İŞTE FEYZİ İŞBAŞARAN'I CEZA EVİNE GÖNDEREN KONUŞMA

İŞTE FEYZİ İŞBAŞARAN'I CEZA EVİNE GÖNDEREN KONUŞMA

"Hükümeti eline geçiren kişi, devletin bütün gücünü elinde tutmuştur. Sizin malınızı parça parça sizin önünüze yem olarak atıyor. Büyük parçaları kendisi götürüyor. Halk da buna alışmış. Şimdi şöyle bir şey de var 'canım, çalıyorlar ama yapıyorlar da ' di

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Twitter hesabından hakaret ettiği gerekçesi ile önce gözaltı yapılan ardından da tutuklanarak bu akşam saatlerinde istanbul Paşakapısı cezaevine gönderilen  AKP Elazığ eski milletvekili Feyzi İşbaşaran, Londra'da ülkenini önde gelen üniversitelerinden London School of Economist'te (LSE) bir konuşma yaptığı ortaya çıktı. Faruk Zabcı'nın Londra'dan bildirdiğine göre İşbaşaran'ın' konuştuğu 2014 Seçimi Yaklaşırken Türkiye'de Siyasetin Dünü, Bugünü, Yarını' adlı panelin moderatörlüğünü, Royal Holloway Üniversitesi'nden Dr. Gül Berna Özcan yapmıştı.

BU KONUŞMA YÜZÜNDEN Mİ CEZAEVİNDE

Siyasi gözlemcilerin, " İşbaşaran çok uzun zamandır Twitter'de sert eleştirilerde bulunuyordu, bu gün ceza evine gönderilmesinin asıl nedeni Londra'da ki bu konuşmasıdır" şeklinde yorum yaptıkları panelde Feyzi İşbaşaran'ın söylediklerinden satır başları şöyle

İŞTE İŞBAŞARAN'IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI

Panelde konuşan İşbaşaran, 2001 krizi sonrası kim çıkarsa çıksın zaten lider olacağını belirterek, "O zaman hazır olan Erdoğan, yeni bir oluşumla çıktı. O dönem Abdullah Gül de olsa olurdu zira yeni bir kırılma yaşanmıştı. Yeni bir lider gerekiyordu. Türkiye bir lider ülkesidir, demokratik kültürü yoktur. Türkiye'nin solu hep askeri düşünmüştür, ne olsa 'asker var' zaten demiştir" dedi.

'CANIM, ÇALIYORLAR AMA YAPIYORLAR DA ' DİYORLAR

"Müthiş bir ahlaki çöküntü içindeyiz" diyen İşbaşaran, "Hükümeti eline geçiren kişi, devletin bütün gücünü elinde tutmuştur. Sizin malınızı parça parça sizin önünüze yem olarak atıyor. Büyük parçaları kendisi götürüyor. Halk da buna alışmış. Şimdi şöyle bir şey de var 'canım, çalıyorlar ama yapıyorlar da ' diyorlar. Böyle bir şeyi hiçbir millet düşünemez. 

İşbaşaran, "AKP ile birlikte olduğum 2007 benim hayatımın hatasıdır. Biz partiye katkı verelim dedik. ANAP da herkes vardı, AKP de öyle olur diye düşündüm. 2002'den itibaren benim için AB çok önemliydi. Tayyip bey AB'ye dört elle sarılmıştı. O çabayı ben takdir etmiştim" dedi.

İşbaşaran, "Ben partide eleştirilerimi yapıyordum. Herşey arka arkaya geldi. Bana teklifte bulundu. Bundan sonra senle başbaa konuşalım dedi. Bakın dedim ben böyle bir adam değilim. Siz bana kapalı kapılarda konuşalım derseniz ben milletvekilliği yapmam dedim. Bana 'sen konuşuyorsun, ben zor durumda kalıyorum' dedi. Ben de engellendiğime dair fikirlerimi söyledim. Bana 'Bu böyle olmayacak' dedi. Ben de 'sayın başbakanım bundan sonra benden birşey beklemeyin' dedim. " dedi.

"Türkiye'de milletvekili olmak hiçbir şeydir" diyen İşbaşaran, "Türkiye'de milletvekili olacağına bir şube müdür ya da daire başkanı çok olmak daha doğrudur zira malı götürürsünüz, hırsızlık yaparsınız. Milletvekilliği boş iştir. Hele benim gibi başka bir partiden gitmişseniz zaten hiç alakanız olmaz. Benim öyle şanssız bir AKP milletvekilliğim oldu" dedi.

MAVİ MARMARA 

Mavi Marmara olayına da değinen İşbaşaran, "Mavi Marmara olayı oldu. Bu bir faciadır. Başbakanın kendi hatasıdır. Geminin gitmesine karşı çıktım, bu fikirlerimi Başbakana da söyledim. 'Bu gemi Antalya'dan kalkıyor. İsrail açıkça uyarıyor. Vuracağım diyor. İsrail bizim İskenderun Körfezine izinsiz gemi gönderse siz ne yapardınız?' dedim. Cemaate hiçbir şekilde yakın değilim ve aynı fikirde olmamama karşı açıkça söylemeliyim ki Mavi Marmara konusunda Fethullah Gülen doğru bir uyarıda bulunmuştur. Demiştir ki "Savaşa gider gibi yardım mı olur?" " dedi.

İşbaşaran, "Bir yolsuzluk dosyası geldi bana, Ankara emniyet müdürlüğü ile ilgili. Bi gün beni biri aradı "o dosya yalan dolanlarla dolu, Mehmet Ağar'ın da selamı var" dedi. Ben dosyayı Başbakan'a verdim, o da maliye bakanına verdi. Unakıtan da bana 'bunu sana vereyim ver savcılığa' dedi. Ben de dosyayı alıp savcılığa verdim, emniyet müdürlüğünde 37 kişi hapse gitti." dedi.

İşbaşaran, "Şimdi bir havuz medyası oluşturmuşlar. Ben bunu 5 -6 yıl önce söyledim. Bu yanlış dedim. Ben partiden kovulmak için her şeyi yaptım. Onlar da beni kovmakla doğru yaptılar. 1,5 senede bu kadar şey yaşadım. 2002 -2007 arasındaki AKP gitmiş bambaşka bir parti gelmişti." dedi. 

İşbaşaran, "Artık bu ülkede hiçbirşey olmaz dedğim anda 'Gezi' olayları oldu. Cumhuriyet tarihinde böyle bir halk hareketi olmadı. Türkiye partilerin tamamı devlet partisidir, hiç biri millet partisi değildir."diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı