Bu gün açıklanan ve yine tarihi bir anlaşma olarak nitelenen "Barış süreci anlaşması" Türk Halkının büyük bir çoğunluğu tarafından kuşkuyla karşılandı.. Ortaya müzakere koşullarııolarak atılan ve İmralı'da "ömür boyu" hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan'ın hazırladığı ileri sürülen maddeler ilan edildi. İşin ilginç olan tarafı ise Abdullah Öcalan'ın kurduğu ve onbinlerce sivil, asker çoluk hayatına mal olan terör örgütüne silah bırakma çağrısında bulunmasıydı. AKP iktidarının başladığı günlerde bitme noktasına gelen ve uzun bir aradan sonra ilk şehit haberinin AKP iktidarının ilk aylarında geldiğinin ayrıntıları unutulmuşken, yeni bir sayfa açmak gibi sunulan barış deklorasyonunda "yaklaşan seçimlerin" etkisi olduğu ileri sürülüyor. İşte yapılan anlaşmaya ilşkin Gazeteciler Online 'da yayınlanan perde arkası.

PKK SİLAH BIRAKMIŞ GİBİ YAPACAK

AKP, Abdullah Öcalan ve HDP’nin seçimlerde halkı “PKK silah bırakacak” diye kandırarak oylarını avlamaya dönük planlandığı daha önce gündeme gelen oyunun ayrıntısı bugün belli oldu. PKK silah bırakmaya yanaşmayınca, strateji değişikliğine gidildiği; örgüt silah bırakacakmış görüntüsünü ve beklentisini yaratılarak AKP'nin iktidar yapılmaya çalışıldığı ortaya çıktı. HDP'nin seçimlere parti olarak katılmasının nedeni de netleşirken silah bırakma çağrısı olmamasına karşın, medya olayı “tarihi gelişme, tarihi olay, PKK'ya silah bırakma çağrısı yapıldı” diye kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor.

AYNI HAVA 7 HAZİRAN'DA DA YARATILMIŞTI

AKP hükümeti, her seçim öncesinde yaptığı gibi, 7 Haziran 2015 Seçimleri öncesinde de PKK’nın silah bırakacağı havasını yaratmaya çalışıyordu. PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ve HDP ile “çözüm süreci” adı altında, bu amaçla yürütülen İmralı pazarlıkları bir süre önce tıkandı. PKK, “İstediklerimizin hiçbiri kabul ettirememişsiniz” diye HDP heyetini Kandil’den kovdu. PKK’nin Kandil’deki liderleri peş pheşe açıklamalar yaparak silah bırakmayı reddetti.

İMRALI, KANDİL, AKDOĞAN MAKAMI, GİT GEL TİYATROSU

PKK’nın seçim oyununa girmeye yanaşmaması üzerine HDP heyeti ile hükümet ve İmralı arasındaki trafik birden bire arttı. HDP heyeti önce İmralı’ya gitti, dönüp hükümetle defalarca görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerden sonra HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyye Önder ile PKK’nın örgüterinden Demokratik Özgür Kadın Hareketi’nden (DÖHK) Ceylan Bağrıyanık beş gün önce Kandil’e gitti.

İŞTE APO’NUN MÜZAKERE KOŞULLARI

HPD heyetinin Kandil’deki görüşmede, Öcalan’ın, PKK’nın özerk devlet kurması amacıyla müzakerelerine başlanması için hükümete sunduğu planı PKK yönetimine iletti. PKK’dan yapılan açıklamalara göre; Öcalan’ın 10 maddelik planı şöyle:

- Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği.
- Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması
- Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri
- Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar
- Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları
- Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı
- Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri
- Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik ve eşit mekanizmaların güvenceleri
- Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması
- Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa.

NİYE SEÇİM ÖNCESİ KONGRE?

Ardından Türkiye’ye dönen HDP’liler dün Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. Heyet bu sabah, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Dolmabahçe Sarayı’nda buluştu. Önder, buradaki görüşmenin ardından Öcalan’ın 10 maddelik planını okuduktan sonra şu açıklamayı yaptı:

"Beklenen tarihi gelişmelerin hayata geçebilmesi için tahkim edilmiş bir çatışmasızlığın elzem olduğuna şüphe yoktur. Biz de HDP heyeti olarak tüm demokratik çevreleri ve barıştan yana olan kesimleri, gelinen bu demokratik müzakere ve çözüm aşamasına güç katmaya davet ediyoruz. Barışa her zamankinden çok daha yakın olduğumuzu bilerek, emek veren ve verecek olan tüm demokrasi güçlerini selamlıyoruz.

“Süreçte gelinen aşamaya ilişkin Öcalan'ın temel belirlemesi de şudur: Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken, demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK'yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet, silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır. Barışa her zamankinden daha yakınız. Hayırlı olsun.”

 AKDOĞAN SORU;HANGİ ÖNEMLİ AŞAMA

Önder’in “Madem PKK’ya çağrı yapıyorsunuz kongrenin niye yazın değil de seçim öncesinde toplamasını istiyorsunuz” diye sordurtan açıklamasının ardından söz alan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ise "Önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz” iddiasında bulunarak, şu iddialarda bulundu:

“Silahların bırakılmasına yönelik çalışmaların hız kazanması, tam anlamıyla bir eylemsizliğin hayata geçmesi ve demokratik siyasetin bir yöntem olarak öne çıkartılması konusundaki açıklamayı önemli görüyoruz. AK Parti iktidarı olarak sessiz devrim niteliğinde adımlar attık. Silahların devre dışı kalması demokratik gelişime hız katacaktır. Demokrasilerde halkın desteğini alan düşünceler, görüşler ve politikalar değer kazanır. Biz de milletimizin hayır duası ve desteğiyle süreci nihai sonuca ulaştırmakta kararlıyız. Yeni anayasayı bir çok köklü ve kronik sorunun çözümüne önemli bir fırsat olarak görüyoruz.”

İŞTE İSİN ASLI

Toplantıda, PKK’nın silah bırakacağının açıklanmaması, bunun yerine PKK’ya silah bırakma kararı alması için kongre toplama çağrısının  yapılması, PKK’nın silah bırakmayı kabul etmediğini ortaya çıkardı. AKP Hükümeti, Öcalan ve HDP’nin bunun üzerine, PKK’yı köşeye sıkıştırarak silah bırakma kararı almaya zorlamayı amaçladığı belli oldu. 

Bu durum, hükümetin HDP ve Öcalan ile el ele vererek, halka oyun oynadığını, PKK silah bırakacakmış görüntüsünü vererek seçimlerde halkı kandırarak, büyük yolsuzluk iddiaları nedeniyle oy kaybeden AKP’nin iktidar olmasını sağlamaya çalıştığını kanıtlıyor. 

Açıklamada, Öcalan’ın, PKK’nin istediği özerk devletin kurulması amacıyla istediği müzakerelere başlanması için koşul olarak anayasa değişikliğinin getirilmesi de örgütün seçim öncesinde silah bırakmayacağını, yapılanın halkı aldatmaya dönük bir oyun olduğunu belgeliyor.

Anayasa değişikliği koşulu, HDP’nin barajı aşamayacağını bile bile seçimlere bağımsız adaylarla değil de parti olarak girerek, AKP’nin anayasayı değiştirecek milletvekili sayısına ulaşmasını sağlamaya çalıştığı tezini de doğruladı.

İktidar medyası ile üzerindeki ağır baskı nedeniyle haberciliği bir yana bırakarak kendisini iktidarın propaganda makinesine dönüştüren medya ise büyük oyunu “tarihi bir gelişme”, “tarihi gün”, “tarihi olay” olarak niteleyip, "PKK silah bırakmaya çağrıldı" diyerek kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor.