İŞTE ÜLKEYİ YÖNETENLERİ UTANDIRMAYAN TÖREN
Tezcan Gökçe'nin annesi Ayşe Tezcan gibi babası Recep Tezcan'ın hali de yürekleri dağladı
'Oğlum yüzme bilmiyor' sözüyle Türkiye'yi ağlatan mahsur kalan işçilerden Tezcan Gökçe'nin annesi Ayşe Tezcan gibi babası Recep Tezcan'ın ayağındaki eski ve yırtık lastik ayakkabılarıyla yürekleri dağladı. Ermenek'te maden cinayetinde can veren işçilerin toprağa verilmesinde büyük bir yoksulluk ve inanılmaz bir hüzün vardı.
HÜKÜMET ÜYELERİNDEN ELVAN'DAN BAŞKA KİMSE KATILMADI
Ermenek’ teki kömür ocağından son çıkarılan 8 işçinin kimlikleri tespit edildi.
KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde su baskını sonucu 18 işçinin mahsur kaldığı kömür ocağından cenazeleri çıkartılan 8 işçinin DNA testi sonucu Bahri Üzer, Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler, Hüseyin Çolak, İsmail Gürses, Uğur İlhan, Mehmet Tokat ve Tezcan Gökçe olduğu belirlendi. Cenazeler bugün törenle toprağa verildi.
Ermenek İlçesi Pamuklu Köyü Cenne Mevkii'nde Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait linyit ocağını, 28 Ekim Salı günü saat 12.15'te işçilerin öğle yemeği molası sırasında yakındaki kullanılmayan eski kömür ocağında biriken su bastı. Baskın sonucu o anda vardiyada olan 34 işçiden 18'i mahsur kaldı. Başlatılan çalışmalarla 6 Kasım Perşembe günü ocağın 2'inci başyukarı bölümünde Kerim Haznedar ve İsa Gözbaşı'nın cesetlerine ulaşıldı. Aşağı Çağlar Köyü'nde oturan 2 işçinin cenazesi Madenci Şehitliği'ne dönüştürülecek mezarlıkta yan yana defnedildi.
AFAD'ın koordinasyonunda yapılan kurtarma çalışmalarında 17 Kasım günü öğle saatlerinde 4'üncü Başyukarı bölümünde 2 işçinin daha cansız bedenlerine ulaşıldı. İşçilerden birinin cesedi ocaktan çıkartılıp otopsi yapılmak için jandarma eşliğinde ambulansla Ermenek Devlet Hastanesi Morguna kaldırıldı. Diğer işçinin cesedinin çıkartılması için yapılan çalışmalar sırasında aynı bölümde 6 işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı. Bunun üzerine 7 işçinin cesedi gece yarısı ambulanslarla aynı hastanenin morguna kaldırıldı.
8 İŞÇİNİN KİMLİĞİ DNA TESTİ İLE BELİRLENDİ
17 -18 Kasım tarihlerinde çıkartılan ve Ermenek Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırılan 8 işçinden alanın DNA örnekleri Ankara Adli Tıp Kurumu'nda 18 işçinin 24 yakınından alınan DNA örnekleriyle karşılaştırıldı.
Yapılan test sonucu işçilerin Aşağı Çağlar Köyü'nde oturan Bahri Üzer, Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler; Güneyyurt Beldesi'nde oturan Hüseyin Çolak, Gökçekent Köyü'nde oturan İsmail Gürses, Görmeli Köyü'nde oturan Uğur İlhan ve Kazancı Beldesi'nde oturan Mehmet Tokat ve Tezcan Gökçe olduğu belirlendi.
İşçilerin kimliklerinin belirlenmesinin ardından hastane önünde bekleyen işçi ailelerine de adları açıklandı. Bunun üzerine adı açıklanan işçilerin aileleri gözyaşlarını tutamazken, bazıları sinir krizi geçirdi. Ardın da dua okunmaya başlandı.
Cenazelerin aileler kabul ettiği takdirde Ermenek'te düzenlenecek toplu törenin ardından oturdukları köy ve beldelerde defnedileceği öğrenildi. Törene, Ak Parti Karaman Milletvekili olan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lüfti Elvan'ın da katılması bekleniyor.
HASTANE ÖNÜNDE AĞITLAR YÜKSELDİ: ALLAH'IM BENİ DE AL KUZUMUN YANINA
Maden ocağından cenazeleri çıkartılan 8 işçinin kimliğinin belirlenmesinin ardından hastane önünde AFAD'ın kurduğu çadırda bekleyen ailelerin sayısı biran da arttı. Eşinin, babasının, oğlunun ya da yakınının öldüğünü öğrenenler gözyaşlarına hakim olamadı. Sinir krizi geçirenlere sağlık görevlileri ve diğer yakınları müdahale etti.
Oğlu Bahri Üzer'in öldüğü öğrenen Emine Üzer, gözyaşları içinde, 'Kınalı kuzum, dönmez gayri. Kuzumu arayıp bulamam gayri. Sabırlar ver yarabbi. Seni topraklara mı verecektim kuzum. Bir daha görmek kuzumu gayri. Allahım beni de al kuzumun yanına, daha doyamadım ben kuzuma' diye ağıt yaktı.
TEK HAYALİ ÇOCUKLARINI OKUTMAKTI
42 yaşındaki 4 çocuk babası Bahri Üzer'in eşi Dursun Üzer, eşinin tek istediğinin çocuklarını okuyup, iyi bir iş sahibi olmaları olduğunu söyledi.
OĞLUM YÜZME BİLMEZ Kİ
Maden faciasının cansız bedeni çıkartılanlardan Tezcan Gökçe'nin ise 75 yaşındaki annesi Ayşe Gökçe, 'Oğlum yüzme bilmez ki' sözleriyle Türkiye'yi ağlatmıştı.
EŞİNİN ISRARINA RAĞMEN MADENE GİTTİ
6 yıllık evli 29 yaşındaki 2 çocuk babası Osman Çoksöyler, eşi 28 yaşındaki Şadiye Çoksöyler, facianın yaşandığı gün eşine işe gitmemesi konusunda ısrar etmesine rağmen borçlarından dolayı gittiğini ve ilk iş gününde facianın yaşandığını belirtti.
SİGORTALI BİR İŞ OLDUĞU İCİN 6 AY ÖNCE MADENDE ÇALIŞMAYA BAŞLADI
Daha önce ağaç kesim işleriyle uğraşan ve 6 ay önce maden ocağında çalışmaya başlayan 2 çocuk babası Uğur İlhan'ın eşi Ayşe İlhan, eşinin sigortalı bir iş olduğu ve emekli olabilmek için madende çalışmaya başladığını belirtti.
BORÇLARINDAN DOLAYI MADENDE ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİ
2 çocuk babası Mehmet Tokat'ın Torba Yasası'nın çıkmasının ardından geçici bir süre maden ocağı kapatılıp, tekrar açıldıktan sonra borçlarından dolayı yeniden ocakta çalışmayı tercih ettiği öğrenildi.
SEN GİTTİN NEFESİM GİTTİ
2 çocuk babası İsmail Gürses'in eşi Fatma Gürses de, sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında, 'Biz böyle mi söz vermiştik bir ömür dedik hep birlikte dedik ;(rabbim benden cok sevmiş seni İsmail’im çok sevmiş...sen gittin nefesim gitti ışığım gitti seviyorum seni ey kalbimin efendisi seviyorummm... nerdesinn...' yazması yürekleri dağladı.
PEYNİR İSTEDİ, EVDE PEYNİR YOKTU
2 çocuk babası 35 yaşındaki Hüsnü Çolak da 3 ayrı ücret alamadıkları için parasız ve o gün işe giderken eşi Hürü Çolak, öğle yemeği için zeytin, ekmek ve domates koydu ancak o eşinden peynir istedi. Hürü Çolak, 'Eşim peynir istedi. Ama peynir olmadığı için çantasına koyamamıştım' dedi.
ERKEN EMEKLİ OLABİLMEK İÇİN TEKRAR OCAKTA ÇALIŞTI
1992 yılında meydana gelen maden kazası sonucu bırakan 42 yaşındaki Hüseyin Çolak'ın, 5 yıl önce tekrar madende işe başladığı öğrenildi. Çolak'ın kızı Emine Alıcı, babasını yeniden işe başladıktan sonra yerin altına girmeden dışarıda hızar kesme makinesinde çalıştığını ancak babasının, yeni çıkan Torba Yasa sonrası madencilere tanınan yıpranma priminden yararlanıp erken emekli olabilmek için tekrar 15 gün önce ocağında içinde çalışmaya başladığını söyledi.
TÜRK BAYRAĞINA SARILI CENAZELER TÖREN ALANINA GETİRİLDİ
8 işçin cenazelerinin bulunduğu Türk Bayrağı'na sarılı tabutlar Ermenek Devlet Hastanesi Morgu'ndan alınıp, cenaze aracıyla törenin düzenleneceği Keleşoğlu Camii önüne getirip, yan yana kondu. Yakınları ise gözyaşlarına hakim olamayıp ağıtlar yaktı. Cami önündeki kalabalıktan bazıları ise, 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganı attı.
8 madencinin cenazesi için Ermenek'te Keleşoğlu Camii önünde düzenlenen törene Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Karaman Valisi Murat Koca, işçi ailerinin yakınları ve yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
CENAZE NAMAZINI DİYANET İŞLERİ BAŞKANI KILDIRDI
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, işçilerin yeryüzün metrelerce altında eşlerine, çocuklarına ekmek götürebilmek için çalıştıklarını ve işçilerin şehit sayıldığını belirtti. İşverenlere de seslenen Görmez, "İşçilerin alın terini vermemek ne kadar günahsa, onların iş güvenliğini sağlamamakta o kadar günahtır"dedi. Görmez, törene katılanlardan helallik istedi.
Bu sırada işçilerden Hüseyin Çolak'ın yakını olduğu bir kişi, "Bunlar bizim şehitlerimiz, görün görün. Buna yürek dayanmaz" diyerek tepki gösterdi.
Cenazeler törenin ardından omuzlara alınıp, cenaze aracına kondu. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da, tabutları cemaatle birlikte omuzunda taşıdı.
Bir işçi yakın Bakan Elvan'a, sarılıp, "Bakanım bunun hesabı sorulsun. Sorumlular bunun hesabını versin" dedi. Elvan da, "Hepsi hesabını verecek" cevabını verdi.
CENAZELER KÖYLERİNE GÖNDERİLDİ
Cenaze aracına konan işçilerin cenazelerinden Bahri Üzer, Hüsnü Çolak ve Osman Çöksöyler'in Aşağı Çağlar Köyü'ne, Hüseyin Çolak'ın Güneyyurt Beldesi'ne, İsmail Gürses'in Gökçekent Köyü'ne, Uğur İlhan'ın Görmeli Köyü'ne, Mehmet Tokat ve Tezcan Gökçe'nin de Kazancı Beldesi'nde defnedilmek üzere gönderildi.
BİRBİRİNE SARILMIŞLAR
Maden Ocağı'nın 4'üncü Başyukarı bölümünde bulunan işçilerin cenazelerinin üçünün birbirine sarılmış halde bulunduğu, kurtarma ekibindeki işçilerin ise acı manzarayı görünce ağladıkları, diğerlerinin de yaklaşık 1'er metre aralıklarla bulunduğu öğrenildi.
MADENCİLER MADENCİ ŞEHİTLİĞİNDE YAN YANA DEFNEDİLDİLER
Ermenek kent meydanında Keleşoğlu Cami önünde düzenlenen törenin ardından Aşağı Çağlar Köyü'nde oturan işçilerden Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler ve Bahri Üzer'in, cenazelerinin ambulans ve cenaze araçlarıyla köye getirildi. Üç işçinin cenazelerinin köye getirilmesiyle işçi yakınları gözyaşlarına hakim olamadı. Bazıları cenazeyi görmek için durdurmak amaçlı ambulansa yumruk attı.
Üç işçinin cenazesi yeniden kılınan cenaze namazının ardından 6 Kasım Perşembe günü ocaktan cansız bedenleri çıkartılan Kerim Haznedar ve İsa Gözbaşı'nın yan yana defnedilen mezarının yanına, yine yan yana defnedildi. Facianın meydana geldiği ocaktaki işçilerden aralarında halen kurtarılması için çalışılan Ali Haznedar ile birlikte 6 kişinin Aşağı Çağlar Köylü olması nedeniyle işçilerin defnedildiği mezarlığın ise Madenci Şehitliği olarak düzenleneceği belirtildi.
MADENCİ EŞİ: TÜRK BAYRAĞIYLA MI YETİNECEĞİM
6 yıllık evli 29 yaşındaki 2 çocuk babası Osman Çoksöyler’in, eşi 28 yaşındaki Şadiye Çoksöyler, maden sahiplerine tepki göstererek, 'Kocamı yediniz. Bunun hesabını soracağım.'dedi. Eşinin tabutunun üzerinde sarılı olan Türk Bayrağını alıp öpen acılı eş Çoksöyler, yanındakilere, 'Ben bir Türk bayrağıyla mı yetineceğim.'diyerek ağladı.
'BÖYLE Mİ EVİNE GELECİKTİN KUZUM'
Ermenek'te kent meydanında Keleşoğlu Camii önünde düzenlenen törenin ardından 8 işçinin cenazeleri baba ocaklarına gönderildi. İşçilerden Tezcan Gökçe ve Mehmet Tokat'ın cenazesi Kazancı Beldesi'nde Merkez Camii önüne getirildi.
Maden ocağında mahsur kalan oğlu Tezcan Gökçe'nin kurtulmasını beklerken "Oğlum yüzme de bilmezdi. Suyun içinde ne yaptı?" sözüyle Türkiye'yi ağlatan 75 yaşındaki Ayşe Gökçe, oğlunun tabutunun yanına gelip, 'Böyle mi evine gelecektin kuzum. Seni böyle mi karşılayacaktım. Böylemi görüşecektik' dedi.
23 GÜNDER BEKLİYORDUM SENİ
Mehmet Tokat'ın eşi Zeynep Tokat da, tabuta sarılıp '23 gündür seni bekliyordum'diyerek ağladı. Annesi Ayşe Tokat ta, hepinizin mekanı cennet olsun diyerek oğlunun tabutuna sarıldı. Bir yakını da 'Bizi bırakıp nerelere gittiniz' diyerek ağladı. Tezcan Gökçe ve Mehmet Tokat'ın cenazeleri yeniden kılanan cenaze namazının ardından belde mezarlığında defnedildi.
MADENCİLER SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Mahsur kaldıkları maden ocağından cansız bedenleri çıkartılan işçiler Bahri Üzer, Hüsnü Çolak ve Osman Çoksöyler Aşağı Çağlar Köyü'nde, Hüseyin Çolak Güneyyurt Beldesi'nde, İsmail Gürses Gökçekent ve Uğur İlhan Göremeli Köyü'nde, Tezcan Gökçe ve Mehmet Tokat da Kazancı Beldesi'nde son yolculuğuna uğurlandı.
Maden'de mahsur kalan 18 işçiden 10'unun cansız bedenlerinin çıkartılmasının ardından şef Recep Çiloğlu ile birlikte işçiler Ali Haznedar, Kamil Yaman, Hüseyin Gültekin, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Ömer Cansu'nun kurtarılması için çalışmalar sürdürüyor.
Kaynak: