Irak’taki IŞİD’in kazanımları, Batı’da yoğun haber ve yorumlara konu olmayı sürdürüyor. İngiliz İndependent gazetesinin tanınmış Ortadoğu yazarı Patrick Cockburn, “IŞİD’in, Irak’ın kuzeyini ele geçirmesine yardımcı olduğunu savunduğu Suudi Arabistan üzerindeki kontrolünü hızla kaybetmekte olduğu bir Frankeştayn yarattı. Aynı şey, IŞİD ve El Nusra için hayati bir üs oluşturan Türkiye gibi müttefikleri için de geçerli” iddiasında bulundu.

Patrick Cockburn, kısa bir süre öncesi kadar Suudi Arabistan’ın istihbarat şefi Pres Bandar Bin Sultan’ın, İngiltere’nin dış istihbarat örgütü MI6 eski Başkanı Richard Dearlove’ya söylediği belirtilen “Bir milyarı aşkın Sünni, (Şiilerden) bıktı” sözlerinden hareketten Dearlove’nun Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin önemli finansal desteğinin İŞID’in Irak’taki yükselişinde merkezi bir rol oynadığı konusunda kuşkusunun bulunmadığını söylüyor.

Batılı hükümetlerin de geleneksel olarak Suudi Arabistan ile cihatçı gruplar arasındaki bağlarını küçümsediklerini düşünen Cockburn, 9 Eylül saldırılarını gerçekleştiren 19 hava korsanlarından 15’i, Bin Ladin ve operasyonu fonlayanların çoğunun da Suudi olduğuna dikkat çekiyor.

Ancak sonra Suudilerin, Irak ve Suriye’de hem Başbakan Maliki ve Devlet Başkanı Esad karşıtı hem de El Kaide ve buna benzer örgütlere muhalif bir hareket yaratma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını da öne süren Cockburn, Suudilerin, ılımlı bir Sünni muhalefet lehinde Maliki ve Esad’ı zayıflatma arayışının praktikte IŞİD’e yaradığını düşünüyor ve Batı’nın Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle yaptığı ittifaktan dolayı “bedel ödemek zorunda kalabileceği” uyarısını yapıyor.

Patrick Cockburn, “IŞİD’in yükselişinin Irak’ın Şiileri için kötü haber ama Sünniler için de daha kötü haber” gibi yorumları yaptığına, cihatçı sosyal medyanın Suudi Hanedanından “sonraki hedef” olarak söz etmeye başladığına dikkat çektiği yazısında şu iddiaları da dile getiriyor:

“Suudi Arabistan, üzerinde hızla kontrolünü kaybetmekte olduğu bir Frankeştayn’ı yarattı. Aynı şey, 510 mil uzunluğundaki Türk-Suriye sınırını açık tutarak IŞİD ve El Nusra için hayati bir üs oluşturan Türkiye gibi müttefikleri için de geçerli. Kürtlerin kontrolündeki sınır kapıları IŞİD’in eline düşerken, Türkiye, olağanüstü şiddete başvuran ve Türk istihbarat örgütünün geçmişte yaptığı iyilikler konusunda aşırı derece nankör olan yeni bir komşunun varlığını görecek.”