Kılıçdaroğlu; Zafer Çağlayan yurt dışına bile çıkamaz
Bayram sonrası siyaset gündemini altüst eden eski bakan Zafer Çağlayan'ın Rıza Sarraf ile birlikte yargılanması ve tutuklanma kararına karşı Erdoğan'ın açıklamalarına Kılıçdaroğlu çok sert tepki verdi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün kazakistan seyahati öncesi çok sert bir şekilde eleştirdiği eski bakan Zafer Çağlayan'ın ABD'de yargılanması ve ardından da tutuklanma kararı verilerek kırmızı bülten çıkarılması gündeme bomba gibi düştü. Başta Erdoğan AKP cephesi gelişmeye sert tepki verirken muhalefet bu gelişmeye başka bir açıdan yaklaşıyor. İşte ABCgazetesi sitesinde yer alan Kılıçdaroğlu değerlendirmesi.
SADECE GÖRÜNEN YÜZÜDÜR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni bir iddianame ile eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ABD’deki Rıza Sarraf davasına dahil edilmesini, “Zafer Çağlayan, bu büyük yolsuzluk olayı ve soruşturmasının sadece görünen yüzüdür. Bu yeni gelişme, Adalet Bakanı’nın sık sık ABD’ye, Fethullah Gülen’in iadesi için değil, bu dosya için Sarraf için gittiğini gösteriyor” diye değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, ABD’deki Sarraf davasında yaşanan Zafer Çağlayan gelişmesini Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’e değerlendirdi:
EN BÜYÜK YOLSUZLUK
17-25 Aralık, Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk olayıdır. Bir hükümetin, devleti nasıl soyduğuna hep birlikte ülke olarak tanıklık ettik. O nedenle dönemin bakanı Zafer Çağlayan’ın hazırlanan iddianame ile bu yolsuzluk davasına eklenmesi, olayın sadece görünen yüzüdür.
YOLSUZLUK KANITLIDIR
Bu yolsuzluk olayında bir banka genel müdürü ayakkabı kutularında milyon dolarlar istif etmiştir. Yolsuzluk değilse neden bu milyon dolarlar bankada hesapta değil, evinde ayakkabı kutusunun içindedir? Bir bakana 700 bin liralık saat verilmiş ve kanıtlanmıştır. Alınan ve verilen rüşvetlerin tamamı ses kayıtlarıyla, banka hesaplarıyla kanıtlanmıştır. Dönemin Başbakanı’nın telefonda oğluna, “Paraları sıfırladın mı” demesi, hafızalardan silinmemiş ve silinmeyecektir.
SUÇ ORTAKLARI
Bu kadar açık ve net yolsuzluk yapan bakanların, Meclis’te yapılan oylamada iktidar partisinin milletvekillerince Yüce Divan’a gönderilmeyerek, yargılanmaları engellenmiştir. Dosyaları kapatılmıştır. Bu yolsuzluk dosyalarını kapatmak suça ortak olmak demektir. Yolsuzluğu kendileri yaptılar hep birlikte, kendileri kapattılar hep birlikte. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yediler.
YOLSUZLUĞU AKLAYAN İLAHİYATÇILAR
Bu olaylar yaşanırken, süreç içinde beni en şaşırtan olaylardan biri de kendisini ilahiyatçı olarak tanıtan birilerinin bu yolsuzlukları aklayan yazılar yazması oldu. Maalesef hiçbir İslami değerle bağdaşmayan bu yazılar, bizim inanç dünyamızın kara sayfalarını oluşturacaktır.
BIRAKIN ABD’Yİ, YURTDIŞINA ÇIKAMAZLAR
Bu gelişmeler üzerine bizim milletvekillerimiz 17-25 Aralık’ta adı geçen bakanların bir daha ABD’ye gidemeyeceğini haklı olarak söyledi. Artık ABD’ye gidemeyecekleri ortada. Ama bana göre Çağlayan’la ilgili bu gelişmeden sonra bırakın ABD’yi yurtdışına bile çıkamazlar.