aralarında bulunduğu sekiz kişi hakkında; kara para aklanması, sahtecilik yapmak ve Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet etmekten suç duyurusunda bulunmuştu.
Yargı ne yaptı? Hiç! Maliye müfettişlerinin hazırladığı raporları yok ettiler.
Şu notu da yazmak boynumun borcu: Bu ilişkileri gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu, Kanaltürk TV’de açıkladı. Sonra kanalın sahibinin ve çalışanlarının başına neler geldiğini biliyorsunuz! Tuncay Özkan ve Merdan Yanardağ gibi gazeteciler tabii ki cezaevine atılır!
M. Fatih Saraç’ın emriyle seçim anketleri üzerinde, AKP lehine kalem oynatan Fatih Altaylı da tabii genel yayın yönetmeni olur!
Risale Basın Yayın
Kim bu M. Fatih Saraç? Yasin El Kadı ile nerede tanıştı?
El Kaide kamplarından değil herhalde!
Tek bildiğimiz M. Fatih Saraç, “ulema” olması için babası Hocaefendi M. Emin Saraç tarafından Suudi Arabistan’a gönderildi; oradan tanıştıkları söyleniyor.
Ya da…
Babası M. Emin Saraç‘ın güçlü Suudi Arabistan ilişkileriyle kuruldu bu ortaklıklar.
Saraçlar dün bir lokma bir hırka diyordu.
M. Fatih Saraç, İlim Yayma Vakfı‘nın genel başkan yardımcılığını yürütüyordu. “Müslüman Türkiye” şiarıyla 1985’te, İslami kitap, dergi yayınlamak, matbaa ve cilt makineleri ticareti yapmak üzere, Risale Basın Yayın Limited Şirketi‘ni kurdular.
Yasin El Kadı’nın Türkiye’de kurduğu ELLA Film Ltd. bu şirkete referans oldu. El Kadı’nın Caravan Dış Ticaret ve İnşaat Ltd. adlı şirketinden, Risale Ltd.’e sürekli ve muhtelif miktarlarda para transferleri yapıldı.
Şirketleri Risale Basın Yayın’ın adına sonra turizm, inşaat, ihracat, ithalat eklediler.
M. Fatih Saraç, hiç bir deneyiminin olmadığı gıda, inşaat ve ticaret sektörüne Yasin El Kadı ile birlikte girdi. Yüzde 5-10 gibi azınlık hisseleri karşılığında, El Kadı’nın Türkiye’deki işlerini yürüttü.
Saraçlar kısa sürede dolar milyoneri oldu.
M. Fatih Saraç, Albayraklar Grubu ile Yeni Şafak Gazetesi‘ni çıkardı.
Mes Yatırım Danışmanlığı’nı kurdu. Tüm bunları yaparken; M. Fatih Saraç’ın hesaplarında 1997-2001 döneminde 621.993.232.277.00 TL’lik bir meblağ işlem görmüştü. Oysa o tarihler arasında M. Fatih Saraç’ın herhangi bir ferdi işletmesi ya da vergi dairesine kaydı yoktu.
Karanlık işlerin boyutunu görüyor musunuz? Buna kimler ne amaçla göz yumdu?
17 Aralık Operasyonu’ndan sonra hemen her gün M. Fatih Saraç‘la ilgili bir haber çıkıyor.
Bakalım hepsinin altından ne çıkacak?
Aslında…
Amerikalı Müsteşar David S. Cohen ne olacağını söylüyor!
Bilinir ki, Amerika kullanır kullanır çöp tenekesine atar
İşte, Menemen Ayaklanması’na katılan
SARAÇ AİLESİ TARİHİ
M. Emin Saraç Tokat Erbaalı‘ydı.
Dedesi; Nakşibendi Üzeyir Efendi‘ydi; Niksar Keşfi Camii Medresesi’nde müderris idi. Babası Mustafa Efendi hafızdı.
Ali Haydar Efendi’nin şeyhi Mustafa İsmet Efendi’nin Erbaa’daki hulefasından Bahrullah (Mustafa) Efendi‘ye bağlıydılar.
Her ikisi de Menemen isyanını destekledikleri için yargılandı. İdamdan kurtuldular; 6 ay hapis yattılar.
İmam Şafii ve İmam Malik’in tavsiyelerine uyan M. Emin Saraç, doğum yılını söylemiyor. Erbaa’nın Tanoba Köyü’nde doğdu. Sünni Türk köyüydü.
Tanoba internet sitesinde şu bilgi var:
Ermeni tehcirinin olduğu 1915 senesinde Dersim’den üç aile köye getirildi ve yerleştirildi.
Tanoba internet sitesinde şu bilgi var:
Ermeni tehcirinin olduğu 1915 senesinde Dersim’den üç aile köye getirildi ve yerleştirildi.
M. Emin Saraç’ın söylediğine göre, dedesinin yanında 6 yaşında Kur’an-ı Kerim’i hatmederek hafızlığa başladı.
1940-43 yıllarında Niksar-Merzifon’da mukabeleler okudu.
1943’te ailesi tarafından tahsil için kardeşi Osman ile birlikte İstanbul Karagümrük’teki Üçbaş Mescidi’ndeki Ali Haydar Efendi‘nin yanına gönderildi. Kardeşleri Bahaaddin ve Yusuf köyde kaldı.
Mısır’da Şeriat Eğitimi
İstanbul’daki hoca kimdi?
Ahıskalı Ali Haydar Efendi; K. Irak Süleymaniye doğumlu, Nakşibendi Şeyh Halid-i Bağdadi (1776-1826), Halidiye kolundan Mustafa İsmet silsilesinin 34. sıradaki mürşidiydi.
Ahıskalı Ali Haydar Efendi; K. Irak Süleymaniye doğumlu, Nakşibendi Şeyh Halid-i Bağdadi (1776-1826), Halidiye kolundan Mustafa İsmet silsilesinin 34. sıradaki mürşidiydi.
Topbaşlar’ın bağlandığı Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendi; Erbakanlar’ın Özallar’ın bağlı olduğu Mehmet Zahit Kotku ve İsmailağa Dergahı’nın şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu öğrencileri arasındaydı.
İstanbul’da Nakşiler dört koldu:
Birincisi Mustafa İsmet;
İkincisi (Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi’ye icazet vererek Gümüşhanevi tekkesinin kurulmasını sağlayan) Şamlı Ahmet Süleyman Ervadi;
İkincisi (Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi’ye icazet vererek Gümüşhanevi tekkesinin kurulmasını sağlayan) Şamlı Ahmet Süleyman Ervadi;
Üçüncüsü (Menemen isyanı nedeniyle yaşlı olduğu için idamdan kurtulan, oğlu asılan) Erbilli Esad Erbili;
Dördüncüsü (Menemen ayaklanması nedeniyle yargılanan) Abdülhakim Arvasi.
Ali Haydar Efendi, İskilipli Atıf Hoca olayıyla ilgili cezaevinde yattığından İsmet Efendi Dergahı sürekli gözlem altındaydı. Bu nedenle öğrencileri M. Emin ve Osman Saraç’ı Fatih Camii Baş İmamı Ömer Efendi‘ye emanet etti.
Saraç kardeşler, Fatih Camii’nde üç ay misafir kaldıktan sonra tekrar hocasının yanına Karagümrük’teki Üçbaş Medresesi‘ne gitti.
Üçbaş Medresesi’nde 1950’ye kadar kaldılar. Bu süreçte Gümülcineli Mustafa Efendi, Muhaddis İbrahim Efendi, Arnavut Hüsrev Efendi, Silistreli Süleyman Hilmi (Tunahan) gibi zatlardan da tefsir, hadis, fıkıh, usul dersleri okumaya devam ettiler.
1950’de Ali Haydar Efendi eğitimlerini tamamlaması için Saraç kardeşleri Mısır’a gönderdi.
Şeyhlerinden selam getirdikleri Kahire’deki şahıs kimdi dersiniz:
İngiliz Muhipler Cemiyeti kurucusu; Sevr Antlaşması’nın imzalanması ile Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in idamına fetva veren; Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkan; Mustafa Kemal’e hakaretler eden ve Cumhuriyet’in 150 kişilik hain listesinde adı bulunan eski Şeyhülislam Mustafa Sabri idi!
Bir diğeri de, yine Cumhuriyet devrimlerinden kaçan Düzceli Mehmet Zahit Kevseri’ydi.
Saraç kardeşlerin Kahire’de referansları iyiydi; Mısır’da el üstünde tutuldular; Kral Faruk, Bağdat Oteli’nin 7-8’inci katlarını onlara tahsis etmişti.
Ezher’de “Külliyyetü’ş-Şeria” (Şeriat Fakültesi) imtihanı kazandılar. Bir gün Türkiye’nin şeriat hukukuyla yönetileceğine inanıyorlardı.
Türkiye’den hacca Mısır üzerinden giden Nuri Topbaş ve Hulusi Topbaş gibi işadamlarıyla tanıştılar. Maddi yardım aldılar.
Cemal Abdül Nasır‘ın iktidara gelmesiyle eski olanakları kısıldı. Ama yine de 1958’e kadar Mısır’da kalıp dini eğitimlerini tamamladılar.
AP milletvekili
Türkiye’ye gelince; Osman Saraç, Şeyh Ali Haydar’ın torunu, Osman Nuri Efendi’nin kızıyla evlendi. 1965’te Adalet Partisi Tokat Milletvekili oldu. 1998’de öldü.
M. Emin Saraç ise, Ali Haydar Efendi’nin “sağ gözüm” dediği, Esad Erbili müritlerinden
Eminönü Müftüsü Ali Yekta Efendi’nin kızı ile evlendi. Bu evlilikten; Fatih Saraç (1960) ve Türk Edebiyatı Profesörü M. A. Yekta Saraç (1963) doğdu. (Başbakan Erdoğan, Yekta Saraç’ı YÖK‘e atadı. Başkan olmasını A. Gül engelledi. Başkanvekili oldu.)
M. Emin Saraç, Mısır dönüşü, İstanbul İmam Hatip Lisesi‘nde hocalık yaptı. 3 yıl çalıştı. İzmir ve İstanbul’daki askerliği ardından, Arapça-Osmanlıca bildiği için Ankara Evkaf Müdürlüğü’nde memur oldu. Ayrıldı. İlim Yayma Cemiyeti‘nin Yüksek İslam Enstitüsü talebeleri için ilk defa açtığı kursta çalıştı. Buradaki hocalardan biri de Numan Kurtulmuş’un babası; İlim Yayma Cemiyeti’nden İsmail Niyazi Kurtulmuş idi.
Saraç, bir ara 1976-1979 arası Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim Merkezi’nde ders verdi.
Yüzlerce öğrenci yetiştirdi: Osman Nuri Topbaş, Prof. Dr. Cevat Akşit, Prof. Dr. Osman Öztürk, Prof. Dr. Kemal Sandıkçı, Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan, Prof. Dr. Mehmet Bulut, Prof. Dr. Mustafa Avcı, Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu, Doç. Dr. Seyyid Bahçıvan, Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Kutlay, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Özcan, Dr. Ahmet Efe ve Prof. Dr. Numan Kurtulmuş gibi isimler.
AKP-HAS Parti’nin birleşmesinin perde arkasındaki ismiydi.
Bugün…
Fatih Camii’ndeki “öğretmenliği” sürüyor. Fıkıh, hadis, tefsir öğretmeye devam ediyor.
Osmanlı hayranı ve kendini hep bir Osmanlı alimi olarak görüyor!
Kuşkusuz…
Koyu bir Atatürk karşıtı…
Hiç tesadüf değil; Yasin El Kadılar ile ilişkilere bu açıdan da bakmak gerekiyor.
Türklükten istifa etti
Yunanistan’da çıkardığı ‘Yarın’ gazetesinde 1927 yılında yazdığı şiirde Türklüğüne tövbe ettiğini, Türklükten istifa ettiğini söyle yazdı:
Yalnız Müslüman ve insan
olarak kalmak üzere, Türklükten,
şeref ve izzetimle istifa
ediyorum Allah’ın huzurunda!..
Kaynak:Sözcü
Kaynak:Sözcü