İŞTE BU KONUŞMA YÜZÜNDEN MÜEBBET ALDI
İlker Başbuğ’un müebbet hapis cezasına çarptırılması Türkiye ile birlikte dünya gündemini de oldukça meşgul ediyor. "İrticayla Mücadele Eylem Planı" davasından tutuklanan Başbuğ’un Ergenekon davasına dahil olması davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesiyle gerçekleşti.
İrtica ile Mücadele Eylem Planı Davası'nın 2011’deki bir duruşmasında, sanıkların savunmalarında ve belgelerde adı geçen Başbuğ hakkında mahkeme heyeti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş, Başbuğ 6 Ocak 2012’de tutuklanmıştı.
Taraf Gazetesi’nin planla ilgili haberinde Albay Dursun Çiçek imzalı bir andıç vardı. Belgenin orijinaline ulaşılamadığı için İlker Başbuğ, belgeyi “kağıt parçası” olarak değerlendirmiş, hazırlayanların ortaya çıkarılmasını istemişti.
Ardından Hükümet tarafından belgeyle ilgili suç duyurusunda bulunulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili ''Bu metin, içerisinde bulunan başlıklar ile değerlendirildiğinde özellikle demokrasiye yönelmiş ve demokrasiyi adeta yok etmeye yönelik bir girişimin ip uçlarıdır. Bunun doğruluğu, yanlışlığı, sahte midir, gerçek midir? Bu süreç onun takibi sürecidir. Ondan sonra da bunun faillerini bulma süreci de yine bunun içerisindedir'' açıklamasında bulunmuştu.
Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı görevine gelmeden önce ve geldikten sonra sarf ettiği irticayı ciddi bir tehlike olarak tanımlayan sözleri, radikal İslamcılar ve Cemaat tarafından hazmedilemiyordu elbette. Sonrası çorap söküğü gibi geldi.
İşte Başbuğ’u Hükümetin ve Cemaatin hedefi yapan ilk konuşmalarından biri.