Kafa kıyak gezen bir nesil istemiyoruz
Alkolü yasaklamadıklarını ileri süren Başbakan “Gece gündüz içen, kafa kıyak gezen bir nesil istemiyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Başbakan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
27 MAYIS'IN YILDÖNÜMÜ
"27 Mayıs unutulursa, bugünü asla mümkün değildir. 1950 öncesinde CHP'nin tek parti iktidarında her alanda en ağır zulümler yaşandı. Tek parti döneminde millet iradesinin hiçbir değeri yoktu. CHP zihniyeti şimdi kalkmış demokrasi dersi vermeye çalışıyor. 1950 seçimleri milletin dayatmalara demokratik bir başkaldırısıdır. Millet 10 yıl boyunca demokrasi özlemi nedeniyle Demokrat Parti'yi destekledi.
27 Mayıs son derece önemlidir. 27 Mayıs'ı hatırlamak ve hatırlatmak son derece önemlidir. 27 Mayıs ruhu 12 Mart'ta, 12 Eylül'de ve 28 Şubat'ta tekrar tekrar hortlamıştır. 27 Mayıs ruhu, AK Parti'nin iktidar olduğu son 10,5 yıl içinde defalarca hatırlatılmak istenmiştir. Aradan 53 yıl geçmiş olmasına rağmen 27 Mayıs'taki o müdahaleci ruh, o tek tipçi ve dayatmacı zihniyet bugün dahi varlık gösterebiliyor.
Muhalefet, şu anda çok büyük bir çaresizlik, çok büyük bir acziyet yaşıyor. Hiçbir konuda politika üretmiyorlar. Hiçbir sorun karşısında ayakları yere basan, yaraya merhem olacak çare sunamıyorlar. Türkiye'nin hiçbir güncel, acil meselesini gündemlerine almıyorlar.
Tek parti döneminin mirasını taşıyan CHP, 27 Mayıs'a nasıl çanak tuttumuşsa, bugün de müdahaleler için zemin hazırlama gayreti içinde. Muhalefet, müdahalecilere kucak açtı. Ama milletin desteğiyle bu tertipleri aştık. Muhalefet çözüm üretmiyor. Hiçbir vizyona, hedefe sahip değiller. Türkiye'nin değişmemesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Müdahale dönemlerini kapattık, kapatıyoruz. Türkiye'de meşruiyetin kaynağı millettir. Sandık dışında yol arayanlar bu ülkede artık başarılı olamazlar. Muhalefet sandıkta yarışmayı, centilmence mücadeleyi bugün dahi kabullenemiyor. Kaostan rant sağlamayı siyaset zannediyor.
“O ZAVALLIYI KAPIDAN GERİ ÇEVİRİRLER”
CHP Lideri, defalarca yalan söyledi, gaf yaptı. Kılıçdaroğlu, 3 yılda bir arpa boyu yol alamadı. CHP Lideri artık Türkiye'nin imajına da zarar vermeye başladı. Kendi ülkesi başbakanı için katil sıfatını kullanan birine nerede olursa olsun zavallı gözüyle bakılır. O zavallıyı kapıdan geri çevirirler.
Çaresizlik ve acziyet içinde bu zat, Türkiye'nin, Türkiye siyasetinin, Türkiye demokrasisinin imajına lekeler sürmeye başladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin, ana muhalefet partisinin, Avrupa Parlamentosunda düştüğü durum, CHP kadar, CHP'ye gönül vermiş kardeşlerim kadar bu ülkenin vatandaşları olarak bizi de üzmüş bizi de yaralamıştır.”
'CHP'YE EŞLİK EDENLER REYHANLI'NIN PLANLAYICILARI'
Reyhanlı patlamalarına ilişkin CHP'yi şuçlayıcı açıklamalarını sürdüren Erdoğan,
“CHP'lilerin, milletimizle çektirdiklerinden çok daha fazla Esed ile çekilmiş hatıra fotoğrafları var. CHP'nin milletvekilleri Diyarbakır'dan çok Şam'a gittiler, Esed ile hatıra fotoğrafı çektiler. Reyhanlı'daki olayların içine karışanların, bunları alıp Esed'e götürdüklerine dair belgeler artık elimizde. İş bu noktaya geldi. Sen neyi konuşuyorsun, hangi Reyhanlı halkının, hangi Hatay'daki kardeşimin yanında olduğunu savunuyorsun. Size elçilik edenler, ne yazık ki Reyhanlı olayının planlayıcıları. Bu işin içinde olanlar” ifadelerini kullandı.
'ALKOLÜ YASAKLAMIYORUZ'
“Biz Türkiye'de alkolü yasaklamıyoruz” iddiasında bulunan Erdoğan, “ Anayasa'nın 58'inci maddesinin gereğini yapıyoruz. Bunu yaparken de diyoruz ki camilere, eğitim-öğretim kurumlarına 100 metre mesafede olması gerekir. Bunun reklamını, tanıtımını, yazılı, görsel, sosyal her türlü medyada reklamını yasaklıyoruz. Yapılan iş bu. Bir devlet gençliğini, insanını, tabii ki kötü alışkanlıklardan koruyacak. Yani biz bunu teşvik mi edelim. Bu yapılan iş, ilk defa Türkiye'de yapılmıyor. Bu dünyanın neresine giderseniz Amerika'sında da Batısı'nda da bütün bu uygulamalar var” dedi.
“KAFA KIYAK GEZEN NESİL İSTEMİYORUZ”
Erdoğan, “Gece gündüz içen, kafa kıyak gezen bir nesil istemiyoruz. Uyanık olacak, diri olacak, bilgi ile mücehhez olacak. Böyle bir nesil istiyoruz. Bunun adımlarını atıyoruz.
Malatya milletvekili diyor ki; ayran getirin. Ayran içmeyi çok istiyorsan benim misafirim ol ben sana ayran ikram ederim” dedi.
ESNAFIN İÇKİ SATIŞI İSYANI
Meclis'ten geçen alkol yasakları ile esnafın saat 22.00'den sonra içki satışının yasaklanması esnaf temsilcilerinin tepkisine neden oldu.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken esnafın perişan olacağını söylerken, İstanbul Bakkallar Odası Başkanı İsmail Keskin de, 'vur abalıya gibi bir durum oldu. Bundan sonra ne olacak bilmiyoruz' dedi.
Bakkallar ve tekel bayilerine saat 22.00'den sonra getirilen içki yasağı tartışma yarattı. Gece cirolarının önemli bir bölümünü içki satışından sağlayan esnaf kararın kendilerini çok kötü etkileyeceğini düşünüyor.
"ESNAF PERİŞAN OLUR"
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken Meclis'ten geçen ve saat 22.00'den sonra perakende olarak alkol satışını yasaklayan maddenin esnafı perişan edeceğini ve sigara yasaklarıyla birlikte bunun Türkiye'ye faturasının 2 milyar lira olduğunu savundu.
Türkiye genelinde 185 bin Tekel bayi olduğuna dikkat çeken Palandöken, "Bu bayiler zaten cirolarının yarısını gece saat 10'dan sonra, marketlerin kapanmasının ardından yapıyor. Tam para kazanılacağı zaman siz içki satışını yasaklıyorsunuz. Bu bir yaşam işi, ticaret işi. İllegal yollardan tüketime sebep verecek bir uygulama olarak değerlendiriyor. Ayrıca Türkiye'nin çağdaş yüzüne de hiç yakışmıyor ve imajını zedeliyor."
Palandöken konuyla ilgili Başbakan'la görüşeceğini ve maddenin düzeltilmesini isteyeceğini de sözlerine ekledi.
"BÖYLE ÇÖZÜM OLMAZ"
İstanbul Bakkallar Odası Başkanı İsmail Keskin de, 'vur abalıya gibi bir durum oldu. Bundan sonra ne olacak bilmiyoruz' dedi.
Esnafın vatandaşın yükünü sırtladığına ve toplum hayatı için çok önemli olduğuna işaret eden Keskin, "Esnaf sahada ve sokakta olduğunda oralar cıvıl cıvıl olur, canlıdır, hareketlidir. Sıkıntıya düşen esnafa koşar. Ama saat 10'dan sonra içki satışını yasaklayıp bakkalları kapattığında yeni problemler ortaya çıkacak" dedi. Eğitim kurumları ve camilerin 100 metre yakınında tekel ürünlerinin satılamayacak olmasını da eleştiren Keskin, "101 metre olduğunu düşünün. Ne olacak şimdi? Adam oradan alıp belki caminin arka duvarında içecek. Başka bir çözüm üretmek lazım. Kapatarak yasaklayarak çözüm olmaz" dedi.
Esnafın zaten AVM'ler nedeniyle zor durumda olduğunu kaydeden Keskin, destek verilmesi gereken yerde elindekileirn de alındığını ve bu yaşananların esnafları büyük sıkıntıya sokacağını savundu. TESK'i de kendilerine yeteri kadar sahip çıkmamakla eleştiren Keskin, "Benim görevim sorunları rapor edip, derleyip sunmaktır. Burada sorunları çözecek olan ise TESK'tir. Ama maalesef bu noktada çok yetersiz kalıyor" diye konuştu.