KILIÇDAROĞLU'NA KASET KOMPLOSU BAŞLADI
Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı olabilmek için kasasında tuttuğu görüntüleri servis ederek Baykal'ı uzaklaştırıp yerine kendisinin geçtiğini düşünüyorum.
Baykal kasedinin Kılıçdaroğlu tarafından sızdırıldığı iddia edildi. Kılıçdaroğlu, açıklamaya sert tepki gösterdi, dava açacağını duyurdu. AKP ne zaman kamuoyu yoklamalarında düşüşe geçse, ne zaman başarısız politikalrı ile ekonomi tökezlemeye başlasa ortaya yeni gündem yaratma konuları atılıyor. Bu sefer seçilen ise sık sık ısıtılıp ufak rotüşler ve deliller ile piyasaya arz edilen ünlü Baykal Kaseti konusu. Son yapılan Kurutay da Muharrem ince'yi bile tezgaha süren yinede başarılı olunamayan Kılıçdaroğlu2na darbe girişimi bu sefer karanlık yöntemler ile gerçekelştirilmeye çalışılıyor. İşte son uydurulan senaryo ve yeni ortaya çıkan bir tanık.
ERDOĞAN'IN SENARYOSU İLE AYNI
Erdoğan, başbakanlığı sırasında yaptığı konuşmalarda, Deniz Baykal'ın CHP genel başkanlığından istifasıyla sonuçlanan kasedin Kılıçdaroğlu tarafından internete sızdırıldığını zaman zaman ima etmişti.
Kasedin Erdoğan tarafından sızdırıldığı iddiasını güçlendiren ses kayıtlarının internete düşmesine, Erdoğan’ın kasedi izlerken gösteren bir fotoğrafın da ortaya çıkmasına karşın, Kılıçdaroğlu’nu kaset nedeniyle ifade vermeye çağırmaya kalkışan Ankara Cumhuriyet Savcılığı, bu kez tanık diye bir işadamının ifadesini aldı.
İKTİDAR MEDYASI ERGENOKON DA Kİ GİBİ YENİDEN BAŞLADI
Ergenekon ve türevi soruşturmalarla muhaliflere karşı kurulan komplolarda baş rol alan, 2007’den beri ortaya çıkan her karanlık tezgahta rol oynayan iktidar medyasında yer alan iddialara göre; Baykal kasedinin internete sızmasından 4 yıl sonra savcılıkta tanık olarak ifade veren işadamı Canfer Deliismail, aynen Erdoğan’ın imasında yer aldığı gibi kasedin Kılıçdaroğlu tarafından sızdırıldığını ileri sürdü.
YILLARCA BEKLEMİŞ YENİ AKLINA GELMİŞ
Ankara'da Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun'a 18 Eylül'de ifade veren Deliismail’in iddiasına göre; Kılıçdaroğlu, Baykal'a ait cinsel içerikli görüntüyü, İş Bankası'nın Ankara Akay Şubesi'ndeki kiralık kasasında tuttu. 7 Aralık 2009'da bu kasadan alınan görüntü, 5 ay sonra internete düştü. Kılıçdaroğlu, Baykal kasedini SSK Genel Müdürlüğü yaptığı 1993'ten beri sekreterliğini yapan Şükran Kütükçü'ye noterden verdiği bir günlük vekâletname ile kasadan aldırdı.
“KASETİ ÖZEL KALEMİ ALDI”
Deliismail sanki tek işi Kılıçdaroğlu ve çevresindekileri gözetlemekmiş gibi özetle şunları anlatıyor
“Ben 7 Aralık 2009 günü Ankara'daydım. Bankada işlerim için bulunduğum sırada Şükran Kütükçü'yü (Kılıçdaroğlu'nun sekreteri) gördüm. O beni tanımıyordu ama ben daha önceden tanıyordum. Kütükçü'nün elinde Kılıçdaroğlu'nun verdiği 1 günlük vekâletname vardı. Ankara 17. Noterliği'nde düzenlenmiş; 321173 sayılı bir vekâletname idi.
Bu vekâletname ile Kütükçü, Kılıçdaroğlu adına bir işlem yapmıştı. Ben banka çalışanlarına ne tür bir işlem yaptığını sordum. Kılıçdaroğlu'nun adına bankada kiralık bir kasa ve hesap olduğunu, bu kiralık kasanın içindeki eşyaları Kütükçü'nün aldığını ve hesabı da kapattığını öğrendim.
“EŞİ BANKADA BAYILDI”
Bu olaydan yaklaşık 5-6 ay kadar sonra Baykal'ın görüntüleri yayınlandı. Bu internet üzerinden gece yayına verilmişti. Yayına verildiği gün sabah Akay Şubesi'ne Kılıçdaroğlu'nun eşinin gittiğini, burada hesabının kapatılıp, kasadaki eşyalarının alındığını öğrenmesi üzerine tansiyonu düşüp bayıldığını banka çalışanlarından bir gün sonra öğrendim.
Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı olabilmek için kasasında tuttuğu görüntüleri servis ederek Baykal'ı uzaklaştırıp yerine kendisinin geçtiğini düşünüyorum.
“SAVCI BENİ DİNLEMEDİ”
25 Mayıs 2011'de Baykal kaseti soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcısı Bülent Yücetürk ile görüşmeye gittim. Ancak ifademi almadı. YARSAV 2. Başkanı olan Yücetürk, HSYK seçimlerinde de YARSAV listesinden HSYK üyeliğine aday oldu.”
HER ŞEY 16 GÜNDE OLUP BİTTİ
Türkiye'yi sarsan kaset skandalı görüntüleri 6 Mayıs 2010'da, fanatik iktidar yanlısı, radikal dinci Vakit gazetesinin “habervaktim.com” adresli internet sitesinde yer almıştı. Yapılan incelemede görüntülerin ABD üzerinden gönderildiği belirlenmiş ve ABD'den bilgi istenmişti. Ancak bilgi gelmemişti. Soruşturma Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na devredildi. 6 Mayıs'ta yayımlanan görüntülerden sonra Baykal, 10 Mayıs'ta istifa etmiş, Kılıçdaroğlu ise 22 Mayıs'ta yeni genel başkan olmuştu.
CHP’DEN SERT TEPKİ
Akıllara durgunluk veren, Kılıçdaroğlu’na düpedüz kumpas kurulduğu kuşkusuna neden olan bu iddialar üzerine CHP Genel Başkanlığı İletişim Koordinatörlüğü’nden sert bir yazılı bir açıklama yapıldı.
CHP'DEN AÇIKLAMA
“Hedeflerinde CHP ve Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olan havuz medyası her kritik süreçte olduğu gibi, günümüzde de harekete geçti ve talimatla haber yapılıp, manşet atılan bazı gazetelerde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında gerçekle uzaktan, yakından ilgisi olmayan, iftira amaçlı bir haber yayınlandı.
CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelik olarak kurulan komplo ile ilişkilendirilmek istenen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki iftira amaçlı haber, üç yıl önce de gündeme getirilmek istenmiş, ancak, bu aşağılık tezgah, saygın ve seçkin bir gazetecinin köşesinde komployu teşhir etmesi sonucu bozulmuş, tertip beklemeye alınmıştı.
Hırsızlık, yolsuzluk, hukuksuzluk batağına batmış AKP iktidarının koruyucusu ve kollayıcısı olan havuz medyası öyle anlaşılıyor ki aldığı bir işaretle yeniden düğmeye bastı, üç yıl önce rafa kaldırılan uydurma haberi güncelledi.
Ama herkes çok iyi bilir ki, yel kayadan bir şey koparamaz ve güneş balçıkla sıvanmaz. Çöplükten atılan hiçbir şey de Kılıçdaroğlu’na bulaşmaz.
Ayrıca, bu tür iddialar, hukuksuzluğun yolsuzluğunun, hırsızlıkların, kara para aklamaların üzerini örtemez ama, fitne amaçlı bu yalanları ortaya atanlarla yayanlar, iftiraya dayalı bu haberlerinin hesabını yargı önünde verirler.
Bu amaçla, Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu’nun avukatları komploya dayalı yalan haberlerle ilgili olarak yargıya başvuracak ve havuz medyasının tetikçisi gazeteler hakkında adli ve cezai takibat yapılmasını, dava açılmasını isteyecekler.
Halkın haber alma gerçekleri öğrenme hakkına saygımız nedeniyle bu açıklama ve yalanlamayı kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Kaynak: