KILIÇDAROĞLU"BUNUN ADI MİLLİ İRADE HIRSIZLIĞIDIR"
Zenginin çocuğu askerlikten sıyıracak, garibanın oğlu gidecek
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamaları eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bugün konuşmasında sayın Davutoğlu tabi biraz üzülerek dinledim. "
DEDİKODUCU MUSUN?
Dedikodulardan yola çıkarak parti ile ilgili yorum yapıyor. Sana yakışır mı dedikodu yapmak. Kapalı bölümdeki konuşmalardan yola çıkarak bizi eleştirmeye kalkıyor. Sen akademisyen misin dedikoducu mu?" dedi.
% 49 LA % 60 MECLİS ÇOĞUNLUĞU
Yüzde 10 seçim barajının kalkması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Yüzde 10 seçim barajının kalkması gerektiğine inanıyoruz. İçimize sindiremiyoruz. 2011'de yüzde 49 oy aldılar. " Parlamento'nun yüzde 60'na sahip oldular. Bunun adı milli irade hırsızlığı. Temsilde adalet olmalı. Yüzde 1 oy alan bir partinin bile en azından bir vekili Meclis'te olmalı. Yüzde 3, yüzde 5 iki kanun teklifi verdik. Hadi buyurun bakalım kim samimi kim değil" dedi.
BEDELLİ ASKERLİK
Bedelli askerlikten maddi durumu yetersiz olanların da yararlanması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bedelli askerlik konusunu getirdiler. Zenginin çocuğu askerlikten sıyıracak, garibanın oğlu gidecek. Durumu iyi olan askere gitmeyecek, iyi olmayanlar nöbete. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bedelli ilse bedelli alırsın. Ama aynı koşulda yoksulun çocuğu da yararlanmalı bir bedel ödemeden" dedi.
"EĞER CENNET KADINLARIN AYAKLARI ALTINDAYSA, EŞİTLİK DEĞİL KADINLARIN ÜSTÜNLÜĞÜ VAR"
Kadın erkek eşitliği üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamaları eleştiren Kılıçdaroğlu, "Erkeğin ne üstünlüğü var kadına karşı onu da Allah bunu da Allah yarattı. Eğer cennet kadınların ayakları altındaysa, eşitlik değil kadınların üstünlüğü var. herkes de bunu böyle bilsin" dedi.
"BAŞBAKAN İSEN SOMALI İŞÇİLERİN TAMAMINA İŞ AŞ BULACAKSIN BU SENİN GÖREVİNDİR"
İşten çıkarılan Somalı işçilere Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun iş bulması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "2831 Soma işçisinin işine son veriliyor. Bu insanlar yer altında çalışıyordu. Yolsuzluk yapmıyor helal para kazanıp evlerini geçindirmek istiyorlardı. Şimdi ben Davutoğlu'na sesleniyorum: Eğer sen Başbakan isen bu işçilerin tamamına iş, aş bulacaksın. Bu senin görevindir. Demokratik yollardan hesabını soracağız. Somalı işçilere ya aç kalacaksınız öleceksiniz. Ya da yeraltına inip öleceksiniz, başka seçenek yok diyorlar. Biz bütün işçilere 'senin insan gibi koşullarda çalışman yeraltında CHP'nin boynunun borcudur' diyoruz" diye konuştu.
"HEPİMİZ HER AN ENGELLİ KONUMUNA GELEBİLİRİZ"
3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne değinen ve engelli sorunlarına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Hepimiz her an engelli konumuna gelebiliriz. Engelli koşullarını çok iyi bilip değerlendirmek lazım. Siyaset üstü bir alan olmak zorundadır engellilerin sorununu çözmek" dedi.
"CHP İKTİDARINDA HİÇBİR ÖĞRETMENİN KREDİ KARTI BORCU OLMAYACAK"
CHP iktidarında hiçbir öğretmenin kredi kartı borcu olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu öğretmen sorunlarına ilişkin şu ifadelere yer verdi: "Geçen hafta Öğretmenler Günü'ydü. Hep beraber güzel laflar ettik. Ben şimdi öğretmen dünyasına daha yakından bakmak istiyorum. Eğer bir ülke büyümek istiyorsa bunun yolu eğitimden geçiyor. Eğer eğitim sağlıklıysa, tutarlıysa, emin olun o ülkenin sırtı yere gelmez. Eskiden kız çocukları okula gitsin mi gitmesin mi tartışılırdı. Şimdi bütün anneler kendi kız çocuklarının kendinden daha iyi yetişmesini istiyor. Dünyanın en verimli yatırımı eğitime yapılan yatırımdır. Bütün öğretmen kardeşlerime sesleniyorum: CHP iktidarında, hiçbir öğretmenin kredi kartı borcu olmayacak. Hiçbir öğretmenin esnafa borcu olmayacak. Öğretmenin hak ettiği maaşı vermek benim görevim."
"SEN KENDİNE SARAY YAPACAĞINA ADAM GİBİ EĞİTİME PARA AYIR"
Türkiye'de eğitime aktarılan kaynağın yetersizliğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Eğitime verilen kaynakta sınıfta kalmış durumdayız. Sen kendine saray yapacağına adam gibi eğitime para ayır. Öğretmenlerimiz borçlu. Öğretmen zor bela geçiniyor hatta geçinemiyor. O zaman çocuğa nasıl ders verecek? Çocuklarımızı nasıl yetiştirecek? Eğer bir kişi ben ay başını nasıl getireceğim diye düşünüyorsa, sağlıklı ve tutarlı beklediğimiz eğitimi çocuklarımıza veremeyiz" dedi.
"2002'DE BİR ÖĞRETMEN AYLIĞIYLA 24 ÇEYREK ALTIN ALABİLİYORDU"
Öğretmen maaşlarına değinen Kılıçdaroğlu, "2002'de bir öğretmen aylığıyla 24 çeyrek altın alabiliyordu. Şimdi ancak 14 çeyrek altın alıyor. Yüzde 40 bütçesi küçülmüş. Eğer bu tablo öğretmen kardeşimin içine siniyorsa yeri belli gidecek AKP'ye oy verecek, hatta Saray'da da oy kullanabilir. Eğer borç içindeyim diyorsan, yönünü çevireceksin, CHP'yi göreceksin. OECD ortalaması öğretmen aylıkları 37 bin 603 dolar. Türkiye ortalaması 13 bin 360 dolar. Brüt bu rakamlar. Senin hukukunu koruyan bir parti var. Senin karnının doyması lazım. Senin dünyayı izlemen lazım" dedi.
"EĞİTİM BİRSEN SENİ SATAN SENDİKADIR ÖĞRETMEN KARDEŞİM MEMURU SATAN SENDİKADIR"
Eğitim Birsen'i sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, "Eğitim Birsen diye bir kurum var. Onu da öğretmenler kurmuşlar. Seni satan sendikadır bu öğretmen kardeşim. Memuru satan sendikadır. Enflasyon farkını sözleşmeye koydurmadılar. Bugün memurların, öğretmenlerin büyük kaybı var. Sarı sendikaya itibar etmeyin. Sizin haklarınızı korumayan sendikalara itibar etmeyin. Onlar iktidarla kol kola. Onlar saraydalar" dedi.
"ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER SAYINIZ İZLANDA NUFUSUNU GEÇTİ"
Atama bekleyen öğretmen sayının İzlanda nufusunu geçtiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir de ücretli öğretmenlik denen bir garabet var. 800 lira veriyor. Bir de atanamayan öğretmenler var. Devlet böyle bir şey yapar mı? Atama bekleyen öğretmenler, sayınız İzlanda nüfusunu geçti" dedi.
"4 YIL İÇİNDE ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMEN KAVRAMI OLMAYACAK"
CHP iktidarında atama bekleyen öğretmen kavramının olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "4 yıl içinde atama bekleyen öğretmen kavramı olmayacak. 4 yıl için yetki istiyorum. 36 öğretmen ataması yapılmadığı için intihar etti. Yazık değil mi? İskenderun'da gittiğimde yaşlı bir adam yanıma geldi, çocuk gibi ağlayarak '10 yıldır oğlum atama bekliyor, ne zaman yapılacak?' diye sordu. Bir erkeğin kolay ağlamayacağını herhâlde hepiniz takdir edersiniz. Onların çocuklarının yatak odalarında boy boy kasalar var. İş peşinde değiller. O kasaların içinde paralar var. Onların derdi atama bekleyen öğretmenler değil" diye konuştu.
"RECEP AMCA NE ZAMAN KUNDURA GİYECEK BENİM DERDİM O"
Kılıçdaroğlu, "Benim derdim Ermenek'te lastik ayakkabı giyen Recep Amca. Recep Amca ne zaman kundura giyecek benim derdim o" dedi.
"ÖĞRETMENLERİ HALLAÇ PAMUĞU GİBİ ATTILAR"
Kılıçdaroğlu, "MEB merkez ve taşra teşkilatında üst düzey yöneticiler 3 yıl içinde 2 kez görevden alındılar. Kanun çıkarıp aldılar. Öğretmenleri hallaç pamuğu gibi attılar. Oysa öğretmen geldiğinde herkesin ayağa kalkması gerekir. Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum diyor bir İslam bilgini, Hz. Ali. Yönetici atama yönetmeliği çıkardılar. 4 yılını dolduran 76 bin öğretmeni görevlerinden aldılar. Yeni puanlama yapacağız dediler. Neye göre olduğu da belli değil. Eğitim sistemini, 13 kez değiştirdiler. Yap boz tahtası. Çocuklarımız denek oldu, yazıktır günahtır" açıklamasında bulundu.
"4+4+4 İÇİN 5 AKP'Lİ VEKİL KANUN TEKLİFİ VERDİ"
Eğitim sisteminin sürekliği değişmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, "4+4+4 geldi. Kalkınma programında…yok. 5 AKP'li vekil kanun teklifi verdi. Hiçbirisi eğitimci değil. Kavga dövüş Parlamento'dan çıkardılar kanunu. Türkiye geriye gidiyor. Bilimsel yayınlarda Türkiye İran'dan geride" dedi.
"ÜNİVERSİTELERİ MEDRESELERE DÖNÜŞTÜRDÜLER"
Kılıçdaroğlu, "Üniversiteleri medreselere dönüştürdüler. Okuma becerisi açısından Slovakya'dan sonra sondan ikinciyiz. Güney Kore'den önce otomobil üreten bir ülkeyiz. Güney Kore bugün bizi de geçti. Gençlerin seviye problemi çözmede oranı Güney Kore'de yüzde 28, bizde bu oran yüzde 2.2" dedi.
"MİLLİ EĞİTİM BAKANI DA KORKULUK GİBİ KOLTUĞUNDA OTURUP MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YAPTIĞINI SANIYOR"
Kılıçdaroğlu, "Siyasi nüfuz sonucu rüşvet havuzu TÜRGEV. TÜRGEV'in başında Bilal oğlan var. Bilal oğlan ne yapıyor? Gidiyor, MEB'in süt düzey bürokratlarını toplayıp onlara Milli Eğitim politikasının nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Milli Eğitim Bakanı da korkuluk gibi koltuğunda oturup Milli Eğitim Bakanlığı yaptığını sanıyor. Sen bunlara nasıl izin verirsin. Durumu iyi olanların çocukları özel okulda okuyor. Benim derdim Ayşe teyzenin oğlu nasıl okuyacak? Ben siyasete girmeden önce bana sordular bir gün yetkili bir makamda olursanız gözü kapalı en çok parayı nereye verirsiniz diye. Ben de 'öğretmenler' demiştim" ifadelerini kullandı.
"ZENGİNİN ÇOCUĞU ASKERLİKTEN SIYIRACAK GARİBANIN OĞLU GİDECEK"
Bedelli askerlikten maddi durumu yetersiz olanların da yararlanması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bedelli askerlik konusunu getirdiler. Zenginin çocuğu askerlikten sıyıracak, garibanın oğlu gidecek. Durumu iyi olan askere gitmeyecek, iyi olmayanlar nöbete. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bedelli ilse bedelli alırsın. Ama aynı koşulda yoksulun çocuğu da yararlanmalı bir bedel ödemeden" dedi.
"SEÇİM BARAJI İLE İLGİLİ İKİ KANUN TEKLİFİ VERDİK BAKALIM KİM SAMİMİ KİM DEĞİL"
Yüzde 10 seçim barajının kalkması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Yüzde 10 seçim barajının kalkması gerektiğine inanıyoruz. İçimize sindiremiyoruz. 2011'de yüzde 49 oy aldılar. Parlamento'nun yüzde 60'na sahip oldular. Bunun adı milli irade hırsızlığı. Temsilde adalet olmalı. Yüzde 1 oy alan bir partinin bile en azından bir vekili Meclis'te olmalı. Yüzde 3, yüzde 5 iki kanun teklifi verdik. Hadi buyurun bakalım kim samimi kim değil. Yüzde 10 barajı 12 Eylül darbecilerinin getirdiği kanundan geliyor. Darbeye karşıysan darbe hukukunun arkasına saklanmaman lazım. AYM acaba iptal kararı verir mi diye korkuyorlar. Niye paniğe kapılıyorsunuz. Davutoğlu bugün AYM'ye şöyle yapın diye öneri götürüyor. Anayasada "Hiçbir mevki yargıya talimat veremez" diyor. Ama adamın haberi yok ki" diye konuştu.
"SANA YAKIŞIR MI DEDİKODUDAN YOLA ÇIKMAK SEN AKADEMİSYEN MİSİN DEDİKODUCU MU?"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamaları eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bugün konuşmasında sayın Davutoğlu tabi biraz üzülerek dinledim. Dedikodulardan yola çıkarak parti ile ilgili yorum yapıyor. Sana yakışır mı dedikodu yapmak. Kapalı bölümdeki konuşmalardan yola çıkarak bizi eleştirmeye kalkıyor. Sen akademisyen misin dedikoducu mu? Akademisyensen dedikodulardan beslenmeyeceksin. Açacaksın telefon oldu mu olmadı diyeceksin. Biz sana doğruyu söyleriz. Biz senin gibi değiliz. Biz dürüst ve samimi insanlarız" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: